Haberler

Erdoğan'dan Obama'ya Kritik Mesajlar

Güncelleme:

Erdoğan, Obama'ya Türk-Amerikan İlişkilerinde Tarihe Geçecek Kritik Mesajlar Verdi.

Erdoğan, Türkiye'nin PKK terörü ile mücadelesinde, Obama'ya net uyarılarda bulundu. Başbakan, ABD Başkanı'na, "İran'ın nükleer meselesi ve İsrail'in Gazze'ye yardım filosuna yaptığı saldırıları sonrası çıkan fikir ayrılıkları, ABD'nin, PKK'ya karşı yeterli desteği vermediği yönünde Türk halkında bir algı oluşturdu. Biz de bu algıyı değiştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Ama, ABD, Kuzey Irak'ta ve istihbarat alışverişinde terör örgütüne karşı somut adımlar atarsa bu havayı tersine çevirebilir' dedi.

Başbakan Erdoğan'ın Obama'ya uyarıları bununla da sınırlı kalmadı. Erdoğan, Obama'ya, özellikle işbaşına gelmesi sonrası ABD'nin Türkiye için artan önemini özellikle vurguladı; ama karşılıklı sorunların aşılması için 'liderliğin' ortaya konulması çağrısında bulundu. Türkiye'nin öneminin ABD'de anlatılması, aksi takdirde Washington'da Ankara aleyhine pompalanan kötü havadan ikili ilişkilerin zedelenebileceği uyarısı yaptı. Dünyanın 20 devini bir araya getiren G-20 Zirvesi için geldikleri Kanada'nın Toronto' kentinde bir buçuk saate yakın süren görüşmelerinde Erdoğan'ın, Obama'ya bizzat verdiği mesajlar şöyle:

TÜRKİYE ALGISI DEĞİŞSİN

Bu yıl, Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi'ndeki karar gibi sıkıntılı dönemler yaşadık. Şu anda bulunduğumuz ortamda ise ABD basınında, kamuoyunda ve hatta kongrede Türkiye'ye yönelik haksız eleştirilerle karşı karşıyayız. Bu yanlış anlamaların, hissiyatın önüne geçilmesi için liderliğimizi ortaya koymamız gerekiyor. Yönetiminizin ABD kamuoyuna ve kongrenize kapsamlı işbirliğimizin amacını daha iyi anlatmasını bekliyoruz. ABD medyası ve kongredeki Türkiye karşıtı hissiyatı kontrole almak için birlikte çalışmalıyız. Aksi takdirde çok değer verdiğimiz ikili ilişkilerimiz işbirliğimiz zarar görecektir. Çünkü, Türkiye-ABD işbirliği sadece ikili değil, gerek bölgesel gerek küresel barış, istikrar ve refahın sağlanması açısından önem taşıyor.

KOBRA'LAR 2011'DE GEMELİ

PKK ve El-Kaide'ye yönelik mücadelemiz işbirliğimizin öncelikli unsurlarından birini oluşturuyor. Bu çerçevede, Savunma Bakanınız Gates'in, meslektaşı Vecdi Gönül'e mektubundaki, Süper Kobra helikopterlerinin 2011 başında gönderilmesi önemli. İşin askeri boyutunun yanı sıra, demokratik standartların yükseltilerek temel hak ve özgürlüklerin tam olarak uygulanmasında da kararlıyız.

MİLLETİMİZİN FARKINDADIR

Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi olarak adlandırdığımız demokratik açılım sürecinde de kararlı adımlarımız örgütün istismar zeminini ortadan kaldırmaya başlamış, bu bağlamda PKK, Anayasa değişikliği ve referandum sürecini saboteye girişmiştir. Aynı şekilde örgütün, ülkemizin dış politika gündemini, Türkiye'nin barışçıl ve çok yönlü dış politika vizyonunu da istismar etmeye çalıştığını müşahede ediyoruz. Türkiye bugün demokratik standartlarını daha üst seviyeye çıkaran, AB standartlarıyla uyumda önemli bir kararlılık gösteren, küresel krize rağmen kalkınma hedeflerini önemli ölçüde gerçekleştirmeyi başaran bir ülke konumundadır. Örgüt, ülkemizin küresel ölçekte Türkiye'nin olumlu karşılık bulan barış ve diyalog çağrılarından son derece huzursuzdur. Bunun neticesinde PKK eylemlerini ne yazık ki şehirlere yayarak artırmış, hem güvenlik güçlerimizi, hem de masum vatandaşlarımızı katletmeye devam etmiştir. Bu noktada milletimiz her şeyin farkındadır. Olayların perde arkasında neler olduğunu gayet net biçimde görebilmenin verdiği vakarla bu saldırılara cevap vermektedir.

