Giderayak Gözdağı Verdi

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Fon'un takibine uğramış olan kötü niyetli bazı hakim ortakların, ellerini ovuşturarak, kendisinin görev süresinin dolmasını beklediklerini söyleyerek, "Bu kişiler biraya gelip güç birliği yaparak, bir ittifak oluşturma kararındalar. Bu konuda bana ulaşan isimleri daha sonra kamuoyu ile paylaşmakta sakınca görmem" dedi. EGD tarafından düzenlenen, "EGE Buluşmaları"na konuk olan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

MÜTEVAZİ BİR İŞLE DEVAM ETMEYECEĞİM

Bir gazetecinin, "Bundan sonra ne yapacaksınız" şeklindeki sorusuna Ertürk, "Bundan sonra ne yapacağımın bir şahsi bi de toplum önünde cereyan edecek tarafı var. Şahsi tarafında çalışacağız tabiki. Kişisel bir tercih olarak kamu ya da özel sektör tercihi yapmış değiliz. Çok büyük ihtiamalle özel sektörde çalışmaya devam edeceğiz. Mütevazi bir işle devam etmeyeceğim hayatıma. Etkili olduğumuz sektör, en iyi bildiğimiz sektör olacaktır. Ancak belirlenmiş bir sektör yok" yanıtını verdi.

Ertük, 6 yıllık görev süresi boyunca kendisini en çok zorlayan Grup'un Uzanlar olduğunu belirterek, "En çok zorlayan borçlu yada banka hangisiyidi dersek, öncelikle başlangçta zor görünen işler vardı. Ancak zor görünmeyip, zorluk çıkartan işlerle karşılaştık. Buraya, İmarbankası Uzanlar'ı koyabiliriz. Büyük hukuki zorluklar çıkartacağını baştan da öngörmüştük. Yanılmadık. Öngörümüzde yanıldığımız bir yer oldu. Biz, tasfiye sürecinin daha uzun süreceğini tahmin ediyorduk ama daha kısa sürdü. Uzanlar'ın 230 şirketinin değer ifade edenlerin tümü 3 yılda satıldı ve bedelleri tahsil edildi. Bu bizim öngörmedğimiz bir hızdı. Başlangıçta kolay görünüp bize zorluk çıkartan işler olmadı değil. Toprak Grubu, İktisat bankası mesala. Bunlar kolay görülüyordu ama daha sonra zorluklarla karşılaştık" açıklamasında bulundu.

Bankaların bu duruma gelmesinde kamu tarafındaki bazı yöneticilerin de olup olmadığına ilişkin olarak Ahmet Ertürk, bankacılığın kamu ile en çok ilişkisi olan bir sektör olduğunu söyledi. Ertürk, "Zaaflar olmasaydı burada daha sert yaptırılımlar uygulanabilirdi ve uygulanması gerekirdi" dedi.

ANKARA'YA NEDEN KÜS OLAYIM

Bir gazetecinin, "Ankara'ya küs müsünüz?" şeklindeki bir sorusuna Ertürk, "Neden küs olayım Ankara'ya. Buraya bir atama sonucu geldim. Bunun için bir defa TMSF'nin bağımsız bir kuruluş olarak organize edilmesine imkan veren, bütün siyasi irade sahiplerine teşekkür ediyorum. Eğer bu yasal düzenlemeler yapılmasaydı, bugün belki biz bu sağladığımız performansın çok çok azını sağlamış olurduk. Burada bir küskünlük değil, bir teşekkür duygusu içindeyim. Elbette kamu yönetiminin kendine özgü zorlukları var. Bu zorlukları da yaşadık ama bu zorlukları aşmak da bir zorunluluktu. Bunun için de kimseye küs değiliz; bunlar küsülerek aşılacak sorunlar değildi. Burada tamamen tarafsız, hiç bir önyargı taşımadan muamele yaptık. Ancak hakim ortakların bir kısmı geçmişten gelen alışkanlıklarla kamuya borç ödememe gibi bir beklenti içindeydiler. Çünkü geçmişte böyle alışkanlık edinmişlerdi. bu iki beklentiyi kırmak zorunda kaldık" yanıtını verdi.

-RAKI İÇMEYEN RAKI ŞİRKETİ SAHİBİ OLDUK-

TMSF'nin 500 kusur şirket ile karşılaştığını, bunların bir büyük çoğunluğunun tabela şirket olduğunu ve mal kaçırma aracı olarak kullanıldığı için tabela şirketlere de el koymak zorunda kaldıklarını söyleyen Ertürk, şirket yönetiminin tek elden toplandığı Grup şirketlerin tamamına da el koynak zorunda kaldıklarını, Toprak Grubu'nun bunlardan bir tanesi olduğunu söyledi.

