Haberler

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ahlaken güçlü, tarih bilinci olan, ilimde, sanatta, kültürde çok ileri seviyede bir gençlik geliyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Ahlaken güçlü, tarih bilinci olan, ilimde, sanatta, kültürde çok ileri seviyede bir gençlik geliyor. Bunu hazmedemiyorlar. Bunlar her fırsatta cami düşmanlığı yapıyorlar. Din görevlisi düşmanlığı yapıyorlar. Kur'an eğitimi düşmanlığı yapıyorlar. Başörtüsü düşmanlığı yapmaktan geri durmuyorlar" dedi.

Erdoğan, Rize Cumhuriyet Meydanı'nda gerçekleştirilen toplu açılış töreninde halka hitap etti.

"Birisi çıktı ne diyor, 'İmam hatip okullarının orta kısmını kapatacağız' diyor, kim diyor, CHP" ifadesini kullanan Erdoğan, "Şöyle kamufle ediyor, 1+8+4. Ana muhalefetin sayın başkanı, biz bu oyunu daha önce gördük. Bu senaryoyu daha önce gördük. Artık bunları yutturamazsınız. Müslüman bir sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Geçti o iş" diye konuştu.

İmam hatip liselerinin orta kısımlarının kapatılması sonrasında 600 bin olan öğrenci sayısının 60 bine düştüğünü hatırlatan Erdoğan, şimdi öğrenci sayısının 1 milyona çıktığını söyledi. Muhalefetin bundan rahatsız olduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Benim acım var. Benim derdim var. İki kız, iki oğlan dört evladım var. Dördü de imam hatipe gitti. Ama kızlarım kapıdan geri çevrildi. Maalesef kendi ülkemde üniversiteye gidemediler, yurtdışına göndermek zorunda kaldım. Gidip Amerika'da, İngiltere'de başörtülü okuyabildiler ama burada okuyamadılar. 'Öz yurdunda garipsin öz vatanında parya' dediler. Erkek evladım da okuyamadı. Yüksek puan almasına rağmen katsayıya takıldı. O da gitti Amerika'da lisans eğitimini aldı, Harvard'da masterini bitirdi. Niye, bunlar kıskanıyorlar. Mesele bu. 'İmam hatipli Harvard'da nasıl okur?' Okur işte bak bal gibi de okuyor. Hazmedemedikleri bu."

Erdoğan, bütün engellerin aşıldığını ve daha iyi günlerin geleceğini belirterek, "Ahlaken güçlü, tarih bilinci olan, ilimde, sanatta, kültürde çok ileri seviyede bir gençlik geliyor. Bunu hazmedemiyorlar. Bunlar her fırsatta cami düşmanlığı yapıyorlar. Din görevlisi düşmanlığı yapıyorlar. Kur'an eğitimi düşmanlığı yapıyorlar. Başörtüsü düşmanlığı yapmaktan geri durmuyorlar" dedi.

"Bunlar şaklaban"

"Diyanet'i kaldıracağız" şeklindeki açıklamaya atıfta bulunan Erdoğan, "Terör örgütünün arkasında olduğu siyasi parti, Diyanet İşleri Başkanlığına takıldı. 'Diyanet'i kaldıracağız' diyor. Ne yaptı sana Diyanet" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"(Ekonomiyi şöyle düzelteceğiz, böyle düzelteceğiz) diye sözler veriyorlar ya, kaynağın bir tanesi de ne biliyor musunuz? Diyanet İşleri Başkanımız bütün bu haberlere karşı tutmuş, o Mercedes arabayı 'Ben satılsın dedim' diyor ve sattırıyor. Halbuki benim haberim olsa derdim ki; 'Mehmet hocam sen ne yapıyorsun, sen niye satıyorsun o Mercedes'i, senin bineceğin veya bindiğin Mercedes'in fiyatı ne ya, sen gazetelerin haberlerine, başlıklara ne bakıyorsun?' Kaynaklardan bir tanesi o, 'Bir milyonu bulduk' diyor. Bunlar şaklaban ya... Bunların ekonomiyi yönetecek halleri yok. Bunlar şu anda ellerindeki belediyeleri yönetemiyorlar. Arka sokakları dolaşın, çöplükten geçilmiyor. Adeta İstanbul'u aldığım zaman Belediye Başkanı olarak, İstanbul neyse şu anda oralarda da onu görüyorum, çöp dağları."