ORTAK DÜŞMAN İLAN ETTİNİZ

Öte yandan, şunu da samimiyetimle paylaşmak istiyorum: Son saldırılarla kamuoyumuzda terörle mücadeleye karşı uluslararası işbirliği noktasında müttefiklerimizin desteği sorgulanır hale gelmiştir. Bu sorgulamayla en çok da ABD'nin karşı karşıya kaldığı malumunuzdur. Zira daha önce ABD'nin PKK'yı ortak düşman ilanında kamuoyumuz büyük heyecan duymuş. ABD'nin bunun gereğini yerine getireceği beklentisi içine girmişti. Daha sonra, sizin ilişkilerimizi model ortaklık diye nitelendirmeniz beklentileri haklı olarak daha da artırmıştır. Biz bu süreçte ABD'nin terörle mücadele desteği ve ilişkilerimizin geleceğine pozitif perspektifine vurguya hep gayret ettik. Ancak, İran'ın nükleer meselesi ve İsrail'in Gazze'ye yardım filosuna saldırıların ardından yaşadığımız fikir ayrılıkları, ABD'nin PKK'ya karşı yeterli desteği vermediği yönünde bir algı oluşturdu. Dediğim gibi, biz bu algıyı yönetmek için büyük bir çaba harcıyoruz. Ancak, terörle mücadelede, model ortağımız ABD'den PKK'ya karşı daha kararlı ve net açıklamalar, adımlar bekliyoruz. Gerek Kuzey Irak'taki PKK'nın bitirilmesi, gerek PKK'ya karşı özellikle istihbarat paylaşımında daha yoğun işbirliğine gidilmesi, hem terör örgütünü sindirecek, hem de model ortaklık için belirlediğimiz hedeflere daha çabuk erişmemizi sağlayarak ilişkilerimizdeki olumsuz atmosferi tersine çevirecektir.

KOBRALAR GELECEK PKK'YA BASKI ARTACAK

ABD Başkanı Barack Obama da, toplantıda, Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini düzeltmesini, İran üzerinde işbirliğinin arttırılmasını, Ermenistan protokolünde adım atılmasını istedi. Gazze konusunda da ablukanın kaldırılması adına hassasiyeti olduğunu ve elinden geleni yapacağını ifade etti. PKK konusunda, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon'a özel talimat ilettiğini belirten Barack Obama, Süper Kobra'ların birkaç aya dek Türkiye'ye ulaşacağını bildirdi. Ayrıca, Avrupa'da da, 'PKK ile mücadelede müttefikliğinizin gereğini yapın' şeklinde baskıyı arttıracağı sözünü verdi. Görüşmede, bundan böyle insansız hava araçlarının karşılıklı olarak hava sahaları üzerinde daha etkin olarak kullanılabileceği de görüşüldü. İran ve İsrail konularında Ankara ile yaşanan ayrılıkların Washington'da güçlü bazı lobilerce kullanılabileceğine de işaret eden Obama, yönetim olarak Türkiye'nin zarar görmemesi için elinden geleni yapacağı teminatını verdi. Yakında Amerikan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un Ankara'ya gelmesi de ihtimal dahilinde.

YÜKÜMLÜLLERE UYARIZ

İran konusunda amaçlarımız aynı, sadece yöntemlerimiz farklıdır. Tahran Ortak Bildirisi'nin sağladığı fırsattan yararlanılması lazımdır. Bu bildiri esasen sizin angajman politikanızın da bir sonucu olarak görülmelidir. BM Güvenlik Konseyi'nin 1929 sayılı kararına olumsuz oy kullanmamızın öncelikli nedeni Ortak Bildiri'yi ve İran'ı ve barışı masada tutmaktı. Nitekim Ahmedinejad açıklamasında Ortak Bildiri'nin masada olduğunu söyledi. Onu bu tutuma bizim "hayır" oyumuzun yönlendirdiğini takdir edersiniz. Türkiye elbette 1929 sayılı kararın yükümlülüklerine uyacaktır. Ancak bunun sahada yol açabileceği muhtemel durumlar, krizler unutulmamalı. Bunda eleştirilmemiz doğru değil. Viyana'da Tahran Ortak Bildirisi'ndeki nükleer yakıt takası gecikmeksizin ele alınmalı. Diyaloğun öteki kanalı Ashton-Celili görüşmesi ile sürdürülebilir. Ev sahipliği yapabiliriz.

