Diyarbakır2 Demirtaş: "Referandum Bizim İçin Demokratık Özerklık İktidarına Giden Kapının Anahtarıdır"

?AKP'DEN ARTIK BEKLENTIMIZ KALMADI?

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş,"Biz halkın iktidarını kuruyoruz. Biz demokratik özerk iktidarı kuruyoruz. Referandum bizim için demokratik özerklik iktidarına giden kapının anahtarıdır" diyerek AK parti iktidarından artık beklentilerinin kalmadığını söyledi. Demirtaş, Silvanlılara seslenirken, "Bugün Türkiye'de yeni bir anayasa yapılacaksa bu da ancak sizin sayenizde olabilir. AKP'nin bu halka bu ülkeye kazandırabilecek hiçbir şey kalmamıştır artık. Bunlar zaman aşımına uğramıştır artık, bunlar miyadını doldurmuştur artık" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır'ın referandum mitinglerine dün gece Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde devam etti. Havai fişek gösterilerinin yapılıp, PKK flamaları ile Abdullah Öcalan'ın fotoğraflarının açıldığı mitingde Demirtaş, konuşmasına Kürtçe başlayıp yeni bir anayasa istediklerini tekrarladı. Demirtaş, şöyle dedi:

"Referandumda ister evet' çıksın, ister hayır çıksın, yeni bir anayasa isteyenler, yeni anayasayı Türkiye'ye armağan edecek. Biz demokratik özerk halk iktidarı istiyoruz. Bugüne kadar ne kazandıysanız, siz kazandınız. Erdoğan size bir şey vermedi. Kürt yoktu dediler, siz kazandırdınız, bugüne kadar Kürtçe yoktur dediler, siz kazandırdınız, yeni bir Anayasayı da siz getireceksiniz. Bizde o zaman dedik ki, gün gelecek devran dönecek hep birlikte meydanlara ineceğiz. O zaman el mi yaban, bey mi yaban göreceğiz? Kimdir boykotçular yeni anayasa isteyenlerdir. Kimdir boykotçular, inkar edilenlerdir. Kimdir boykotçular bu ülkede 80 yıllık asimilasyon 30 yıllık Kenan Evren faşizmine direnenlendir"

AK PARTİ'DEN ARTIK BEKLENTİMİZ KALMADI

Demirtaş, bu saatten sonra AK Parti'den en küçük beklentilerini kalmadığını söyleyerek, Anayasa çalışmalarının başladığı günlerdeki gelişmeleri ve iktidardan beklentilerini anlattı. Aradan aylar gaçtikten sonra taleplerinin tartışıldığını söyleyen Demirtaş, şöyle dedi:

Aylardır taleplerimizi görmüyorlar. Duymayanlar işte şimdi demokratik özerkliğini anayasayla tartışıyorlar. İşte bu sizin, boykotçuların eseridir. AKP kendi paketinin derdine düşmüş. CHP ve MHP kendi statükosunun peşine düşmüş. Bu ikisinin iktidar yarışında biz olmayacağız. Biz halkın iktidarını kuruyoruz. Biz demokratik özerk iktidarı kuruyoruz. Referandum bizim için demokratik özerklik iktidarına giden kapının anahtarıdır. Darbe anayasası değişecekse Kenan Evren anayasası değişecekse bu yine sizin sayenizde olacak. Şunu asla unutmayın bugüne kadar ne kazandıysanız siz kazandınız, Tayyip Erdoğan, AKP, size bir şey vermedi. Siz kazandınız bugüne kadar. Kürt halkı yoktu. Şimdi Kürt halkı var bu sizin sayenizdedir. Bugüne kadar Kürtçe diye bir dil yoktu. Bugün Kürtçe diye bir dil kabul ediliyorsa bu da sizin sayenizdedir. Bugüne kadar bu halkın hakları tartışılmıyordu. Şimdi tartışılıyorsa, bu da sizin direnişiniz sayenizdedir.Ve bugün Türkiye'de yeni bir anayasa yapılacaksa bu da ancak sizin sayenizde olabilir. AKP nin bu halka bu ülkeye kazandırabilecek hiçbir şey kalmamıştır artık. Bunlar zaman aşımına uğramıştır artık, bunlar miyadını doldurmuştur artık.

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın Kenan Evren'in ismini yaşatanlardan birisi olduğunu öne sürüp, belediye başkanı olduğu dönemde Evren'in adını bor çok okul ve caddeye ismini verdiğini iddia etti.