"Bunların musluklarından kan akar"

Erdoğan, "Van'da bilboardlara ne asmışlar, musluklarından kan akan bir Van. ya musluktan kan akar mı? Ama bunların musluklarından akar. Musluklardan bulanık su, yosun suyu, çamurlu su aktığını biliyorum ama kan aktığını hiç görmemiştim ama bunlarınkinden akar. Şimdi bunlara toptan Türkiye olarak, benim Kürt kardeşlerim de dahil olmak üzere gerekli dersi vermemiz lazım. Bizim barışa ihtiyacımız var. Bizim kardeşliğe ihtiyacımız var. Bizim bu barışımızı, kardeşliğimizi kimse bozamaz" dedi.

"Bölgede müftüyü aday gösteriyor, ama ne diyor müftü, 'Benim partim hani bu ateşgedelerin olduğu bir dinde var ya, o olsa ben yine buradan aday olurdum' diyor. Şu hale bak, ne talihsizlik" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, "Kendi adına ne talihsizlik. Batı'da Alisiz Alevilik adıyla Aleviliği ayrı bir din haline dönüştürmeye çalışanların temsilcisini aday gösteriyor. Kürt kardeşlerimizin değerlerinin, inançlarının yerine marjinal bir ideoloji ikame ettirmek için de istediklerini saklamıyorlar bile" ifadesini kullandı.

"Paralel örgüt de bunlara lojistik destek sağlıyor"

"Paralel örgüt de bunlara lojistik destek sağlıyor" diyen Erdoğan, "Hani Diyarbakır Belediyesinin arka kapısından giriyor ya... Kimler kimlerle el tutuştu. Yanılmıyorsam Akif'indi; 'Dinime küfreden Müslüman olsa bari' diyordu ya öyle bir noktadayız" değerlendirmesinde bulundu.

Bu oyunun yeni olmadığının altını çizen Erdoğan, "200 yıldır tekrarlanıyor. Milletimiz her defasında bunlara dersini verdi. 1950'de verdi, 27 Mayıs'tan sonra verdi, 12 Eylül'den sonra verdi, 28 Şubat'tan sonra verdi, 17-25 Aralık'tan sonra verdi. Ama görüyorsunuz işte vazgeçemiyorlar" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Milletimizin bunlara cevabı İstiklal Marşı'mızda mevcut, (Ruhumun senden, İlahi, şudur ancak emeli:  Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli. Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli)" diye konuştu.

Türkiye'nin semalarında ezan sesinin yankılanmaya devam edeceğini bildiren Erdoğan, "Günde beş vakit kalpler ve yüzler Kabe'ye dönmeye devam edecek. Türk'üyle, Kürt'üyle, Arap'ıyla, Laz'ıyla, Çerkez'iyle, Roman'ıyla, Boşnak'ıyla, tüm renkleriyle milletimiz tarihine, kültürüne, inancına sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu imtihandan her defasında başarıyla çıktı bu millet. İnşallah bu defa da tercihini birliğinden, kardeşliğinden yana kullanacak" ifadesini kullandı.

"7 Haziran önemli bir dönemeç"

Erdoğan, 7 Haziran seçimlerinin aynı zamanda yeni Türkiye'nin inşası yolunda önemli bir dönemeç olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'nin, krizin, kaosun, çekişmenin, kavganın sıkıntısını çok çektiğine işaret eden Erdoğan, "70'li yılları, 90'lı yılları hatırlayanlarınız var. Ama hatırlamayanlarınız da var. Gençler o dönemleri bilmiyorlar. Lütfen o yılları gençlere de anlatın. Okullarda yaşadıklarınızı, hastanelerde yaşadıklarınızı, yollarda çektiğiniz çileleri anlatın. Şu Armelit Dağı'nın dili olsa da konuşsa, o virajlarda neler çektik" dedi.

