Haberler

Ekonomi Bakanı Zeybekci İzmir'de

Ekonomi Bakanı Zeybekci: (2) "Türkiye'de maalesef finans öncelikleri ve finans algıları ile ekonomi öncelikleri ve ekonomi algılarının bir birine karıştırıldığı bir dönemi yaşıyoruz.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Türkiye'de maalesef finans öncelikleri ve finans algıları ile ekonomi öncelikleri ve ekonomi algılarının bir birine karıştırıldığı bir dönemi yaşıyoruz. Türkiye'de enflasyon yüzde 9 seviyelerindeyken, faizlerin bundan daha geni gidemeyeceği gibi bir eksik bilgiyle maalesef bir algı yönetimi gerçekleşiyor" dedi.

Zeybekci, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) tarafından düzenlenen "Türkiye- Yunanistan İş Forumu"nun ardından Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) İzmir Şubesi üyeleriyle sohbet toplantısına katıldı.

Zeybekci, yaptığı konuşmada, Türkiye ekonomisi için negatif söylenebilecek hiç bir şeyin bulunmadığını, herşeyin pozitif olduğunu söyledi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun açıkladığı "Öncelikli Dönüşüm Programı Eylem Planı"nıyla Türkiye'nin ekonomide yeni bir adıma geçtiğini belirten Zeybekci, "Yeni bir dönüşüm programı gerçekleştiriyor. Bunu bazı arkadaşlarımız 'şimdi mi aklınız başınıza geldi' diyorlar, değil şimdi onun zamanı. Türkiye bugüne kadar ekonomide, kalkınmada, büyümede, ihracatta bir A periyodunu yaşadı. Şimdi yeni periyod yaşama zamanı geldi.  Şimdi B periyodu zamanı. Allah izin verirse C periyodu zamanı da gelecek. Hedefimiz o. Bizim için hedef 25 bin dolarlık kişi başına düşen milli gelir değil ki. İnşallah onu gelecek nesiller, genç nesiller gerçekleştirecek. Onlarda C dönemini hayata geçirecekler" değerledirmesinde bulundu.

Enflasyonla mücadelenin önemli olduğunu belirten Zeybekci, enflasyondan daha öncelikli hedeflerinin büyüme olduğunu söyledi. Milli kaynak ve imkanlarla ihracatı, istihdamı, yatrımı ve üretimi artırarak büyümek gerektiğine işaret eden Zeybekci, hedeflerinin üretimi, artırarak, arzı artırarak enflasyonla mücadele etmek olduğunu kaydetti.

Olması gerekenin enflasyonla kalıcı mücadele için arzı artırmak olduğuna işaret eden Zeybekci, büyümeyi ve istihdamı artırmanın asıl köklü çözüm olduğunu ifade etti. Zeybekci, şunları söyledi:

"Türkiye'de maalesef finans öncelikleri ve finans algıları ile ekonomi öncelikleri ve ekonomi algılarının bir birine karıştırıldığı bir anlayış dönemi yaşıyoruz. Türkiye'de enflasyon yüzde 9 seviyelerindeyken, faizlerin bundan daha geri gidemeyeceği gibi bir eksik bilgiyle maalesef bir algı yönetimi gerçekleşiyor. Eğer enflasyonla faiz karşılaştırılacaksa, enflasyon geçmiş dönemin ortalamasıdır. Faiz ise gelecektir. 365 gün gelecekle ilgili bir rakamdır. Faiz ile enflasyon karşılaştırılacaksa eğer, bugün geçerli olan faiz oranlarıyla gelecek beklenti yani ekim 2015 enflasyon beklentileri ancak karşılaştırılabilir. 2015 Ekim ayındaki Türkiye'nin beklenti enflasyonu yüzde 6 seviyelerindedir."

Faizin yüksek olduğunu ve aşağı çekilmesi gerektiğine vurgu yapan Zeybekci,  "Türkiye'de ben her zaman söylüyorum, bugün de söylemeye devam edeceğim. Bu konuda haklı olduğumu düşünüyorum. Şu anda Türkiye'de yatırımcının, üreticinin, ihracatçının, KOBİ'lerin, esnafın ülke olarak katlandığımız faiz oranlarının ben katlanılmaması gereken oranlar olarak görüyorum. Bizim ne yapmamız ne etmemiz bir şekilde bu faiz oranlarını aşağı çekmemiz gerekiyor ki Türkiye'de reel anlamda büyüme olsun" ifadelerini kullandı.

Dolar kurunun 28 Ocak günü 2,39 seviyelerini zorladığı dönemde, bir-iki günlük çalkantının yaşandığı o dönemde Türkiye Cumhuriyeti Ekonomi Bakanı olarak buna müdahale etmemek gerektiğini ifade ettiğini belirten Zeybekci, "Buna dokunmamak, bırakmak lazım demiştim. spekülasyon yapanların elinde bunu patlatmak lazım demiştim. Sonra kur spekülasyonu yapanlar belki bir iki operasyon yapılar ama istedikleri gerçekleşmedi" dedi.