Demirtaş, "Bugün Iğdır'da bizim belediyemiz Kenan Evren Caddesi'nin ismini değiştirmek istiyor. Ama AKP'nin meclis üyeleri hayır oyu veriyorlar. Bu ülkede bir parka Orhan Doğan ismini vermek yasaktır. Halen belediyelerimiz Orhan Doğan ismini bir parka verdikleri için soruşturma geçiriyorlar. Halen bir parka Kürtçe isim koydukları için yasaklanıyorlar ve bunlar Tayyip Erdoğan hükümeti döneminde oluyor. Kenan Evren ismi serbest, Kürtçe isim ve Orhan Doğan ismi yasak. Bunun için anayasanın değişmesine de gerek yok. Sadece bir yönetmenlikle Kürtçe isimleri serbest bırakma hakkı varken, halen bu coğrafyada caddelere, parklara, sokaklara Kürtçe isim koyamıyoruz. Halen iki kelime bir pankarta bir afişe Kürtçe yazı yazamıyoruz. Böyle bir ortamda referanduma gidiyoruz. Böyle bir ortamda anayasayı değiştiriyoruz. ve biz bu yüzden diyoruz ki madem bu anayasada bizim için zerre kadar özgürlük yok o halde boykot boykot boykot"

BDP'nin tabanının kandırılmaya, aldatılmaya çalıştığını öne süren Demirtaş, "Asıl yanılan asıl aldanan AKP olacaktır. Sen benim ana dilimi tanımıyorsan, sen benim kültürümü inancımı tanımıyorsan, sen demokratik özerklik hakkımı tanımıyorsan bende seni tanımıyorum. Anayasanı da tanımıyorum. Kenan Evren anayasasını da tanımıyorum diyeceksin. Lice halkı bu tarihi fırsatı kaçırmayacaktır" dedi.

Aldıkları boykot karınının aynı zamanda savaşa yeter artık demek olduğunu söyleyen Demirtaş, "Barış gelsin demektir. Boykot kararı boş sandıklar aynı zamanda hükümete diyalog ve müzakere çağrısıdır. Operasyonları durdur çağrısıdır. ve Sayın Öcalan'la başlattığı diyaloğu müzakerelerle sürdür çağrısıdır. Biz artık bu topraklarda tek damla kanın akmasına tahammül edemiyoruz. Madem bir diyalog var. Madem bir konuşma var. Herkes buna değer biçsin. Şimdi bazı siyasetçiler, bu diyaloğu kullanma temelinde ele alıyorlar. Bu çok yanlış bir yaklaşımdır. Diyalog onurlu bir çerçevede yürür. Diyalog 80 yıllık Kürt sorunun çözümüne ciddi yaklaşmayı gerektirir. Bugüne kadar bu konuyla ilgili yapılan ciddiyetsiz açıklamalar sürecin önünü tıkamak içindir. Başbakan da hükümet yetkilileri de diğer muhalefet yetkilileri de sözlerine dikkat etmeli bu hassas süreçte hiç kimseyi incitmeden sadece ve sadece barış dilini kullanmalıdır"

Demirtaş, Başbakan Erdoğan'ın kendisine çok güvendiğini ve 'Kürtler zaten benim arka bahçemdir. Zaten Kürtler benim peşimden gelir' dediğini belirtti. Demirtaş, "Şimdi bir baktı ki boykot için meydanları dolduran Kürtler en başta Tayyip Erdoğan'ı boykot ediyorlar. Her şeyden önce Başbakan'ı boykot ediyorlar. BDP'yi tanımayan, BDP ile görüşmeyi kendine zulüm sayan bir Başbakan'ı şimdi BDP'liler meydan da boykot ediyorlar. Protesto ediyorlar" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın kendisinin Kürtlerin temsilcisi olduğunu söylediğini kaydeden Demirtaş, "Biz dedik ki, elbette ki Kürt halkı kendi sorunun çözümü için kimi muhatap gösteriyorsa elbette ki muhatap odur. Elbette ki muhatap Kürt sorunun çözümü için yetkileri kim varsa odur. Eğer Başbakan bende Kürtleri temsil ediyorum diyorsa, Kürdün sesine kulak verecek. Bugün AKP'ye oy veren Kürtler de bize oy veren Kürtler de ana dilde eğitim istiyor. Ama Başbakan ana dilde eğitim bölücülüktür diyor. Bu nasıl Kürt temsilciliğidir. Bugün artık AKP oy vermiş olan Kürtlerde elimiz kırılaydı Tayyip Erdoğan'na oy vermeseydik deme noktasına geldi. Bu yüzden Başbakan'ın şapkasını önüne koyup artık düşünmesi lazım. Yada halkın sesini duyacak yada o koltuk ona yar olmayacak artık. Referandumdaki korku bunun korkusudur" dedi.

Demirtaş, konuşmasını sonunda Kürtlerin Erdoğan'ın iktidarını sallamaya başladığını iddia ederek, şöyle dedi:

"Koltuğunu sallamaya başladırlar. Koltuk telaşıyla şimdi Başbakan meydan meydan dolaşıp yeni bir anayasa yapacağız diyor. Bizde diyoruz ki, 6 aydır aklın nerede? BDP 6 aydır gel yeni bir anayasa yapalım diyor. 6 aydır gel bu anayasanın içini dolduralım diyor. Ama Başbakan istemeyiz diyor. Sen istemezsen al sana boykot diyoruz o zaman. Mecbur edeceklerini sanıyorlardı. Kendilerine çok güveniyorlardı. Biz meydanlara çıkmadan önce eveti garantiledik diyorlardı. Şimdi hayırcılar da evetçiler de gözünü boykotçulara dikmiş. Acaba son günlerde fikrini değiştirirler mi diye. Buradan açık ve net söylüyoruz. 12 Eylül günü bizim tavrımız boykottur boykottur boykottur"

Haberler