Haberler

CHP Genel Başkanı Baykal'dan "Dersim" Açıklaması : Başbakan Adına Utanıyorum (2)

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, "Dersim" ile İlgili Sözlerinin Ardından Partisi İçinde Yaşanan Sıkıntıları Değerlendirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Sert Sözlerle Eleştirdi.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen'in, "Dersim" ile ilgili sözlerinin ardından partisi içinde yaşanan sıkıntıları değerlendirirken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı sert sözlerle eleştirdi.

Baykal Başbakan Erdoğan'a, "Bunu kimse Türkiye'de mezhep olayını, etnik kimliği saldırı olarak tartışmasın. Bir mezhep olayı olsaydı Anadolu ayağa kalkardı. Başbakan'ın söylemiş olmasından utanıyorum. Bir "Kerbela' olayı olarak değerlendirilmiş olsaydı Anadolu'da böyle olur muydu? El Beşir'in 300 bin kişiyi öldürme katliamına "katliam" değildir diyen sen nasıl olur da, 62 yıl önce yaşanmış yüreğimizi kanatan o acı olaylar için böyle demeyi, bu sözleri nasıl içine, beynine, yüreğine sindirebilirsin. Ayıp olan bu. Yanlış olan bu" sözleriyle yüklendi.

Baykal, "Dersim" tartışmalarını "Konu CHP'ye karşı sistematik şekilde istismar ediliyor" sözleriyle değerlendirerek, şöyle devam etti:

"Hepimiz gerçeğin ne olduğunu, söylenen sözün ne anlama geldiğini biliyoruz. Yaşanan yanlış anlamadan sonra değerli arkadaşımızın özür dilediğini biliyoruz. Buna rağmen bu kampanya sistematik olarak yürütülüyor.

-"TARİHİN ACI OLAYLARINI KİMSE KENDİ SİYASİ ÇIKARI İÇİN KULLANMAZ-

Yaşanmış acı olayların, tarihin bir parçası olarak, acıyla değerlendirmesini yapar. Ama hiç kimse bu olayları kendi siyasi hesapları için kullanmaz. Hangi ülke kendi tarihindeki acı olayları istismarcı yaklaşım içinde dile getirmeye teşebbüs eder...

Konu CHP'ye karşı sistematik şekilde istismar ediliyor. Olay sadece Dersim değil. Bolu'da Yozgat'ta isyanlar var. Bu olaylar Türkiye'de kimse tarafından mezhebe saldırı olarak düşünmemelidir. Çünkü Türkiye yeni bir sürece geçiyor. Herkes kendi konumunu korumaya çalışıyor. Sosyolojik otoriteler yıkılacak, siyasi otorite gelecek. Kolay bir dönüşüm değil. Kabul edeni var etmeyeni var. Bunu kimse Türkiye'de mezhep olayına, etnik kimliği saldırı olarak tartışmasın. Bir mezhep olayı olsaydı; Anadolu yağa kalkardı. Anadolu'da Alevi inancına saldırması gibi. Bunu; Başbakan'ın söylemiş olmasından utanıyorum. Bir Kerbala olayı olarak değerlendirilmiş olsaydı Anadolu'da böyle olur muydu?"

Baykal, Erdoğan'ın 62 yıl önce yaşanan olaylardan "medet" umduğunu iddia ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Sudan'da 350 bin kişinin öldürülmesine "katliam' dersin de nasıl olur da 62 yıl önce yaşanmış, yüreğimizi kanatan olayları sen nasıl sindirirsin. 60 yıl öncesinden menfaat umacaksın. Alevilerden sana hayır yok. Başka kapıya. Belediye başkanı iken (Başbakan) Karacaahmet'e cemevini yıkmak için dozerleri kapısına dizecek. Sonra Cemevi, "cümbüşevi' diyecek. Sivas'ta masum insanlar katledilecek. Benzin bidonlarıyla Sivas'ta Madımak'a saldıranların arkadaşları olarak gelip, Alevilerle bizim aramızı açmaya kalkacaksın."

-"HAZRETİ ALİ'Yİ ATÜRK'TEN AYIRMAK MÜMÜKÜN DEĞİLDİR"-

Baykal, "Herkes şunu çok iyi bilsin; Hazreti Muhammedi Hazreti Ali'den ayırmak mümkün değildir. Atatürk'den de Hazreti Ali'den koparmak mümkün değildir. Hazreti Muhammet'den Hazreti Ali'ye ve Atatürk. Bunlar Türkiye'nin temelidir. Temeli" diye konuştu.

