Haberler

Eskişehir Annelık Özlemı Ölüme Götürdü Kadir Sınır, Eşinin Ölümünden Doktorları Sorumlu Olduğunu Öne Sürdü.

Eskişehir'de 36 Yaşındaki Birsen Sınır, Tüp Bebek Yöntemiyle Hamile Kaldığı Karnındaki 35 Haftalık Erkek Bebeğiyle Birlikte Öldü. 35 Yaşındaki Kadir Sınır, Eşinin Ölümünden Doktorları Sorumlu Olduğunu Öne Sürdü.

ESKİŞEHİR'de 36 yaşındaki Birsen Sınır, tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığı karnındaki 35 haftalık erkek bebeğiyle birlikte öldü. 35 yaşındaki Kadir Sınır, eşinin ölümünden doktorları sorumlu olduğunu öne sürdü.

Alınan bilgilere göre 10 yıllık evli olan Birsen Sınır, tüp bebekle çocuk sahibi olabilmek için Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Tıp Fakültesi Üreme Merkezi'ne başvurdu. İddialara göre Akdeniz Ateşi hastası olduğunu belirten Birsen Sınır'a doktorlar hastalığının riskli olduğunu ancak hamile kalıp bebek sahibi olabileceğini söyledi. Birsen Sınır ile eşi Kadir Sınır yapılan görüşmenin ardından tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmaya karar verdi.

ESOGÜ Tıp Fakültesi Üreme Merkezi'nde tüp bebek yöntemiyle hamile kalıp karnındaki erkek bebek 35 haftalık olan Birsen Sınır 22 Ağustos 2010 tarihinde şiddetli karın ağrısı şikayeti ile eşi Kadir Sınır tarafından ESOGÜ Hastanesi acil servisine götürüldü. Sınır'ın karnındaki bebek 24 Ağustos 2010 tarihinde ölü olarak anne karnından sezaryenle alındı. Birsen Sınır'da doktorların tüm çabasına rağmen 25 Ağustos'ta kurtarılamayarak öldü.

Eşinin ve karnındaki erkek bebeğin ölümünden doktorları sorumlu olduğunu öne süren Kadir Sınır cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunduğunu, Eskişehir Sağlık Müdürlüğü'ne, ESOGÜ Başhekimliği'ne ve Eskişehir Tabip Odası'na da şikayet dilekçeleri verdiğini belirtti. Eskişehir'de bir mobilya atölyesinde işçi olarak çalışan Kadir Sınır, eşinin ve çocuğunun ihmalden öldüğünü söyleyerek Kadir Sınır şu iddialarda bulundu:

"Eşim ve çocuğum büyük ihmalden dolayı öldü. Eşim dört gün doktor gözetiminde olmasına rağmen neden gereken müdahale yapılmadı? Eşimin tüp bebek tedavisini yürüten Kadın Doğum Uzmanı Prof.Dr. H.H. (Hikmet Hassa) ile asistanlarından şikayetçiyim. Biz 10 ay önce Prof. Dr. H.H. ile hastanesindeki odasında görüştük. Eşimin Akdeniz Ateşi hastası olduğunu belirttim. Prof. Dr. H.H. bunun tüp bebek tedavisinde sıkıntı yaratmayacağını bizi söyledi. Bizde kendisine güvenerek, tüp bebek tedavisine başladık. H.H. 15-20 günde bir hastaneye gelmemizi istedi. Kendisi bizimle hiç ilgilenmedi. Sürekli asistanları eşimi muayene ediyor, bebeğimizin sağlıklı olduğunu söylüyorlardı. Hamilelik süresi 35'inci haftaya geldiğinde de asistanları her şeyin normal olduğunu, güzel bir hamilelik süreci geçirdiğimizi söyledi. 22 Ağustos akşamı saat 22.00?de eşim rahatsızlandı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Hastanesi'nin acil servisine gittik. Doktorlar eşime serum bağlayarak, Prof.Dr.H.H. görüşeceklerini söylediler. 23-24 Ağustos tarihlerinde eşimin ağrıları bir türlü geçmedi. Bende ?Bir sorun varsa bebeğimi alın? dedim. Doktorlar bana 'Bebek ve anne sağlıklı' dedi. Eşim yanında duran babama karnındaki bebeği hissetmediğini söyleyerek, ?Ne olur, bebek öldü, bari beni kurtarın. Bu acıya dayanamıyorum? demiş. Babam orada bulunan asistan doktorlara bunu iletmiş. Asistan ise her şeyin normal olduğunu söylemiş. Gece saat 02.00?de Prof. Dr. H.H.?nin asistanı arayarak eşimin tüm yakınlarını hastaneye gelmesini istemiş. Eşimi yoğun bakıma indirmişler. Bana bir form getirip imzalattılar. H.H. bize, 'Ufak bir sorun var, onu halletmeye geldim? dedi ve içeriye girdi. 40-45 dakika sonra H..H. ve asistanı dışarıda yanıma gelerek, bebeğin öldüğünü annenin durumunun da iyi olmadığını söyledi. Eşimi 25 Ağustos saat 06.00 sularında kaybettik. Eşimin ve çocuğumun ölümünde çok büyük bir ihmal ve ilgisizliğin olduğunu düşünüyorum. Benim hayatım altüst oldu. Sekiz buçuk aylık bebeğim neden yaşamadı? Hadi bebek ölecekti, eşim niye öldü? Tüp bebek tedavisinde ölen bir anne duymadım. Neden zamanında müdahale edilmedi de her ikisini birden kaybettim. Bu ihmalin, ilgisizliğin hesabının sorulmasını istiyorum."

ESOGÜ Tıp Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Zübeyir Kılıç, tüp bebek tedavisi ile hamile kalan anne ve karnındaki bebeğin ölümünden büyük bir üzüntü duyduklarını söyledi. Anne ve bebek için gereken tüm müdahalelerin yapıldığını ifade eden dekan Kılıç, "Çok üzücü bir olay. Yakınları şok içindeler. Anne hastalığı nedeniyle riskli bir gebelik dönemi geçirmiş. Son olarak şiddetli karın ağrısı şikayeti ile hastanemize getirilmiş. Burada anne ve bebeğinin kurtarılması için gerekli tüm müdahaleler yapılmış. Bebek ölü olarak sezaryenle alınmış. Annenin durumu kötüleşmiş. Kalbi durmuş. Doktorların müdahalesiyle tekrar hayata döndürülmüş. Ancak daha sonra yaşamını yitirmiş. Şuanda bir kusur görünmüyor. Ancak aile bu konuda savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, gerekli yerlere şikayet dilekçeleri vermiş. Bu nedenle biz de idari yönden soruşturma başlatacağız. Biz doktorların yüzde yüz kusursuz olduğunu söylemiyoruz. Ancak gördüğümüz kadarıyla yapılması gerekenler yapılmış" dedi.

(

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Görüntü Türkiye'den! Ağaçtaki dev yılanı görenler gerçek olduğuna inanamıyor

Görüntü Türkiye'den! Ağaçtaki dev yılanı görenler gerçek olduğuna inanamıyor

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni müfredatı onayladı

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin yeni müfredatı onayladı

Sokak hayvanlarıyla ilgili çarpıcı anket! Üç kişiden ikisi 'Çözüm kısırlaştırma' diyor

Sokak hayvanlarıyla ilgili çarpıcı anket! Üç kişiden ikisi "Çözüm kısırlaştırma" diyor

Üç ilimize sınırı olan bölgede petrol bulundu

Üç ilimize sınırı olan bölgede petrol bulundu

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title