Türkiye'de yıllardan beri ithalatı cazip hale getiren, ihracatı zorlaştıran reel olmayan, gerçekçi olmayan bir kur politikasıyla devam edildiğini belirten Zeybekci, "Mecburiyetten olduğun da söyleyeyim. Ama şimdi Türkiye bir şans yakaladı, reel kur. TL'nin değerinin piyasanın kendi belirlediği bir dönem. TL'nin değerini piyasada dalgalanmaya bakansanız 2,10'lar seviyesine geldiği zaman en hızlı yapılabilen ithalat ürünlerinde bir kıpırdanma, yeni bir sözleşmeler yapma gibi eğilimler görmeye başlıyoruz. 2.15'i geçtiği zaman bunun ihracatı destekleyici, ithalatı cazip olmaktan çıkarıcı etkisini birebir yaşıyoruz. Gerçekçi kur nedir diye bir eğilim anketi düzenledik. Şubat, mart ayında 2,15- 2,25 aralığı olarak ortaya çıktı. Biz kurun bu seviyelerde olmasını olumlu olarak karşılıyoruz. Faiz yüksek olduğu sürece TL caziptir. dolayısıyla yurt dışından Türkiye'ye sıcak para girişi artıyor" diye konuştu.

Çandarlı Limanı Projesi

Gazetecilerin sorularını da cevaplayan Zeybekci, İzmir'de Alsancak Limanı'nın kullanımı ile ilgili soruya, limanın İzmir'in ekonomik ve sosyal dinamikleriyle tartışmak gerektiğini söyledi.

Çandarlı Limanı projesinin dünyadaki en büyük liman projelerinden biri olduğunu söyleyen Zeybekci, "İzmir'in bence kovalaması gereken en önemli projelerden bir tanesi. Bunu konuşmak ve tartışmak lazım" cevabını verdi.

TOKİ'nin fabrika binası yapması ile ilgili soruya, Zeybekci, şu cevabı verdi:

"Fabrika dediğiniz şey 100 metrekare daire gibi herkesin kullanacağı bir alan değil. Ama sanayiye fabrika yapmak aynı şey değildir. Sanayi ile iştigal eden tesislerin çok farklı özellikleri vardır. Orada olması gerek asıl konu yer tahsisidir, sanayi arsaları üretmektir. Bunlar üretilip yatırımcıya çok cüzi fiyata hatta bedavaya dağıtılmalıdır. Bu o kültürün olduğu yerde olmalı. Doğru yerde, doğru zamanda arsa üretmekten kasıt bu."

Zeybekci, İzmir-Atina uçak seferleriyle ilgili soruyu ise "Türk Hava Yolları bizim ticari anlamda bir kapı açıcımız gibi. THY, Afrika'da şu anda 42 noktaya uçuyor. Afrika'da bir ülkeye Türk Hava Yolları uçmadan önce 20 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, uçuşlar başladıktan sonra 1 yıl içinde 200-300 milyon dolara çıkıyor. Bundan sonraki toplantıyı inşallah Yunanistan'da yapacağız. Orada daha teknik ve detaylı konuşmalar yapacağız. Oradaki toplantılarda İzmir'den Atina'ya ya da Selanik uçuşlar ancak talep gelirse olur" şeklinde yanıtladı.

Zeybekci, bir başka soru üzerine, sağlık serbest bölgesinin dışında emekli ve bakıma muhtaç kişilerin ihtiyaçlarıyla ilgili bir merkez kurma projesi üzerinde çalıştıklarını söyledi. Bugün dünyada en büyük maliyetlerden birisinin emekli ve bakıma muhtaç insanların ihtiyaçlarıyla ilgili maliyetler olduğunu savunan Zeybekci, şöyle devam etti:

"Türkiye bu alanla ilgili hem iklimiyle hem tabiat zenginlikleriyle en cazip ülke. Coğrafi konumuyla da ilglii buna yatkın bir ülke. Bu oluşturulan bakım merkezleri, merkez derken binalardan bahsetmiyorum. Her biri orta ölçekli şehir gibi olan merkezlerden bahsediyorum."

Zeybekci, iş dünyasındaki sivil toplum kuruluşlarına üyelikle ilgili bir soruya, bu konunun tartışılması gerektiğine işaret ederek, "Gönüllü üyelikler kurulmalı, zorunlu üyelik diye bir şey olmamalı" dedi.

Zeybekci, toplantı sırasında kendini arayan Rus mevkidaşı ile ne konuştuğunu soran gazetecilere, Aralık ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetlisi olarak Türkiye'ye geleceğini anlatarak, "İnşallah biz de iki ülkenin ekonomi bakanları olarak, iki ülke arasında ilişkilerin gelişmesi, ticari engellerin kalkması için bu ziyarete hazırlanıyoruz. Bununla ilgili konuştuk" diye yanıt verdi.

- İzmir

Kaynak: AA / Yerel

Ekonomi Bakanlığı Türk Hava Yolları Yunanistan İzmir Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title