TAZMİNAT ÖDESİNLER

İsrail'in insani yardım konvoyuna saldırısı, 9 cenazeden 30'dan fazla mermi çıkması ve 19 yaşındaki ABD vatandaşının başından 5 kere vurulması vahşeti ortaya koyuyor. İlk 24 saatte tüm cenazelerimizin ve diğer mağdur vatandaşlarımızın ülkemize gönderilmesinde çabalarınıza teşekkürler. İsrail'in suçunu kabulünü, açıkça özrünü, maddi ve manevi tazminat ödemesini istiyoruz. Gazze'ye abluka kaldırılmalıdır.

KARABAĞ'SIZ İLERLENEMEZ

Diaspora ilişkilerimizi zedelemeyi de hedefliyor. Türk ve Ermeni milletleri arasında hafıza çatışması var. Tarihimizden yana herhangi bir endişemiz yok. 2005'deki ortak komisyon teklifine hala yanıt almasak da normalleşmede kararlılıyız. Öte yandan, Yukarı Karabağ sorununun çözümünde ilerlemenin sağlanamadığı ortamda Türkiye-Ermenistan normalleşmesinin ilerleyemeyeceği görülmelidir.

KISITLAMAYI KALDIRIN

Rusya, Nisan 2004'te Annan Planı referandumları öncesinde yaptığı gibi, çözümü Güvenlik Konseyi'ni bloke ederek engellemek için zemin hazırladığı izlenimi veriyor. Türk halkına kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyoruz. Yunanistan da daha aktif olmalıdır. Yakın dönemde siz yahut Dışişleri Bakanı Clinton'ın da ABD'de, KKTC Lideri Eroğlu ile görüşmeniz Kıbrıs Türkleri'ne destek olacaktır.

ERDOĞAN: SAMİMİ BİR GÖRÜŞME OLDU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Obama ile görüşmelerini anlatırken, ''Son dönemde en önemli sıkıntımız olan PKK terörüyle ilgili konuyu yine kendileriyle görüşme imkanım oldu. Onu da kendileriyle paylaştık. Üçülü mekanizmanın gerekleri üzerinde durduk'' dedi.

Erdoğan, Toronto'da düzenlediği basın toplantısında, ''Obama görüşmesinde İsrail ile ilgili hangi koşulların sunulduğu, ABD Başkanı'ndan hangi yanıtları aldığına'' ilişkin soruya şu yanıtı verdi:

''Öncelikle Sayın Obama ile Türkiye-ABD ilişkilerini model ortaklık çerçevesi içerisinde görüşme imkanımız olduğu gibi, gerek İran'ın nükleer programı gerek Irak gerek Ortadoğu bunun yanı sıra tabii uluslararası sularda cereyan eden malum olay sebebiyle bir görüş alışverişinde bulunduk. Samimi bir ortam içinde kendileri samimi kanaatlerini bana aktarırken ben de yine aynı şekilde samimi kanaatimi çok açık net kendilerine ifade ettim. Tabii bunun yanında son dönemde en önemli sıkıntımız olan PKK terörüyle ilgili konuyu yine kendileriyle görüşme imkanım oldu. Onu da kendileriyle paylaştık. Üçlü mekanizmanın gerekleri üzerinde durduk. Bundan sonraki süreçte neler yapılabileceği de yine kendileriyle konuştuk.''

Başbakan Erdoğan, 1915 yılı olaylarına ilişkin bir soru üzerine, bu konuyla ilgili notları Kanada Başbakanı Stepen Harper'e daha önce verdiklerini belirterek, ''Uluslararası toplantılarda kendileriyle bu konuyu paylaştık, görüştük. Bildiğiniz gibi bu son malum 24 Nisan olayında Kanada'da tesirini göstermiş olacak ki olumlu yaklaşımını görmüş olduk. Bundan sonraki süreçte daha hassas davranmak suretiyle bu konu ele alınırsa, bizler de memnun oluruz'' dedi.

