Disiplin Cezası Lige Yetişmez!

Türk futbolu nefesini tuttu, Etik Kurulu'nun vereceği kararı bekliyor! Olayın medyaya yansıması ise, ilginç! "İşte Süper Lig'in kaderi bu beşlide…", "Etik Kurulu Kozmik odada…", "Gözler Etik'te, herkes tetikte…" gibi… ve dahası, Etik Kurulu'nun kimlerden oluştuğu (biyografileri), nasıl çalışacakları, hangi yöntemle inceleme yapacakları ve muhtemelen ne zaman "kararını" verecekleri gibi haberler de ön planda…

Ama benim medyam, benim meslektaşım bunları kaleme alırken, TFF. org'dan onların resimlerini kopyalama esnasında, tenezzül edip de "bunların yetkisi, ektisi nedir, yaptırım gücü nedir, bu kurul ne iş yapar…" diye bir de "Şu Etik Kurulu talimatına bir göz atayım" demeyi akıllarına getirmiyor. Getirseler, kamuoyuna daha doğru ve sağlıklı bilgi aktarmış olacaklar. Bu konuda bilinmesi gereken en önemli şey, Etik Kurulu'nun bu konuda bir karar verme yetkisine sahip olmadığıdır. Yani, Etik Kurulu'nun bir nevi "bilirkişi", "mütaala veren" bir kurum hükmünde olduğudur.

Dahası, TFF Yönetimi Kurulu veya PFDK Etik Kurulu'nun "görüşünün", "mütalaasının" aksine bir karar verebilir. Öyle ki, bu konuda geçmişte yaşanan birçok örnek vardır. Bunun en önemli örneklerinden birisi de, bugün Türkiye'yi sarsan ve yargılaması hâla Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren "Bahis Skandalı Davası"yla ilgili olan dosyadır. Bu dosyanın ilk incelemesi 2008 yılında Etik Kurulu tarafından yapılmıştır.

İddaa'nın başvurusu üzerine Bulancakspor – Ünyespor, Ceyhanspor – Batman Petrolspor ve Torbalıspor - M. Kemalpaşaspor maçlarıyla ilgili "şike ve bahis" incelemesi Etik Kurulu tarafından yapılmış ve kurul inceleme sonrasında TFF Yönetim Kurulu'na, "Bu maçlarla ilgili yapılan incelemede herhangi bir usulsüzlüğe rastlanmamıştır" şeklinde bir nevi "temiz raporu" vermiştir.

Ancak TFF yönetimi Etik Kurulu'nun "görüşünün" aksine dosyayı hem PFDK'ya hem de inceleme yapması için Sarıyer Cumhuriyet Savcılığına göndermiş ve böylece bugün Etik Kurulu'nun o bir nevi "temiz raporu verdiği" olayın altından son yılların en büyük "skandallarından" biri ortaya çıkmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere, Etik Kurulu futbolun bir yargı organı değildir.

Bir karar verme veya yaptırım uygulama hakkına sahip değildir. Kurulun talimatlara göre yapabileceği en önemli yaptırımı ise, ihlalin niteliğine göre kınama, uyarma veya kişinin konferans vermesi ve engelli sporcularla ilgili organizasyonlara katılması gibi yaptırım kararlarıdır! Kısaca; Etik Kurulu inceleme sonrasında TFF Yönetim Kuruluna konuyla ilgili olarak sadece "görüş ve kanaatini" bir rapor halinde bildirir. Bunun da, TFF yönetimi veya Disiplin Kurulu için herhangi bir bağlayıcı "kesin" tarafı asla ve asla yoktur.

Dosya etik kuruluna daha gelmedi ve bugün medyamızın düştüğü bir başka yanlış da dosyanın Etik Kurulu'nda incelemeye başlandığı yönündeki haberler. Bu da doğru değildir. Çünkü dosyalar üç gündür TFF Hukuk Müşavirliği'nin elinde. Tasnif ediliyor. Henüz (bugün öğle itibariyle) dosyalar Etik Kurulu'nun eline geçmiş değil. Tasnif işlemleri bir süre daha devam edecek. Dosyalar muhtemelen en erken pazartesi sabahı Etik Kurulu'nun elinde olacak.

DİSİPLİN KARARI LİGE YETİŞMEZ !