TMSF'nin bugüne kadar çok ilginç mallar da sattığına dikkat çeken Ahmet Ertürk, "Bunlar arasında şaraplar, silahlar, purolar, hatta kümes hayvanları vardı. Adalar sattık. Biz şarap satarken, bir anda rakı içmeyen rakı şirketi sahibi olduk" dedi. Burgaz Rakı ile ilgili sürecin devam ettiğini açıklayan Ahmet Ertürk, "Rakı şirketi TMSF tarafından atanan yöneticiler tarafından başarıyla yönetiliyor. Nasıl elden çıkartacağımız konusu daha sonra netleşecek" dedi. Ertürk, sıkıntı arz eden bir diğer şirketin Demirel olduğu bilgisini verdi.

-BAZI HAKİM ORTAKLAR BANA KARŞI GÜÇ BİRLİĞİ ARAYIŞINDA-

Kendisine karşı açılan davalara hazırlıklı olduğunu söyleyen Ertürk, kamuya hizmet ederken düşman kazanmanın kaçınılmaz birşey olduğunu, o düşmanlarla tek başına kalma ihtimalinin söz konusu olduğunu söyledi. Ertürk, "Bu da bir Türkiye gerçeği. Onlar da ellerini ovuşturarak bunu bekliyor. Yakında göreceğiz. TMSF'nin takibine uğramış bazı kötü niyetli hakim ortakların, güçlenerek, ittifak oluşturmak için kendilerine bazı ortaklar aradıkların biliyoruz. Biraraya gelip güç birliği yapmaya kararındalar. Bu konuda kamuoyuna da uyarıyorum. Bu konuda daha sonra bana ulaşan isimleri sizinle paylaşacağım. İsimleri şimdi paylaşmayı erken görüyorum. Bir ittifakla karşılaşmak, mücadele azmimi daha da pekiştirecektir. Bunu da kamuoyu ile paylaşmada sakınca görmem. Korkutma duygusu ile o kişinin iş yapma iradesini felçe uğratmak isteyen, geçmişte bunu da başarmış insan zümresi ile karşı karşıya kaldık" dedi.

-TÜRK TİCARET BANKASI'NA LİSANS İADESİ ÖNEMLİ BİR DEĞER İFADE EDEBİLİR-

"Bazı bankaların satışından pişmanlık duyuyor musunuz? şeklindeki bir başka soruya Ertürk, Türk Ticaret Bankası'nın marka değerinin çok iyi olduğunu, tasfiyesinin artı değerle sonuçlanacağının ortaya çıktığını açıklayarak, "Türk Ticaret Bankası'nın lisans iadesi halinde önemli bir değer ifade edebileceğini düşünüyorum. Bunlar BDDK'ya bağlı.Bizim yapabileceğimiz birşey yok" dedi

-YEME TEŞEBBÜSÜNDE OLANLARA EN AĞIR CEZAYI UYGULADIK-

"Yemedim, yedirmedim diyebilir misiniz?" şeklindeki bir başka soruya Ahmet Ertürk, "Ahlaki değere bağlılık demek yemedim yedirmedim demek. Hatta yeme teşebbüsünde olanları en ağır şekilde cezalandırdım. Toplumda olan hastalıkların hiç bulaşmadığını iddia etmek gibi bir iyimserlik içinde olamayız. Toplumun her kesiminde en çok zorlandığımız, dışarıdaki insanların bu yöntemlere çok alışkın olması. Bunları bize karşı kullanma teşebbüsünde olduklarını da biliyorum. Buna teşebbüs edenleri ve alet olanlara en ağır cezaları uyguladık" yanıtını verdi.

DOĞAN GRUBU ESPRİSİ...

Bir gazetecinin, "Doğan Grubu'nda işe başladığınız söyleniyor?" şeklindeki sorusuna Ertürk, "Bu konudan haberim yok, Hangi departmanda başladım" esperisi yaptı. Ertürk, "Bunlar doğru değil. Ne yapacağım henüz belli değil. Bunu bir karalama yönetim olarak, silah olarak bana karşı kullanan çevreler de var. Niye silah olarak kullanıldığını ise anlamış değilim" yanıtını verdi. (ANKA/SON)

(HMD/ES/BÜN)

Haberler