TÜM KATEGORİLER
3 ÇOCUĞUYLA DEPREME YAKALANAN DEMET: ORTALIK MAHŞER YERİ GİBİYDİ
KAHRAMANMARAŞ merkezli, 11 ilde yıkıma neden olan iki depreme, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde 2 oğlu ve bir kızıyla birlikte yaşadığı evde yakalanan Demet Kıvrak (38), "Şunu hatırlıyorum, 3 çocuğuma sarıldım. Hani kalacaksak enkaz altında hep beraber kalacağız. Ortalık mahşer yeri gibiydi" dedi.
KAHRAMANMARAŞ merkezli, 11 ilde yıkıma neden olan iki depreme, Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde 2 oğlu ve bir kızıyla birlikte yaşadığı evde yakalanan Demet Kıvrak (38), "Şunu hatırlıyorum, 3 çocuğuma sarıldım. Hani kalacaksak enkaz altında hep beraber kalacağız. Ortalık mahşer yeri gibiydi" dedi.
Hatay'ın Kırıkhan ilçesi Kurtlusoğuksu Ortaokulu'nda Türkçe öğretmeni ve müdür yardımcısı olarak görev yapan evli ve 2 çocuk babası Levent Kıvrak'ın (40) ailesiyle birlikte oturduğu ev, Kahramanmaraş merkezli depremlerde büyük hasar gördü. Depremin ardından ailesiyle birlikte kız kardeşi Demet Kıvrak ve 3 yeğenini de yanına alan Levent Kıvrak, geçici barınma sağlanması amacıyla Antalya'nın Manavgat ilçesinde 5 yıldızlı bir otele yerleştirildi.
'GİTTİKÇE ŞİDDETLENMEYE BAŞLADI'
Deprem gecesi yaşadıkları korku dolu dakikaları anlatan Levent Kıvrak, "Gecenin bir vaktinde eşim uyandırarak, 'Deprem oluyor' diye bağırdı. Gayri ihtiyari koşarak yan odada çocuklar yatıyor, onların odasına kendimizi attık. Bu arada deprem devam ediyordu, gittikçe şiddetlenmeye başladı. Daha önce hiç büyük deprem yaşamadık. İki ay öncesinde mesela bir 4.8'lik deprem oldu, bunun yanında hiçbir şey. O zaman bile Kırıkhan'da apartmanlardaki insanlar sokaklara döküldü. O derece etkiledi" dedi.
'O KORKUYU VE ŞİDDETİ FAZLASIYLA YAŞADIK'
6 Şubat gecesi yaşadıkları depremi ve korkuyu anlatacak kelimeler olmadığını belirten Levent Kıvrak, şunları söyledi:
"Uzun sürdü, çok uzun sürdü. Esas hasara yol açmasının sebebi şiddetinin yanında bir de uzun sürmesi oldu. Çocuklarla beraber, ailecek aynı odada bekliyoruz. Yapacak bir şey yok o an. Yapabileceğimiz en büyük şey, 'çök, kapan, tutun' tekniği. Ona bile fırsatımız olmadı. O korku ve panikten, duvarda patlama sesleri, dolapların düşmesi. 'Bizim bina yıkılacak, altında kalacağız' dedik. O korkuyu ve şiddeti fazlasıyla yaşadık. Çocukların çığlıkları, eşimin çığlığı, artık 'Allah Allah' diye diye bitmesini bekledik."
'ODALAR BİRBİRİNE GİRMİŞ'
Kırıkhan genelinde apartmanların birinci ve ikinci katlarının büyük hasar gördüğünü aktaran Levent Kıvrak, "Duvarlar resmen göçmüş, sadece taşıyıcı sistemler, görev yapıyor. Odalar birbirine girmiş artık. Yukarı katlara çıktıkça biraz daha şiddeti azalıyor ama buna rağmen korkulacak durumda. Duvarlar patlamış, ayakta duran eşya kalmamış, hepsi yerle bir" dedi.
Yaşadıkları korku ve paniği atlattıktan sonra geleceğe dair plan yapmaya başlayacaklarını kaydeden Kıvrak, "Yarını göremiyoruz şu an. Bu kafayla şu anda çok plan yapmanın da bir mantığı yok. Zaman gösterecek biraz da. Bir toparlanma süreci olsun. Memleket olarak da, bizler de artık daha sağlıklı bir kafayla kararlar vereceğimizi düşünüyorum. Şu an için çok belirgin değil" diye konuştu.
'ORTALIK MAHŞER YERİ GİBİYDİ'
Depremden sonra ağabeyi Levent Kıvrak'la buluşarak Manavgat'a geldiklerini söyleyen ev hanımı Demet Kıvrak, televizyonlarda gördüğü deprem haberleriyle depremi yaşamanın arasında çok büyük fark olduğunu söyledi. "Televizyonlarda 'bir şehirde deprem olmuş' diye duyuyor ve üzülüyorduk. Ama yaşayanla duyan aynı şey olmuyor. Rabbim kimseye yaşatmasın. Gerçekten çok zordu" diyen Demet Kıvrak, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"O gece ben çocukların sesine, 'anne' çığlıklarına uyandım. Odadan çıktığım andan itibaren, bütün eşyalar devrildi. Büyük oğlum odasından çıktığı anda oradaki eşyalar da devrildi. Kızımın odasında toplandık. O an ne yapacağını, ne edeceğini düşünemiyorsun zaten. Onun gerçekten bir hazırlığı ve planı olmuyor. 'Deprem olduğunda şunu yaparım, şu şekilde kendimi korurum.' İstediğin kadar söyle, planla ama yapamıyorsun. Düşünceler duruyor. 3 çocuğun var, onları düşünüyorsun. Ben şunu hatırlıyorum, 3 çocuğuma sarıldım. Hani kalacaksak enkaz altında hep beraber kalacağız. O an tek canımı kurtarayım derdinde değilsin. Tabii ortalık bir mahşer yeri gibiydi. İnsanlar kendi canının derdine düşmüştü. Çok zor bir geceydi."
'MUCİZE GİBİ BİR ŞEYDİ'
Büyük deprem bittikten sonra dışarı çıkmaya karar verdiklerini söyleyen Kıvrak, "Elektrikler kesildi, merdivenden iniyorduk, en alt kattaki merdiven devrilmek üzere. Alttaki marketin duvarları patlamış onları görüyorsun. Dış kapıya geldiğimizde, biz düşe kalka çıkmaya çalışırken, beton yığınları tam kapıyı kapatmış, çok az geçecek yer var. Orayı nasıl çıktık, mucize gibi bir şeydi. Dışarı çıktığımızda işin gerçek boyutunu gördük. Binalar yıkılmış, tekrar bir sallantı var. Yağmur yağıyor ve dışarısı o kadar soğuk. Çok zor bir geceydi, Rabbim kimseye yaşatmasın" dedi. (DHA)