Geçmişte "zengin kimdir" diye sorulduğunda "milyoner" denildiğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Öyle bir noktaya getirdiler ki bizi, bir milyona tuvalete gider hale geldik. Niye, akşam yattık, sabah kalktık bir milyon. 6 tane sıfır koyduk. Biz ne dedik, '6 sıfırı atacağız'. 'Sayın Başbakanım olmaz' dediler, 'Ne olacak' dedim 'atarsak', 'şöyle olur böyle olur'. Altı sıfırı attık, paramız dolar karşısında bir yere geldi. Zamanın köşe yazarlarından bir tanesi, 'Altı sıfırı atsınlar, Taksim Meydanı'nda eşek gibi anırırım' demişti. Hala bekliyorum anıracak."

Erdoğan, Türkiye'de güven ve istikrar ortamını yakaladıklarını belirterek, daha iyi günlerin var olduğunu ve daha iyi adımların geleceğini bildirdi. Türkiye'nin güven ve istikrarla bugünlere geldiğine değinen Erdoğan, "Güven ve istikrarla yolculuğumuzu devam ettireceğiz. Bunun için gelin el ele verelim, yeni Türkiye'yi hep birlikte inşa edelim. Yeni Türkiye'nin inşası için anayasaya ve başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Türkiye'de güven ve istikrar ortamını bir daha kimsenin bozamayacağı şekilde oluşturmanın yolu, sistemi değiştirmekten geçiyor" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tartışmaların Türkiye'ye mahsus tartışmalar olmadığına işaret ederek, şöyle devam etti:

"Tüm dünyada aynı süreç yaşanıyor. Bakınız İtalya'da koalisyonları yasaklayan bir kanun çıkarıldı. Yüzde 40 oy aldın aldın, almadığın takdirde ikinci tur, ikinci turda en fazla oyu alan tek başına iktidarı oluşturuyor. Aynı şekilde İngiltere, son seçimlerin ardından ortaya çıkan temsil ve istikrar sorununa çözüm aramanın derdine düştü. Bakın üç tane parti seçimi kaybettikleri için genel başkanları istifa ettiler. Bizimkiler yapabildi mi? Ben ne diyordum hatırlayın, 'Eğer partim birinci olmazsa ertesi gün istifamı vereceğim' diyordum. Diğerlerine 'Siz de istifa etmeye var mısınız' diyordum. Bugüne kadar hiç onların da istifa edeceğini duydunuz mu? Şimdi aynı şeyi Sayın Başbakan söylüyor. Siyasetin de bir dürüstlüğü var, onuru var. Batılı bunu gösteriyor da siz bunu neden gösteremiyorsunuz?"

"Parlamenter sistemle yönetilen ülkeler çıkış yolları arıyor"

Almanya ve Belçika ziyaretlerinde bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, aynı sıkıntının bu ülkelerde de yaşandığını belirterek, şöyle dedi:

"Koalisyon hükümeti sebebiyle 141 gün hükümeti kuramadılar. Bir önceki seçimde 540 küsur gün hükümeti kuramadılar. Bütün bunlar bize bir ders. Ama bunu görmek lazım. Hepsi de parlamenter sistemle yönetilen bu ülkeler, kendilerine çıkış yolları arıyorlar. Dönem başkanlığını yürüttüğümüz G 20'deki ülkelerin önemli 10 ülkesi başkanlık sistemiyle yürütülüyor. Başkanlık sisteminde yürütme gücü bürokrasinin vesayetinden tamamen Meclis'teki siyasi engellemelerden de büyük ölçüde kurtuluyor. Devlet başkanı seçilen kişi görev süresi bitene kadar milletin karşısına çıktığı programı hayata geçirmekle mükellef. Devlet başkanının görev süresi dört yıl. Beş yıl boyunca siyasi kriz tehdidi olmadan işler yürüyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni Türkiye'yi birlikte inşa etmemiz lazım. Biz görevi milletten aldık, hesabı da inşallah millete vereceğiz. Rize yeni Türkiye'yi kurmaya hazır mı, Rize yeni anayasayı kurmaya hazır mı, Rize başkanlık sistemine hazır mı? Maşallah" ifadesini kullandı.

(Sürecek)

Kaynak: AA / Yerel

Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title