Gensoru Görüşmelerinde "İttifak" Tartışması

Meclis Genel Kurulu'nda, CHP'nin İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında CHP ve BDP milletvekilleri arasında "ittifak" tartışması yaşandı.

Meclis Genel Kurulu'nda CHP'nin İçişleri Bakanı Beşir Atalay hakkında verdiği gensoru önergesinin görüşmeleri sırasında sert tartışmalar yaşandı. Çankaya Köşkü'ndeki zirvenin ardından Meclis'e gelen Başbakan Erdoğan ise muhalefet temsilcilerinin konuşmaları tamamlandıktan ve AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç'ın konuşması sırasında Genel Kurul salonuna geldi.

-CHP, AKP'LİLERE "AKP'NİN AÇILIM FİYASKOSU" KİTAPÇIĞINI DAĞITTI-

Suat Kılıç konuşmasını yaparken bazı CHP milletvekilleri, AKP milletvekillerine bugün basına da dağıtılan, "AKP'nin açılım fiyaskosu-Sorular-Yanıtlar" kitapçığını dağıttı. Kitaplar kavaslar tarafından toplandı.

-"AKIL ALMAZ EVHAMLARINA, YÜZ KIZARTICI YALANLARINA"-

AKP Grubu adına konuşan Grup Başkanvekili Suat Kılıç ise muhalefetin gensoruya konu olan iddialarla ilgili defalarca soru önergesi verdiğini ve bu önergelerin Adalet Bakanı'nca yanıtlandığını söyledi. AKP'nin CHP'lilerin iddia ettiği gibi yurtdışından icazet alacak bir parti olmadığını kaydeden Kılıç, "Milli kardeşlik projesinin sahibi de muhatabı da Türk milletidir. Yabancı dayatması demek bu millete güvenmemek, inanmamaktır. Bu millet 60 senedir CHP'yi iktidara yanaştırmayarak akıl ve sağduyu abidesi olduğunu kanıtlamış bir millettir. İddia sahiplerine sormak lazım hangi ülkede yaşıyorsunuz? Halkın içine girmeye mecaliniz yok ama Türkiye'de tartışılanları da mı bilmiyorsunuz. AK Parti için açılım toplumsal mutabakattır" diye konuştu. Açılımla ilgili şehit aileleri de dahil sivil toplum örgütleriyle görüşüldüğünü, siyasi partilerle görüşülmek istendiğini, MHP'nin kabul etmediğini, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın ise "demokrasi tarihinde örneği görülmeyen bir teklifte' bulunarak üç kameranın kayıt altında olduğu bir ortamda Başbakan'ı dinleyeceğini söylediğini kaydetti. AKP'nin yol haritasının belli olduğunu, bu yol haritasında etnik, bölgesel ve dinsel milliyetçilik olmadığını, milliyetçilik tanımlarının Anayasada tanımını bulan Atatürk milliyetçiliği olduğunu söyleyen Kılıç, "Akıl almaz evhamlarına, yüz kızartan yalanlarına yenisini eklemiş oluyorlar. AK Parti terör örgütü ve yandaşı çevrelerle hiçbir eylemin içerisinde olmamış, olamaz. Ama siz gensoruyu hazırlarken Hatip Dicle'nin beyanlarına güvenmek suretiyle Ak Parti'ye yakıştırdığınız ithamları kendiniz işlemiş oldunuz. Geçmişte Ahmet Türk'le elele veren sizin olduğunuzu söylemiş olayım. Hiçbir Cumhuriyet hükümeti terör örgütüyle birlikte plan yapmaz ama hiçbir anamuhalefet partisi de terör örgütleriyle elele vermek suretiyle millete karşı plan yapamaz" diye konuştu. Kılıç'ın sözleri üzerine CHP'liler tepki gösterirken Kılıç, "Muhalefeti teröre destek veriyor görüntüsüne sokmanın Ak Parti'ye sağlayacağı katkı söz konusu değil. Bu ülkenin iktidarı da ana muhalefeti de bölücü cereyanların içinde olamaz, bölücü örgütlerle elele veremez" dedi.

