'Devlet Kurumlarında Kürtçe Konuşulmalı'

AB Komisyonu'nun Genişleme ve Komşuluk Politikalarından Sorumlu Üyesi Stefan Füle, "Komisyon Türkiye'nin PKK terörist örgütüne karşı mücadele çabalarını tümüyle desteklemektedir" dedi. Stefan Füle, bir mahkemede Türkçe bildiği halde Kürtçe konuşmakta ısrar eden Mehdi Tanrıkulu'nun cezalandırılmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı gibi göründüğünü belirtti ancak nihai kararın AİHM tarafından verileceğini bildirdi.

Stefan Füle, Avrupa Parlamentosu Üyesi Lorenzo Fontana'nın Türkçe bilmesine karşın mahkemelerde Türkçe konuşmayı reddedip Kürtçe konuşmakta ısrar eden ve bu nedenle 41 gün cezaya çarptırılan Tanrıkulu'na destek içeren soru önergesini yanıtladı. Fontana soru önergesinde, "8 Nisan 2010 tarihinde Kürt gazeteci Mehdi Tanrıkulu, Türkiye'de kanun dışı olan, AB tarafından terörist örgüt olarak tasnif edilen PKK'nın lideri, Abdullah Öcalan'a destek veren bir yayınıyla ilgili İstanbul 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı" dedi. Tanrıkulu'nun mahkemede Kürtçe konuştuğu için 41 gün cezaya çarptırıldığını belirten Fontana, "PKK'nın rolü bir yana, Komisyon cezaya neden olan olayın soruşturulması gereken bir olay olduğuna inanıyor mu?" diye sordu. İtalyan vekil durumun Türkiye ile katılım müzakerelerini ne şekilde etkileyeceğini de öğrenmek istedi.

-FÜLE'DEN TERÖRLE MÜCADELEYE VE AÇILIMA DESTEK-

AB Komisyonu Üyesi Stefan Füle ise önergeye yanıtına, "Komisyon Türkiye'nin, tek taraflı ateşkesine, birçok kanlı saldırıların gerçekleştiği 1 Haziran 2010'dan itibaren son verme kararı alan, PKK terörist örgütüne karşı mücadele çabalarını tümüyle desteklemektedir. Komisyon hükümetin Başbakan Erdoğan'ın ilan ettiği gibi, Türkçe konuşan Türk vatandaşlarının endişelerine hitap etmeyi hedefleyen demokratik açılımın uygulanmasına yönelik çabaları takip etmesini de memnuniyetle karşılamaktadır" diye başladı.

Bu çerçevede Komisyon'un terörle mücadelede Avrupa belgelerinde ifadesini bulan temel haklara saygı gösterilmesinin önemini devamlı hatırlattığını kaydeden Füle, Mehdi Tanrıkulu hakkında ise şöyle dedi:

"Komisyon Türk Ceza Yasası'na göre, Türkçe konuşmayan vatandaşları için ücretsiz tercüman temin edilmektedir. Sayın Mehdi Tanrıkulu için, savunmasını Kürtçe yapmasında ısrar etmesine dayanan bir tutuklamanın, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 5'inci maddesinin (özgürlük ve güvenlik hakkı) gerekliliklerini karşılamadığı görünmektedir. Ancak bu dosyanın nihai yasal gözden geçirilmesi, tüm yasal yollar tüketildikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin yetkisidedir. Komisyon Sayın Tanrıkulu ile ilgili davayı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatları temelinde izlemeyi sürdürecektir."

-"KÜRTLERİN BÜTÜN RESMİ KURUMLARDA KÜRTÇE KONUŞMASI GEREKİYOR"-

Füle'nin önergeye yanıtında resmi dairelerde hiç Türkçe bilmeyen Kürtlerin Kürtçe konuşmaları ile, Türkçe bilen kişilerin "Kürtçe konuşmaları" arasındaki ayrımı yapmaması ve daha çok PKK yanlılarının kullandığı "ateşkes (ceasefire)" ifadesini kullanması dikkati çekti.

Kürtçe "Azadiya Welat" gazetesinin yazıişleri müdürlüğünü yapan Mehdi Tanrıkulu, 2009 yılında bir internet sitesine verdiği demeçte, "İnsanlar beni resmi dairelerde görünce çok şaşırıyorlar. İki yıldır tercüman aradıklarını söyleyenler var. Bu nedenle çoğunun işleri aksamış. Hergün ortalama iki-üç yere tercümanlık yapmak için gidiyorum. Kürtlerin bütün resmi kurumlarda Kürtçe konuşması gerekiyor. Çünkü Türkiye'nin imza attığı antlaşmalar var. Bir Kürt Türkçe konuşmak zorunda değil. Gittiği resmi dairede Kürtçe konuşarak tercüman talep edebilir" demişti. (ANKA)

(ORH/HF)

Haberler