Çiçek: En Büyük Engel 1982 Anayasası

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, bugün Türkiye'nin önündeki en büyük engelin 1982 Anayasası olduğunu belirterek, ''İdare edemiyoruz. Bu elbise bu vücuda dar geliyor'' dedi.

AK Parti tarafından ''demokratik açılım'' çalışmalarının anlatılması amacıyla düzenlenen ''Türkiye Buluşmaları'' kapsamında İstanbul'daki 3. konferans, Türker İnanoğlu Maslak Show Center'da gerçekleştirildi.

Çiçek, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de demokrasi talebinin yeni bir mesele olmadığını ifade ederek, çok partili hayatın Türkiye'nin ilk demokrasi isteği olduğunu söyledi.

Çiçek, demokrasi konusunda karşılaşılan sorunların çözülmesi gerektiğini, Türkiye'ye yakışanın da bu olduğunu ifade ederek, insan hakları konusunun artık uluslararası bir mesele olduğunu, artık bir ülkede yaşanan ihlaller karşısında başka ülkelerin de tavır alabildiğini belirtti.

Anayasaların bir dört yol kavşağı olduğunu dile getiren Çiçek, ''Bu Anayasayla bir yere gidilemez, sorun olmaya devam ediyor. Sıkıntının temelinde bu var. AB'de ne varsa onu yapacağız. Enerjimizi son iki senedir demokrasiyle ilgili konulara harcıyoruz. Gerginlik Anayasa'dan kaynaklanıyor'' dedi.

Çiçek, Anayasa'nın ilk 5 maddesi dışında değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulayarak, Türkiye'nin üniter, demokratik sosyal hukuk devleti, rejiminin Cumhuriyet, başkentinin Ankara, dilinin Türkçe, bayrağının ise belli olduğunu, tüm bunlarla iftihar ettiklerini vurguladı.

Çiçek, Türkiye'de bugün sahip olunan özgürlüklerin sorunları çözmeye yetmemesi durumunda vatandaşın bu konuda yeni taleplerinin olacağını belirterek, ''Bugün sahip olduğumuz özgürlükler dünün yoklarıdır, yasaklarıdır. Eğer o yasaklar, o dönem talep edilmeseydi, o dönem bu işin bedelini ödeyen bir kısım reformcu insanlar tarafından talep edilmeseydi, belli ölçüde çözüme kavuşmamış olsaydı bugün bu özgürlükleri kullanamazdık'' dedi.

Türkiye'de zaman zaman demokrasinin sallantıya girdiğini kaydeden Çiçek, parti olarak ülkenin 81 kentini dolaştıklarını, çünkü ''Gidemediğiniz yer sizin olamaz'' anlayışını taşıdıklarını ifade etti.

Kendilerinden başka ülkeyi dolaşanın olmadığını kaydeden Çiçek, ''Keşke bizden başka dolaşan da olsaydı iyi olurdu. Demokrasimiz daha da kökleşmiş ve kurumsallaşmış olurdu. Herkes Ankara'da bağırıyor, meclis kürsülerinde bağırıyor, çağırıyor. Ağrılı ne yer, ne içer Hakkarili ne yapar, Muşlu ne ile meşgul olur bunlardan haberleri yok'' diye konuştu.

Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:

''Türkiye'de 7,5 yıl önce bir istikrarsızlık vardı. Vatandaş istikrara oy verdi. 2002'de AK Parti ile birlikte güven de istikrar da geldi. Türkiye, bir daha o sıkıntılara düşmek istemiyorsa tercihlerinde güven ve istikrarı önemli bir faktör olarak göz önünde bulundurmalı. Bir de hükümetler dışında devletlerin sorunları vardır. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti'nin sorunlarıdır. Hangi hükümet olursa olsun ister sol, ister sağ bunlar hükümetlerden bağımsızdır. 18 Kasım 2002'den bu yana AK Parti olarak uğraştığımız sorunlar devletin sorunudur, AK Parti'den kaynaklanan sorunlar değildir.''

''TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞECEK, SİVİLLEŞECEK, YERELLEŞECEK''

''İstanbul gibi bir dünya şehrinin belediye başkanı bir ideolojiyi kuran, ortaya koyan bir düşünce adamının şiirini okudu diye görevinden alınmış içeri tıkabilmiş ise zaten özgürlük sorunu vardı, demokrasi sorunu vardı'' diyen Çiçek, şöyle devam etti:

''Bakın AK Parti programında üç tane başlık var. Demokratikleşme, sivilleşme ve yerelleşme. Üç tane önemli başlık koymuşuz. Bunlar aynı zamanda Türkiye'nin üç önemli sorunudur, aynı zamanda bu sorunların reçetesidir. Türkiye demokratikleşecek, sivilleşecek, yerelleşecek. Böylece daha mamur, daha müreffeh, standardı yüksek bir ülke olacak. Dolayısıyla biz bu demokratik açılım meselesini son üç aydır gündeme getiren bir parti değiliz. Daha kurulduğumuz günden itibaren bunu parti programına almış, bir partiyiz.''

Bunu meydanlarda değişik adlar altında, değişik sloganlarla gündeme getirdiklerini, vatandaşların da buna itibar ederek kendilerine oy verdiğini dile getiren Çiçek, ''Demokratikleşme, hak ve özgürlük talebiyle ilgili olarak bu bizim taahhüdümüz. Bir de Türkiye Cumhuriyet devletinin taahhüdü var. Herkes bunu unutuyor'' dedi.

Türkiye'nin üçüncü veya ikinci lig ülkesi olmadığını vurgulayan Çiçek, ''2 bin 200'e yakın devlet içerisinde bugün G-20 içerisinde yer alan ve özellikle Orta Doğu'da, Kafkaslar'da, Balkanlar'da Türkiye'nin çözümü ve katkısı olmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceği kadar özgül ağırlığı olan birinci lig ülkesiyiz. Bize yakışan yüksek standartta bir demokrasidir. Bizim bu talebimiz, vatandaşın bu talebi Avrupa Birliği hedefi ile örtüşmüştür. Biz de bunu parti olarak benimsedik, özümsedik'' diye konuştu.

''Demokratik açılım'' meselesinin yüksek standartta bir demokrasi olduğunu dile getiren Çiçek, bunun AK Parti'den önce de Türkiye Cumhuriyeti devletinin taahhüdü olduğunu söyledi.

Çiçek, ''(Bu terörün arkasında kim var?) diye sorarsanız, isim sormanıza gerek yok. Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, yükselmesi kimi rahatsız ediyorsa, kimin ayağına basıyorsa işte onlar var'' dedi.

Haberler