-"TARAF'IN DİĞER MANŞETLERİNİ DE GÜVENİLİR BULUYOR MUSUNUZ?"-

Gerilim, kaotik ortam yaratma çabasına hiç kimsenin destek vermemesi gerektiğini ifade eden Kılıç, muhalefetin tepkisinin sürmesi üzerine, "Bu ülkenin hiçbir partisi Türkiye Cumhuriyeti'nin devletin ve milletin bölünmez bütünlüğüne karşı olan şebekelerle elele veremez onlarla plan içine giremez" diye konuştu. Kılıç, yargı krizi konusunda ise kimlerin yargıyı hedef aldığının CHP'nin internet sitesinde de yer alan Erzincan raporuyla ortaya çıktığını belirtirken, CHP'li Nur Serter'in Meclis kürsüsünden Taraf Gazetesi'nin kupürünü göstermesine, "Taraf'ın diğer manşetlerini de aynı ölçüde güvenilir buluyor musunuz" karşılığını verdi. Gensoru önergesinin içeriğinde yer alan iddiaların sağlam delillere dayanması gerektiğini dile getiren Kılıç, Başbakan'ın "büyük mutluluk duyduğu'na ilişkin sözleri, Habur girişleri sırasında, silah bırakan teröristlerin adli makamlara teslim olmasından sonra söylediği bir cümle olduğunu kaydetti. Kılıç "Bu cümleyi istismar etmeye kimsenin hakkı yok. Yalanlardan medet umarak siyaset yapmaya kimsenin hakkı yok" dedi.

-İKNA ODALARI VE "ERGENEKON" TARTIŞMASI: SERTER DAVA AÇACAK-

Genel Kurul'da mesnetsiz bir gensoru önergesinin görüşüldüğünü savunan Kılıç'ın CHP'li Serter'le ilgili söylediği "Geçmişte üniversite kapılarında 18 yaşındaki kız çocukları ikna odalarında ikna edilmiş olabilir ama 72 milyonu burada ikna etmeniz mümkün değil" şeklindeki sözleri de gerginliğe neden oldu. Serter konuşmaların ardından sataşma olduğu gerekçesiyle söz alarak hem BDP'li Bengi Yıldız'ın "sorgu odaları' ve "Ergenekon'la ilgili sözleri hem de Kılıç'ın dile getirdiği "ikna odaları' sözüne yanıt verdi. Serter yaptığı konuşmada, verilen gensorunun yargıya yapılan baskıya ilişkin olduğunu ancak kişiselleştirildiğini ifade ederek "Meclis'te 600 fezleke var. Bana ait fezleke varsa çıkarsın kanıtlasın. İftirada bulunduğu için kendisine dava açacağım" dedi.

Yıldız'ın konuşmasının üslupsuz bir konuşma olduğunu kaydeden Serter "İstanbul Üniversitesi'nde de sorgu odası açılmamıştır" dedi. AKP'lilere, "10 senedir aynı şeyi söyler durursunuz, çok acınacak haldesiniz. Eğer iddia edildiği gibi sorgu odası olsaydı bir tek dava açılmış olurdu. O bilgilendirme amaçlı bir çalışmadır. Sizler hezimetten dolayı, üniversitede okuyan kızların başını açıp üniversiteye girmelerinin hezimetinden dolayı 10 senedir bunu söylüyorsunuz 10 sene daha söyleyin" diye seslendi.

-22 TEMMUZ OY ORANLARI DA TARTIŞMA YARATTI-

Suat Kılıç'ın konuşması sırasında 22 Temmuz seçimlerinde AKP'nin ve diğer muhalefet partilerinin aldığı oy oranlarına ilişkin grafikleri göstermesi de muhalefetin tepkisine neden oldu. Kılıç, muhalefetin rahatsız olmasının Türkiye'nin pek çok bölgesinde siyaset yapma zeminini kaybetmiş olmasından kaynaklandığını, AKP'nin ise Türkiye partisi olarak hareket ettiğini söyledi. 22 Temmuz seçimlerinde sadece Tunceli'den milletvekili çıkaramadıklarını, 29 Mart seçimlerinde Tunceli'den aldıkları oy oranının ise genel seçimlerde iki milletvekilliğinden birini kazanmalarına yetecek düzeyde olduğunu savunan Kılıç, muhalefetin milletvekili çıkaramadığı illeri de tek tek saydı.

-OKAY: BUNDAN SONRA CHP HAKKINDA KONUŞURKEN DİKKAT EDECEKSİN UYARIYORUM-

CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ve BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız ve BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık ise AKP'li Kılıç'ın ardından "sataşma' olduğu gerekçesiyle söz istediler. Yıldız AKP'li Kılıç'ın Ahmet Türk'le ilgili sözleri nedeniyle özür dilemesini isterken Sakık "Ben o gecenin canlı tanığıyım. Parlamentoyu bilgilendirmek istiyorum. Türk'e ve Hatip Dicle'ye dil uzatılıyor. Onlar bizim parçalarımızdır" dedi. CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay ise Kılıç'ın CHP'ye yönelik sözlerine "AKP Grup başkanvekilinin burayı gereceği ve üslubunu bozacağını hepimiz biliyoruz. Çünkü işi bu. "Lafa baktım laf değil adama baktım adam değil'i de söylemeyeceğim ama buraya gelip haddini aşıp, bir siyasi partiye çirkin bir üslupla, gerçekleri tahrip ederek söylediklerine bakınca hangisini düzelteyim diyorum. Başbakan'ın Habur'da yaşananlar hakkında söylediklerini bile çarpıtıyor. Önce Habur'un hesabını vereceksin, Habur'dan sonrakinin hesabını da vereceksin. Bundan sonra dikkat edeceksin CHP hakkında konuşurken. Seni ikaz ediyorum, dikkat edeceksin" karşılığını verdi.

