Haberler

Ege Mutfağı Dünyaya Açılıyor

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Ege mutfağına özgü lezzetlerin dünyaya açılması için dünyanın önde gelen kentlerinde "franchise" (markanın kullandırılmasına dayanan iş ilişkisi) yöntemiyle "Aegean" (Ege) restoranları açmak üzere proje başlattı.

EŞBER AYAYDIN - İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), Ege mutfağına özgü lezzetlerin dünyaya açılması için dünyanın önde gelen kentlerinde "franchise" (markanın kullandırılmasına dayanan iş ilişkisi) yöntemiyle "Aegean" (Ege) restoranları açmak üzere proje başlattı.

Dünyada döner ve kebaplarıyla nam salan Türk mutfağının, ot yemekleriyle öne çıkan Ege mutfağıyla da tanınması amacıyla uluslararası restoran zinciri oluşturulması hedefleniyor.

Kentte ağırlanan ünlü Fransız şeflerin, tattıkları yöresel lezzetlerin "Dünyaya açılması gerektiği" görüşününü ile getirmesi üzerine çalışma başlatan İzmir Ekonomi Üniversitesi, "Aegean" konseptli bir "franchise" modeli geliştirdi.

İlki gelecek yıl Paris'te açılması planlanan, sonrasında dünyanın önde gelen kentlerine de yayılması hedeflenen restoranlar için geleneksel tarifler ile ortak bir menü oluşturulması için çalışma yapılıyor.

Projeyle ilgili bilgi veren İEÜ Mütevelli Heyeti ve İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, gastronominin bir sektör haline geldiğini, turizm için de önemini artırdığını, geleneksel lezzetlerin artık en önemli turistik zenginlikler arasına girdiğini ifade etti.

Türk mutfağını hak ettiği konuma taşımak için üniversite bünyesinde Mutfak Sanatları Bölümünü kurduklarını, buradan mezun olan kişilerin dünyanın dört bir yanına Türk yemek kültürünü yaydıklarını anlatan Demirtaş, sağlık ve lezzetle ön plana çıkan Ege mutfağıyla ilgili özel bir çalışma yürüttüklerini kaydetti.

Dünyada tercihlerin ağır ve yağlı yemeklerden taze sebzeler ile yapılan menülere doğru kaydığını, bu fırsatın değerlendirilmesi gerektiğini dile getiren Demirtaş, şöyle konuştu:

"Gittiğimiz her ülkede, her şehirde Çin, Lübnan, Tai restoranlarını görüyoruz, her ülkenin restoranları var ama bizim Türk restoranları yok, hele Ege'nin sağlıklı restoranları hiçbir yerde yok. Bunun eksikliğini kapatmak için bir proje geliştirdik. Aegean restoranları dünyanın her yerine taşıyacağız, ilki Paris, ardından Londra'da olacak, devamında da dünyanın önemli başkentlerinde artık Aegean restoranlarını herkes görebilecek.

Bu yıl sonuna kadar hazırlıklarımız tamamlanacak, şu anda girişimciler var, bunları değerlendiriyoruz. Restoranı biz işletmeyeceğiz, kurallarını koyacağız ve menüyü belirleyeceğiz. Ortak menü ve dekorasyona göre bu restoranlar işletilecek. Gerçekten de bu kültürü orada yayabilecek kişileri ya da firmaları belirleyip değerlendirdikten sonra açılış iznini vereceğiz."

Fransız şeflerin yorumu etkili oldu

İEÜ Mutfak Sanatları ve Yönetim Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Betül Öztürk, öğrencilere dünya mutfağının yanı sıra yöresel mutfak eğitimi de verdiklerini, bu kapsamda dünyanın farklı coğrafyalarından şefleri üniversitede ağırladıklarını belirtti.

Şeflerin tattıkları geleneksel lezzetleri çok olumlu değerlendirmeleri üzerine ortak bir menü oluşturmak üzere çalışma başlattıklarını dile getiren Öztürk, şöyle konuştu:

"Son 3-4 yılda çok sayıda şefi ağırladık, Ege otlarını tanıttık. Bu otların farklı şekillerde nasıl kullanılacağı konusunda atölyeler yapıldı. Özellikle Fransız şeflerin verdiği tepkilere bakarak şuna emin olduk ki Ege mutfağı dünyada çok arzu edilen ve ön plana çıkabilecek bir mutfak olacak. Neden kendimize bu kadar güveniyoruz? Her şeyden önce zeytinyağı çok ön planda, bunun kattığı aroma, Ege otlarıyla birleşince dünyada eşi benzeri olmayan bir lezzet profili oluşturuyorsunuz. Bu lezzet profilini biz neden Londra'da, Tokyo'da, New York'da görmeyelim diyerek kollarımızı sıvadık. Köy köy dolaşıp Ege Bölgesi'ndeki orijinal tarifleri topluyoruz ve kayda geçiriyoruz. Bir aksilik yaşanmazsa 2018 yılında Ege mutfağını Avrupa'da bir Çin, İtalyan restoranı gibi görmeye başlayacağız."

İEÜ Mutfak Sanatları ve Yönetim Bölümü Eğitmen Şefi Tolga Kamiloğlu ise radika, turp otu, hardal otu, ebegümeci, sarmaşık, şevketi bostan, Arap saçı gibi 100'e yakın çeşitte otun yanı sıra et ve su ürünleri menüleri oluşturduklarını, projeye dahil olan öğrencilerin yerel reçeteleri öğrenme fırsatı bulduğunu kaydetti.

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Paris Ege Kültür Sanat Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title