Diyelim lig bir ay daha ertelendi ki öyle gözüküyor. Peki TFF'nin "yargılaması" yani vereceği "disiplin kararı" bu sürede biter mi? TFF Hukuk Kurulu tarafından sadece tasnifi üç gün süren bir dosyayla ilgili "sağlıklı ve adil bir karar" ne kadar bir sürede verilebilir? Görünürde (muhtemelen ligin başlaması bir ay ertelenecek) bunun için önümüzde en fazla beş haftalık bir süre var.

Olaya olumlu tarafından bakalım ve işleyecek prosedürü bir hatırlayalım. 1- TFF Hukuk Kurulu dosyaları tasnif edecek (Tasnifte üçüncü gündeler. Muhtemelen pazartesi günü Etik Kurulu'na gönderilecek). 2- Etik Kurulu 26 klasör dosyayı inceleyecek (Tasnifi üç gün sürdüyse incelemesi ne kadar sürer kimbilir!). 3- Kurul olayla ilgili kişilere tebligat yapacak, onları dinleyecek, savunmalarını alacak. Sonra bu konuda bir rapor hazırlayıp görüşünü TFF yönetimine bildirecek. Yani "kanaatimiz bu yöndedir" diyecek…

4- TFF Yönetim Kurulu toplanıp karar mercii olduğu için dosyayı inceleyecek. Bunu Etik Kurulu'nun mütalaasıyla karşılaştıracak. ya çıkıp karar verecek ya da daha öncelerde de olduğu gibi dosyayı soruşturması için PFDK'ya sevk edecek. (Böyle yaparsa iş daha da uzayacak. ) Diyelim sevk etmedi, deliller yeterli bulundu ve TFF kararını verdi. 5- Olay bununla da bitmiyor. Verilen karara karşılık "gerekçeli karardan sonra" en geç 7 gün içinde kişilere Tahkim Kurulu itiraz hakkı tanınıyor.

6- İşte asıl süreç burası. Tahkim Kurulu süreci -son nihai karar mercii olduğundan- biraz daha uzun. O 26 klasör (belki ileriki günlerde bunlara yenileri eklenecek) bir defa daha Tahkim Kurulu tarafından incelenecek. Sonra kişilere savunmalarını yapmaları için tabligatlar yapılacak. Kişiler savunma süresi isteyebilecek, duruşma isteyebilecek veya belki savunma adına ek bilgi ve belge isteyecek. Örneğin ilgili kururmlardan (banka veya GSM oporatörleri gibi…) belgelerin gelmesi beklenecek. Sonra savunmalar alınacak…

Belki duruşmalı toplantılar olacak. Vs. Nihayetinde bu iş eninde sonunda Tahkim Kurulu'nun önüne gelecek ki, o ara işin içine "yeni bilgi, yeni belge ve ilgili kurumlardan istenecek yazılar" filan gireceğinden süreç oldukça uzun geçecek. Bu dosya hakkında TFF'nin "talimatlar gereği işletmek zorunda olduğu prosüdürler" sonrasında disiplin kararını şu 1 ya da 1. 5 aylık zaman içinde kesin ve nihai olarak vermesi çok zor görünüyor. Bilemiyorum, emniyet ve savcılık tarafından teknik takibi yaklaşık 8 ay süren ve tüm ilgilileri futbol ailesinden olan, bazılarının tutuklu bazılarının da tutuksuz yargılandığı yaklaşık o 60 insan ve onca kulüp konusunda TFF'nin yargı kurulları, bu dosyayı nasıl 4-5 haftada karara bağlayacak? aklım hafsalam almıyor…

Kaldı ki, bir de bu şike operasyonuyla ilgili "disiplin cezasını verecek olan" TFF yargı kurullarındaki hukukçuların yüzde 95'inin "ilk kez TFF'de görev alan" yani bir nevi bu işin acemisi alan kişiler olduğu düşünürsek, bu iş daha da zaman alacağa benziyor. Çünkü futbol işi biraz tecrübe istiyor. İyi hukukçu olmak yetmiyor. Mutlaka TFF'nin başka bir formülü veya "B planı" vardır diye düşünüyorum. Çünkü normal işlemesi gereken prosedüre göre böyle bir dosya konusunda bir aylık bir zaman içinde sportif açıdan "disiplin" kararlarını vermek mümkün gözükmüyor. Merak ediyorum, nasıl olacak? Umarım, gömleğimizi düğmelemeye yanlış ilikten başlamayız… Çünkü o da, beraberinde mutlaka yeni yanlışlar getirecektir.

Spor Haberler