-SAKIK'TAN İLGİNÇ "İTTİFAK" SÖZLERİ-

BDP Muş Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Sırrı Sakık'ın Meclis kürsüsünden söylediği sözler ise CHP'li ve BDP'liler arasında tartışmaya neden oldu. AKP'li Kılıç'ın konuşmasının ardından "sataşma' olduğu gerekçesiyle söz alan Sakık, Ahmet Türk'e, Hatip Dicle'ye dil uzatmanın kimsenin haddi olmadığını belirterek, "Biz Kürt sorununda bedel ödeyerek geldik. O gece görüşmede ben de vardım. Bu gensoruyla ilgili bu konuşma geçmedi, pazarlık olmadı" dedi. Kendilerinin pek çok görüşme yaptığını ancak "terbiyeleri' gereği bu görüşmelerin kendileriyle mezara gideceğini söyleyen Sakık'ın, 1999'da genel seçimler öncesinde CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın kendilerine ittifak için elçi gönderdiğine ilişkin sözlerine CHP'liler sert tepki gösterdi. Sakık "1999 genel seçimlerine gidiyoruz. CHP barajın altında. Genel başkanınız bize elçi gönderdi. Genel başkan yardımcısı ve birkaç kişiyi. Sizinle ittifak yapmaya hazırız dediler. Türk'ü Sakık'ı, Yurttaş'ı, Bozlak'ı kaldıramam ama bana 20 militan gönderin onları aday göstereyim dedi. Biz de elimizin tersiyle ittik, canlı tanığımız var. Biz o gün neysek bugün de oyuz" diye konuştu.

Kendilerinin Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin ön bahçesi olduklarını söyleyen Sakık, 2O gün bizimle ittifaka hazır olanlar bugün bize tepeden bakarak siyaset yapıyorlar. Kimi günahların üstü örtülür kimi kabir defterine yazılır. Kürt halkına karşı günahlarınız kabir defterine yazılacak" dedi. CHP'li milletvekillerinin tepkilerini sürdürmesi üzerine Sakık CHP'lilere "Genel Başkanınıza sorun" karşılığını verdi.

-"TERÖRE BULAŞAN PARTİLERLE İŞBİRLİĞİ YAPMAYIZ"-

Sakık'ın ardından söz alan CHP Genel Saymanı Mustafa Özyürek ise "Bozacının şahidi şıracı derler. Sayın Sakık da AKP'ye yaranmak için olayları saptırıyor, çarpıtıyor" dedi. Baykal'ın HEP ve SHP işbirliğine bile karşı çıktığını, 1999'da böyle bir ittifaktan bahsedilmesinin mümkün olmadığını ifade eden Özyürek, "Habur'un sıkıntısı, PKK'lıları özel elbiseleri ve bayraklarıyla mobil mahkemede hemen salıvermenin sıkıntısıyla 1999'a gidilmektedir. CHP hiçbir zaman terör örgütünü kınamayanlarla işbirliği yapmamış, yapmayacaktır. Herkes yerini konumunu iyi tayin etsin. Biz Atatürk' ün kurduğu bu ülkede herkesin özgürce yaşamasını isteyen ama terörü kesinlikle lanetleyen bir partiyiz. Teröre bulaşan partilerle işbirliği yapmayız. Terör örgütünü kınamayanlarla AOÇ'da gizlice toplananlardan hesap sorduğumuz için bunu yapıyorlar" diye konuştu.

-PKK'LILAR İÇİN "ÇOCUKLARIMIZ" DEDİ-

Sakık ise Özyürek'in ardından yeniden söz alarak kimseye yaranmak için çalışmadıklarını belirterek "Zorun, zulmün önünde boyun eğersek namerdiz. En sert eleştirilerimiz iktidar partisine olmuştur. Kürtler üzerinden çatışarak, manevra yapmak doğru değil dedik" dedi. İttifak görüşmesinin Willy Brand'da eski CHP Genel Merkezi'nde yapıldığını ima eden Sakık, "Beni daha çok konuşturmayın, Eşref Erdem'in evinde de görüşüldü. 1990'ı da var bunun. Bir çok görüşmeyi biliriz" dedi. CHP'lilerin "terör örgütünü kınama'ya yönelik laf atması üzerine ise Sakık, "Yeri ve zamanı gelince ona sığınırsınız. Bizden o gün de çocuklarımızla ilgili bir tek sözcük duydunuz mu? Yargılanırken bile çocuklarımıza kardeşlerimize sahip çıktık" dedi. Sakık CHP'lilere, "Sizin yeriniz Silivri, Erzincan, Erzurum" diye seslendi.(ANKA)

(EG/ÖMR)

Haberler