TÜM KATEGORİLER
Bursa - Devlet Bakanı Faruk Çelik Ten Sert Çıkış
"50 Bine Yakın Vatandaşımızın Kanına, Canına Mal Olmuş İnsanlarla Görüşülmesi Diye Bir Durum Söz Konusu Olamaz"
"50 BİNE YAKIN VATANDAŞIMIZIN KANINA, CANINA MAL OLMUŞ İNSANLARLA GÖRÜŞÜLMESİ DİYE BİR DURUM SÖZ KONUSU OLAMAZ"
BURSA'da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Devlet Bakanı Faruk Çelik, terör olaylarının sona erdirilmesiyle ilgili olarak bölücübaşı Öcalan'ın ile görüşülmesi tartışmalarına sert tepki göstererek, "50 bine yakın vatandaşımızın kanına, canına mal olmuş insanlarla görüşülmesi diye bir durum söz konusu olamaz" dedi.
Bursa'nın merkez Yıldırım İlçesi Mevlana Mahallesi Hacılar Camii bahçesinde mahalle muhtarları ile bir araya gelen Devlet Bakanı Faruk Çelik, sorunlarını dinledi ve toplantı öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Basın mensuplarının 'Artan terör olayları ile ilgili sınır bölgelerde profesyonel askerlerin görev almasını nasıl değerlendiriyorsunuz?' şeklindeki sorusuna cevap veren Bakan Çelik, bunun geç kalınmış bir çalışma olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanı'nın bir buçuk yıl önce konuyla ilgili sunum yaptığını belirten Çelik, bu sürecin teknik nedenlerden gecikmiş olabileceğini söyledi. Bugüne kadar 30 yıllık deneyimi olan silahlı kuvvetlerin, sınır bölgelere profesyonel ekipleri göndermesinin doğru olacağını düşündüğünü söyleyen Çelik, "Bugün bu kararın kesin olarak MGK'da alınması ve terörist ile mücadele edecek yetenek ve donanıma sahip olan ekiplerin sınır bölgelerinde var olması bile terörist için yeterlidir. Mesaj olarak bile yeterlidir. Çünkü bunlar gerçekten o coğrafyada şartlara göre eğitim almış ve onların hakkından gelecek donanıma sahip olan askerlerdir. Bu adım çok önemlidir. Benzer birçok karar alınıyor. Bu kararlar terörü yok etmeye dönük kararlardır. Ben inanıyorum ki olumlu neticeler verecektir. Ama zorluğunu bütün vatandaşlarımız bilmektedir. Biz de biliyoruz ama zor olanı başarmakta bizlerin görevidir. Bu kararlar alınıyor inşallah hayırlı olur" diye konuştu.
TOKİ 170 KARAKOL YAPACAK
TOKİ tarafından askerlere dayanıklı karakollar yapılacağını ifade eden Çelik, "Bu alanların sıradan yapılacak müdahalelerden zarar görmeyecek bir can kaybına sebebiyet teşkil etmeyecek sağlamlıkta olması gerekiyor. Bundan dolayı TOKİ ile yapılan anlaşma neticesinde seri olarak yanılmıyorsam 170 civarında sınır bölgesinde sağlıklı ve dayanıklı karakol yapılacak. Bunlar önemlidir. Tabi ki her ülke kendi ülkesini koruyacaktır. Bu amaçla bu karakolların bu evsafta olması önemsediğimiz konulardandır" dedi.
'Bazı çevreler terör olaylarının çözümü konusunda bölücübaşı Abdullah Öcalan muhatap kabul edilmeli diyor bu konuda ne düşünüyorsunuz?' şeklindeki soruya ise Bakan Çelik, "Kim ne amaçla ne söylüyor bunu bilemeyiz. Türkiye köklü bir ülke. Güçlü bir devlet. Burada kimi muhatap alacağı hangi yöntemi izleyeceğini, sorunun çözümü konusunda nasıl adım atacağını kendisi karar verir. Türkiye'de 50 bine yakın vatandaşımızın kanına, canına mal olmuş insanlarla görüşülmesi diye bir durum söz konusu olamaz. Böyle bir şey ne hükümetin gündeminde var, ne siyasetçilerin gündeminde olduğu kanaatindeyim. Burada milletin yüreğini yakan konuları meşrulaştırma zemini oluşturma bir bağışıklık kazandırma mücadelesi var. Ayrıştırmaya dönük, ayrılıkçılara zemin hazırlayacak bir bakış açısını biz hiçbir zaman gündemimize almadık" şeklinde yanıt verdi.
"ÖZGÜRLÜK ALANLARINI DARALTIRSANIZ BAŞKA ŞEYLER KONUŞULUR"
Vatandaşlara cevap verdikçe olumsuzlukların ortadan kalkacağını vurgulayan Çelik, "Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Türkiye demokratikleşme konusunda normalleşme konusunda Anayasa değişikliği dahil çok önemli adımlar attı. Bu demokratikleşmeden insanımızın özgürleşmesinden haklarını tamamen kullanmasından özgür bir birey olarak toplumda yaşamasından rahatsız olan çevreler var. Baskı olacak dayatma olacak ki çatışma olsun. Çatışma olacak ki kin ve nefret olsun. Düşmanlık tohumları ekilsin. Oysa demokratikleşme bu kin tohumlarını ortadan kaldıran herkesin taleplerini karşılayan bir düzene doğru gitmektir. Bunu hazmedemeyen çevreler, çatışmadan beslenen çevreler Türkiye'nin bu açılımlarından rahatsız olan çevrelerdir. Terörün bir anlamda azgınlaşmasının altında da bu demokratik bakış yatıyor. Dikkat ederseniz geçmiş dönemlerde terör azdıkça demokratik alan daralırken bugün bu alana biz genişletmeye çalışıyoruz. Neden? Demokrasi genişlerse herkes dilediği gibi konuşursa, Türkiye'de sorunlar azalır. Konuşmayı kısıtlarsanız, özgürlük alanlarını daraltırsanız o zaman insanlar başka yerde başka şey düşünür, başka şey konuşurlar. Bu fırsatı biz vermeyeceğiz."