Erdoğan, ''ABD Başkanı Obama ile görüşmeniz ışığında Türkiye'nin, bu aşamadan sonra Tahran'dan veya Washington ya da 6'lıların İran'ın nükleer programıyla ilgili beklentileri nelerdir? Türkiye'nin arabuluculuk çabaları devam edecek mi?'' sorusuna "Öncelikle bu nükleer program konusunda müzakere sürecinin devam ettirilmesi hususunda bu yaklaşımları devam ediyor. Bizler de bu süreci aynı şekilde devam ettireceğiz" yanıtını verdi. İsrail'in Mavi Marmara Gemisine saldırısı ve ABD'nin Türkiye ile İsrail arasında nasıl bir arabuluculuk sergileyeceği sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu konuların hepsi aramızda görüşüldü. Belge ve bilgileri de tabiiki paylaştık, paylaşıyoruz. Uluslararası mahkemelerde de zaten bunlar oralarda değerlendirilecektir."

''FURKAN DOĞAN ABD VATANDAŞIDIR''

İsrail'in Mavi Marmara Gemisine saldırısında hayatını kaybeden 8 Türk vatandaşı ile bir de Türk orijinli ABD vatandaşı olduğunu anımsatan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şöyle devam etti:

''Furkan Doğan, ABD vatandaşıdır. Dolayısıyla bizler Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, ABD de Amerika Birleşik Devletleri olarak herhalde vatandaşının hukukunu, bizler nasıl koruma mücadelesini ulusal ve uluslararası bazda veriyorsak, vereceksek, aynı şekilde ABD de bunu uluslararası bazda da ulusal bazda da gereğini yapacaktır.

Talepler nedir denilince, öncelikli 3 tane talep gündemdedir. Bunlardan biri İsrail ile Türkiye arasındaki ilişkidir ki bu Türkiye'den özür dilenmesidir. Biz Türkiye olarak, Türkiye'den özür dilenmesini istiyoruz. İkincisi Türkiye Cumhuriyeti bandralı bir gemi var. Bayrağımız var, bu bayrağın olduğu bir gemiye karşı böyle bir saldırı. Hem denizden, hem havadan indirme bindirme harekatı yapılıyor. Üçüncüsüyse biz bölgede bir barışın tesisi için Filistin'e ambargonun artık kaldırılmasının gereğini istiyoruz. Artık bu daha fazla uzatılamaz. Aksi takdirde geleceğe yönelik süreci bu işin olumlu etkilemesi de mümkün değil."

"TAHRAN ANLAŞMASI MASADAN KALKMAMALI"

Başbakan Erdoğan, ''Biz Tahran Anlaşma'nın masadan kalkmamasını, masada kalmasını ve bu sürecin de bu sözleşme çerçevesinde devamını özellikle bekliyoruz'' dedi.

''İran'a yaptırımlarla ilgili olarak BM'deki oylamada Türkiye ve Brezilya'nın farklı bir tavrı vardı. Yüz yüze görüşmenin ABD tarafına ne demek istediğimizi daha iyi anlatmaya yardımcı olduğunu düşünüyor musunuz'' sorusuna, Erdoğan "Biz bütün bu adımı atarken, bu kararı alırken ne düşündüğümüzü, ne yapmak istediğimizi bunların hepsini anlattık. Bu zaten Türkiye'de de yaptığımız çeşitli açıklamalarda gündeme getirdiğimiz konular. Bunları burada da gündeme getirdik" yanıtını verdi.

"KRİZİ İYİ YÖNETTİK"

Erdoğan, bütçe açıklarına ilişkin bir soruya da ''Bütçe konusunda şu anda sıkıntı yaşayan ülkelerle baktığımızda, bütçe açığı konusunda Türkiye gerçekten bu krize rağmen, krizi iyi yönettik ve bu iyi yönetmemizin neticesinde de bütçe açığımız 5, 5.5. Geçen senenin 5.5 idi. Bu sene 5'in altına düşmesi hedefleniyor. Şu andaki gelişmeler de 5'in altına düşeceği istikametindedir.'' diye cevapladı.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Dünya

Haberler

Ünlü oyuncu Gülşah Çomoğlu hayatını kaybetti

Ünlü oyuncu Gülşah Çomoğlu hayatını kaybetti

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musavat Dervişoğlu ile görüşmememiz için hiçbir neden yok

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Musavat Dervişoğlu ile görüşmememiz için hiçbir neden yok

İsrail'e meydan okuyan Kassam Tugayları, roketleri nasıl üretiyor? Görüntüleri ilk kez yayınladılar

İsrail'e meydan okuyan Kassam Tugayları, roketleri nasıl üretiyor? Görüntüleri ilk kez yayınladılar

AK Parti'yi karıştıran ikramiye iddiası! 'Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önüne götürmeye yüzüm yok'

AK Parti'yi karıştıran ikramiye iddiası! "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın önüne götürmeye yüzüm yok"

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title