TÜM KATEGORİLER
17 Aralık Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonu'ndan Geriye Kalan Tek Dava
17 Aralık operasyonu kapsamında takipsizlik verilmeyip haklarında dava açılan 21 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.
17 Aralık "Yolsuzluk ve Rüşvet operasyonu" kapsamında takipsizlik verilmeyip hakkında dava açılan aralarında Fatih Belediyesi çalışanlarının da bulunduğu 21 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı. İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Sebahattin Demir'in de aralarında bulunduğu 9 tutuksuz sanık hazır bulundu.
SEBAHATTİN DEMİR: HAKKIMDAKİ SUÇLAMALARI KABUL ETMİYORUM
İlk duruşmaya sağlık raporu sunarak katılmayan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in ikinci duruşmada savunmasını yaptı. Mahkeme başkanı, "Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarında hakkında dava açılmış neler söyleyeceksin?" demesi üzerine Sanık Demir, "Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
"BU İŞLERLE İŞİM OLMAZ"
"Bu işlerle işim olmaz" diyen Demir, "Ece Ajandaları olayında geçen yerle ilgili olarak kimseden menfaat temin etmedim. Kimseye aracı olmuş değilim. Ece Ajandalarının sahibi Celallettin Basatemur'u nezarethanede tanıdım, yani gözaltındayken öğrendim. Celalettin ile herhangi bir görüşmem olmamıştır. Herhangi birine vaatte bulunmuş değilim" diye konuştu.
"SİLAH VE MERMİLER ÖLEN ARKADAŞIMA AİT"
"Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlamasına ilişkin ise Demir şunları söyledi: "Evimde bulunan tabanca ve mermiler arkadaşım Cengiz A.'ya aittir. Cengiz A. 7-8 yıl önce alkollü bir şekilde birini vurmak istediğinde elinden almıştım. Tahminen bu olaydan 2-3 gün sonra da kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. O tarihten beri silah ve mermiler bende kalmaktadır. Sonrada öğrendim ki silah kurusıkı tabancadan çevrilmeymiş"
"KARAKOLDA SORGUDA BANA BASKI YAPILDI"
Mahkeme Başkanı Demir'in karakaoldaki ifadesini okumaya başladığı sırada söz alan Demir karakolda verdiği ifadeleri kabul etmediğini söyledi. Demir, "Karakolda sorguda bana baskı yapıldı. Abim adıyla bana baskı yapıldı. 'Şunları şunları söyle özgürsün' denildi. Fatih Belediye Başkanı olan Ağabeyim Mustafa Demir'in ile ilgili ifade vermem halinde serbest kalacağım yönünde çok baskı yapıldı. Bunu da belirtmek istiyorum. O ifadelerin hiçbirini kabul etmiyorum" dedi.
"ABİM HİÇBİR SUÇA BULAŞMIŞ DEĞİLDİR"
"Abim hiçbir suça bulaşmış değildir" diyen Demir, "Fatih Belediye Başkanı Ağabeyim Mustafa Demir çok disiplinli bir kişidir. Kardeşleri olarak Fatih Belediyesine bile girmeyiz, kaldı ki kendisine iş götürerek iş konuşalım. Bu mümkün değildir" ifadelerini kullandı.
"KAYITLAR BANA AİT DEĞİL"
Demir, dosyada bulunan ortam dinlemesine ilişkin kayıtlarla ilgili olarak" Benim herhangi bir şekilde telefon görüşme kayıtlarım yoktur. Ortam dinlemesi yapılan kayıtlarda yapılan görüşmeler bana ait değildir. Kabul etmiyorum" ifadelerini kullanarak beraatini istedi.
"USULSÜZ PROJELERE ONAY VERİLMEMİŞTİR"
Tutuksuz sanık Oğuz Ceylan savunmasında İstanbul 4 No'lu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Başkanı olarak bir dönem görev yaptığını ve bir bilimadamı olduğunu belirtti. Ceylan "Rüşvet almadım. Evimde el konulan 123 bin TL bana aittir. El konulan paraların tarafıma iadesine karar verilsin. Usulsüz projelere onay verilmemiştir. Yurtdışına çıkış yasağımın kaldırılmasına karar verilsin. Suçsuzsum beraatimi istiyorum" şeklinde konuştu. Duruşma avukatların konuşmasıyla devam ediyor.
17 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
Soruşturmanın tek davasında, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in kardeşi Sebahattin Demir'in de aralarında bulunduğu 21 kişi hakkında hazırlanan iddianame 24 Nisan 2014 tarihinde İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Sebahattin Demir'in "Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama" ve "Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma" suçlarından 2 yıldan 8 yıla kadar, diğer 20 sanığın ise "Rüşvet Almak", "Rüşvet vermek" ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na muhalefet" suçlarından 6'şar yıldan 17'şer yıla kadar ayrı ayrı hapsi talep ediliyor.