"Başbakan sıkıştığı zaman gözden çıkaramayacağı değer yoktur" diyen Baykal, "Hacı Bektaş Çeşmesi'nden düşman kuyularına, bataklıklara su taşıyamaz" dedi. Baykal şöyle devam etti:

Baykal, Erdoğan'a "Aleviler'den sana hayır yok, başka kapıya Başbakan" diye seslenerek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Üzüntü verici olan bir Başbakan'ın bu manzara içinde olmasıdır. Kendisini buna layık görebilmiş olmasıdır. Biz acılarımızı yüreklerimize gömüyoruz. Aleviler bir günden bir güne böyle bir istismarın içine girdiler mi? Onlar incinsen de "incitme' diyor. Bunu milletimiz gördü. Bu kampanyaya aklı başında kimse alet olmayacaktır. Biz bu konuda yıllardır samimiyetimizi ortaya koymuşuz. Bunları yaşadık, bu üzüntüleri hep birlikte yaşadık. Milletimiz bunları en doğru şekilde değerlendirecek, değerlendiriyor. Böyle oyunların daima CHP'ye yönelik olarak sıkıştıkları zaman tezgahladıklarını biliyoruz. Kimse merak etmesin, bize zarar veremeyecektir."

Başbakan'ın bu süreçte çok yanlış söylemler içerisine girdiğini kaydeden Baykal, Erdoğan'ı sorumluluk içinde davranmaya çağırdı.

CHP'nin, "Etnik Kimlik " konusunda 20 yıldır çizgisinin hiç değişmediğini vurgulayan Baykal, "Kürt" sorunu ile ilgili olarak ta CHP'nin yıllar önce hazırladığı çalışmalardan örnek vererek konuşmasını sürdürdü. Baykal, "CHP'nin görüşleri çok net. 20 yıldır tutarlı bir siyasi çizgiyi götürüyoruz. Kimlik konusuna, dil konusuna yönelik anlayışımızı 20 seneden beri sürdürüyoruz. CHP'nin söylediği çok açık. Biz birbirinden farklı kimliklere sahip olabiliriz. Herkes etnik kimliğini özgürce yaşabilir. Bunu engelleyen yasalar kaldırılmalıdır. 20 yıldır önce teklifi vermişiz, Kürtçe yasaklanmamalı demişiz. Başımla beraber. Neysen o. Senin kimliğin senin en büyük şanındır. Devlet de buna saygı göstermek zorundadır. 20 yıl önce demişiz ki devlet buna karışmayacak. Etnik kimliğine karışmayacak. Uzak duracak. Herkesin kimliği inancı kendine. 20 yıl önce bunu demişiz" diye konuştu.

Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'yi bir ayrışmaya götürdüğünü ileri süren Baykal, bölücülüğü ve ayırımcılığı bir politika haline getirdiğini ifade etti.

Baykal, "Bölücülüğü, ayrımcılığı bir politika haline getirmeye başlarsan tepkiye maruz kalırsın. İlk defa bir iktidar etnik ayrımcılığı eğitime sokuyor. Sen PKK'nın taleplerine yaklaşıyorsun. Kaynaştıracaksan o bölgelerde iş imkanı kur, çocukları okut" dedi.

-İZMİR'DE YAŞANAN OLAYLAR-

Başbakan Erdoğan'ın, PKK tarafından tuzağa düşürüldüğünü öne süren Baykal, İzmir'de yaşanan olayları hatırlattı. Baykal şöyle dedi:

"İzmir'de çok acı olaylar yaşandı çok üzüldük. Başbakan, "PKK bayrağını açarsan böyle olur' diyor. Sen önce kafanda netleştir, listeyi ver de öğrenelim. Türkiye'nin her yerinde PKK bayrağı açılmıyor mu? Bu cesareti senden almıyorlar mı? Emniyet güçlerinin gözü önünde PKK bayraklarıyla dolaşmıyorlar mı? Buna göz yuman sensin. Şimdi diyor ki "bayrak açma' Açtırma o zaman! Başbakan tutarsız. Hem PKK atına binecek hem de Türkiye'nin mili bütünlük atına binecek. Çifte ata bineceksin. Bu ancak sirkler de olur, bunu palyaçolar yapar. Tercihini yap. PKK'la mı, milletle mi berabersin? Başbakan Türkiye'yi bölmektedir. İzmir'de iyice anlaşıldı bu durum. Türkiye'yi bu psikoza kim soktu. Türkiye'yi dağıtıp parçalıyorsun. Bu tartışmaları ateşleyen kim, Türkiye'yi kutuplaştıran kim?" (ANKA/SÜRECEK)

(BK/BÜN)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

İran destekli Husiler, ABD, İngiltere ve İsrail'e ait 10 gemiyi vurdu

İran destekli Husiler, ABD, İngiltere ve İsrail'e ait 10 gemiyi vurdu

Gökçek laf attığına bin pişman oldu: Sen bir soytarısın, kes sesini

Gökçek laf attığına bin pişman oldu: Sen bir soytarısın, kes sesini

Bakan Özhaseki evine haritalama uçağıyla mı gidiyor? Bakanlık iddiayı doğrulayıp 'tasarruf' vurgusu yaptı

Bakan Özhaseki evine haritalama uçağıyla mı gidiyor? Bakanlık iddiayı doğrulayıp "tasarruf" vurgusu yaptı

Netanyahu'nun oğlundan skandal harita! Türkiye'yi soykırım yapmakla suçladılar

Netanyahu'nun oğlundan skandal harita! Türkiye'yi soykırım yapmakla suçladılar

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title