Erdoğan: Yargının Siyasallaşmaması Gerekir
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman Hakkında Suç Duyurusunda Bulunmasıyla İlgili Olarak, 'Sayın Müsteşarın Çok Sevdiği, Uzun Yıllar Beraber Olduğu Bir Arkadaşının Babasının Cenazesine Gitmesi Neticesinde Toplantıya Katılmamasını Fırsata Dönüştürmek Ne Kadar Yakışık Alır Bunu Ben Halkıma Bırakıyorum' Dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) Adalet Bakanlığı Müsteşarı Ahmet Kahraman hakkında suç duyurusunda bulunmasıyla ilgili olarak, ''Sayın Müsteşarın çok sevdiği, uzun yıllar beraber olduğu bir arkadaşının babasının cenazesine gitmesi neticesinde toplantıya katılmamasını fırsata dönüştürmek ne kadar yakışık alır bunu ben halkıma bırakıyorum'' dedi.
Erdoğan, Arap Birliği zirvesine katılmak üzere Libya'ya hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Bir gazetecinin HSYK'nın Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kahraman hakkında bazı toplantılara katılmadığı gerekçesiyle suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatarak değerlendirmesine sorması üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Gerçi Adalet Bakanım gerekli cevabı verdi. Fakat ben burada hassasiyetle altını çizerek bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Gündem, Adalet Bakanı tarafından hazırlanır. Olağanüstü gündemlerle hiç bir zaman HSYK'nın önüne gelinmez. Bu bir fırsat kollamadır. Ve ondan sonra buna belli kılık giydirmenin hiç bir anlamı yok. Burada bir şeyi ister istemez altını çizerek vurgulamak istiyorum. Kuvvetler ayrılığı prensibinde yasama, yürütme, yargı Anayasa'da görevleri nasıl tanımlandıysa bu tanım içinde ifa edilmelidir. Şüphesiz ki yasama ve yürütme yargının alanına girmeyeceği gibi yargının da siyasallaşmaması gerekir. Son zamanlarda ne yazık ki bazı söz alanların bazı konuşanların, mikrofonların karşısına çıkanların siyasallaştığını görüyoruz. Bu kadar bu işe meraklıysalar, seçim yaklaşıyor, mesleklerini bırakıp her hangi bir siyasi partiden gelir aday olurlar veyahut da çok daha ileri düşünüyorlarsa, bu işi mevcut siyasi partilerin başaramadığını düşünüyorlarsa hemen zaten dernek de oluşturmuşlar, bir partiye dönüşürler, bir parti kurarlar parti olarak bu mücadelenin içine girerler o zaman inanıyorum ki bu mücadeleyi çok daha rahat verirler.''
Başbakan Erdoğan, CHP'nin 6 maddelik alternatif bir anayasa değişiklik paketi hazırladığının belirtilmesi üzerine, ''Arkadaşlarım Pazartesi'den itibaren teklifleri topladılar. Şimdi bu tür 6 maddelik teklifi tabii ben de televizyondan dinledim. Yani burada gerçekten şu hazırlanan 26 maddelik pakete ilave veya buradan çıkarılması gereken maddeler olursa bunların üzerinde zaten arkadaşlarım yarın ve pazar günü yoğun bir şekilde çalışacaklar, döner dönmez ben de çalışmalara katılacağım'' dedi.
TBMM'ye sunulacak tasarının ''Kucaklayıcı bir tasarı olacağına inandığını'' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çünkü her kesimi dinledik ve gelen teklifler var gelmekte olanlar var ve bunlar üzerinde arkadaşlarım samimiyetle çalışıyorlar. Bu kısmi, bir mini pakettir diyebiliriz. Öyle bir tasarı. Ama öncelikler sıralamasında öncelikli olanlar burada tespit edilmiştir, onların üzerinde durulmuştur. Fakat bu bile önemli bir adımdır. Bundan sonrasını da inşallah 2011 seçimlerinden sonra yaparız.''
Bir başka gazetecinin ''Hafta başında size yönelik bir suikast ihbarı olduğu haberleri gündeme geldi ve İçişleri Bakanı da bu yönde bir açıklama yaptı. Öncelikle bunu nasıl değerlendiriyorsunuz ve bir tedirginlik var mı?'' sorusunu Erdoğan, ''Bu ihbarlar yeni değil. Bunlar sık sık oluyor. Bu makamlarda olanlar için bunlar olağandır ben de olağan karşılıyorum'' şeklinde yanıtladı.
Erdoğan, ''BDP'nin şartlı destek yönünde bir açıklaması oldu. Seçim barajının indirilmesiyle anayasa paketine destek vereceğini açıkladı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Bu konuda biliyorsunuz bizim daha önceden açıklamamız var. Biz baraj noktasında mevcut barajla oynamayı düşünmüyoruz. Barajın aynen korunmasından yanayız. Bunu Türkiye'nin koalisyon kültürünün gelişmemiş olduğunu düşünerek söylüyorum. Ve tek partili dönemlerde Türkiye'nin ekonomi alanındaki başarısı ortada, koalisyon dönemlerindeki başarı ortada. Tek partili dönemlerde Türkiye ciddi gelişmeler göstermiştir ama koalisyon hükümetlerinin olduğu dönemlere bakarsak ciddi manada gerilemeler vardır. Dolayısıyla bunu gölgelemek istemiyoruz. O bakımdan barajı indirelim düşüncesi şu anda yok.''