Lagarde.Ekonomistler Sadece Büyümeyle İlgilendi, Ama Adil Gelir Dağılımı Daha Sürdürülebilir Büyüme...

IMF Başkanı Christine Lagarde, New York'taki "BM Sürdürülebilir Kalkınma Forumu"nda bir konuşma yaptı IMF Başkanı Christine Lagarde, ekonomistlerin bugüne kadar sadece büyümeyle ilgilenip gelir dağılımıyla meşgul olmadıklarını, oysa son IMF araştırmalarının adil gelir dağılımının daha sürdürülebilir bir büyümeyle daha büyük ekonomik istikrara yolaçağını gösterdiğini bildirdi. Yılda 2 trilyon dolara ulaşan küresel enerji sübvansiyonunun daha "akılcı" kullanılmasını isteyen Lagarde, sürdürülebilir kalkınmanın "makroekonomik istikrarla" başlayacağını belirterek "Yavaş fakat emin adımlarla tekrar yolun üstüne çıktık fakat henüz o noktada değiliz" dedi.

-BM'DE KONUŞTU-

Christine Lagarde, BM Sürdürülebilir Kalkınma Forumu'nda bir konuşma yaptı. Dünyanın "ekonomik istikrarsızlık, çevreye verilen zarar ve eşitliğin sağlanamaması" gibi "üçlü sorunla" karşı karşıya bulunduğunu bildiren Lagarde, bu sorunların "ekonominin temellerini sağlam atmak, yeşil ekonominin fiyatlandırmasını doğru yapmak ve eşitliği doğru biçimde sağlamakla" aşılacağını kaydetti. Lagarde, "Ekonomik temeller sağlam olmadan başlayan bir yarış; "yarış tabancası' patladığı anda sona erer. Sürdürülebilir kalkınma makroekonomik istikrarla başlar. Beş yıl önce Lehman Brothers'in küresel ekonomiyi son yarım yüzyılda görülmedik kargaşa ortamına sürükledi. Yavaş fakat emin adımlarla tekrar yolun üstüne çıktık fakat henüz o noktada değiliz" dedi.

Lagarde, toparlanmayı yönetmek için parasal ve mali politikaları kullanmak, finansal sektörde reformlara gitmek ve ek büyüme ve özellikle genç nüfus için istihdam yaratmak için engelleri ortadan kaldırmak gerektiğini kaydetti.

-ENERJİ SÜBVANSİYONLARI DAHA AKILCI KULLANILMALI-

Büyümenin devam etmesinin tekrar sağlanması gerektiğini, ancak bunu yaparken geçmişte takip edilen yoldan daha iyi bir yol izlenmesi zorunluluğu bulunduğunu kaydeden Lagarde, "Yanlış ekonomik büyüme çevreye zarar veriyor ve çevrede bozulma ekonomiye zarar veriyor. Hiç kuşkunuz olmasın: En yoksul ülkeler bundan en çok etkilenen ülkeler olacak. Dünya Bankası'na göre orta Afrika'da şu anda mısır tarımı için kullanılan toprakların yüzde 40'ı, 2030'dan itibaren ortadan kalkacak, insanların hayatı, gıda güvenliği ve ekonomi üzerinde korkunç sonuçlar yaratacak. Verdiğimiz zararın, ödeyeceğimiz fiyatlara yansıyacağından kimsenin kuşkusu olmasın" dedi.

Bir çevre kuruluşu olmamakla birlikte IMF olarak "Enerji sübvansiyonlarının karanlık örümcek ağı"na bir ışık tutmak istediklerini kaydeden Lagarde, "Enerji sübvansiyonları korkunç boyutta ve "en az'a muhtaç olan insanlara yardımcı oluyor. Vergi sübvansiyonları dahil bu sübvansiyonlar, 2011'de yaklaşık 2 trilyon doları, daha akıllıca yararlanılabilecek olan, küresel gayrı safi hasıla'nın koca bir parçası olan yüzde 2.5'luk bölümü yiyip bitirdi. Enerji sübvansiyonları sorununu tek başına ele almak bütçe, ekonomi ve gezegenimiz için iyi olur" dedi.

-HAYDİ KADINLAR ÇALIŞMAYA: KADINLARIN OLMAMASI GELİRİ ÜÇTE BİR DÜŞÜRÜYOR-

Ekonomistlerin uzun süredir sadece büyümeyle ilgilendiklerini ancak bunun dağılımıyla meşgul olmadıklarını anlatan Lagarde, "Şu anda kısmen IMF araştırmalarına dayalı olarak daha şiddetle farkındayız. Daha dengeli bir gelir dağılımı daha sürdürülebilir bir büyümeye ve daha büyük bir ekonomik istikrara yolaçıyor. Anahtar ekonomik hayata daha fazla dahil olunması, yani refahı herkes paylaşmalı ve herkes potansiyelini vermeli" dedi.

İşte, sınıfta ve yönetim kurulu toplantı salonlarında kadın-erkek eşitliğinin sağlanması gerektiğini kaydeden Lagarde sözlerini, "Sıklıkla kadınlar modası geçmiş engel ve tavırlarla geride tutuluyor ve sonuç olarak toplumlar geriliyor. Kadınların katkısını reddederek bazı yörelerde daha düşük kaliteli yaşamlar ve yaklaşık yüzde 27 daha az kişi başına gelir elde ediyoruz. Değişimin zamanı gelmiş bulunuyor. Bugün karşımızda duran üçlü zorluk daha güçlü taahhüt ve daha derin işbirliğini zorunlu kılıyor. Haydi eyleme geçmek için bu forumu kullanalım" diye bitirdi. - Ankara

Kaynak: ANKA / Ekonomi