Boykotumuz 12 Eylül'le Sınırlı Olmayacak

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakırın Silvan İlçesi'nde düzenlediğ mitingde, Kürt halkının özerkliği referanduma götürdüğünü söyledi. Boykotlarının 12 Eylül'e kadar sınırlı olmayacağını belirten Demirtaş, "Bizim boykotumuz sadece 12 Eylül'e kadar olmayacak ne zamanki yeni bir Anayasa yapılınca, ne zaman ki bu ülkede Kürt halkı da var, onun dili de var, özerkliği de var, ana dilde eğitimi de var deyinceye, bu taleplerimiz kabul edilinceye kadar, biz bu zihniyeti boykot etmeye devam edeceğiz" dedi.

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 12 Eylül referandumuyla ilgili mitinglerine dün gece Diyarbakır'ın Silvan İlçesi'nde devam etti. Azizoğlu Meydanı'ndaki miting zaman zaman PKK gösterisine dönüştü. Yaklaşık bin kişinin bulunduğu meydana Abdullah, Öcalan, PKK ve sözde Konfedaralizm bayrağı bir ip üzerinde yanyana asılıp, terör örgütü ve PKK lehine solganlar atıldı. Demirtaş, konuşma yapacağı otobüsün üzerine çıkışınad ise hava fişek gösterileri yapıldı.

Demirtaş, dünyanın gözünün referandumda olduğunu belirterek, bu yüzden Kürtlerin var olduğunu ıspatlaması için sandığa gitmemesi gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın meydan meydan dolaşıp, "Darbe anayasasını değiştiriyoruz" dediğini hatırlatan Demirtaş, şöyle dedi:

"Başbakan, 'Yeni bir anayasa yapıyoruz' diyor. ve, 'bu ülkeye demokrasi getiriyoruz' diyor. Biz de diyoruz ki eğer senin niyetin faşist anayasayı, Kenan Evren'in askeri darbe anayasasını değiştirmek olsaydı, senden önce biz koşardık. Ama senin niyetin farklı. Şimdi bakıyoruz bu askeri Anayasa'nın bu asker kıyafetinin üstüne takım elbise giydirmekle Anayasa sivilleşmez. Herkesi kandırabilirisin, herkesi inandırabilirsin, ama senin takım elbise giydirdiğin o askeri Anayasa'nın, ayağında postallar duruyor, başında da şapkası var. Bu nasıl sivilleşmedir? Bu nasıl sivil anayasadır? Askeri üniformanın üstüne ceket giyince, asker sivil olur mu? Darbe Anayasa'sı sivil Anayasa olur mu? Tek dil diyorsun, Anayasa tek dil diyor. Tek millet diyorsun Anayasa da tek millet diyor. 'Başka hiçbir dili, milleti bu Anayasa tanımaz' diyorsun sende bunu alkışlıyorsun ve bu halkı işte bu Anayasa'ya evet dedirtmeye çalışıyorsun. Biz de diyoruz ki, 'evet' de senin olsun 'hayır' da senin olsun, darbe Anayasası da senin olsun, bu meydanlar yeter bize. Meydanlar bu ülkede yeni bir Anayasa yapıncaya kadar seni tanımamaya, boykot etmeye devam edecek"

Boykot kararlarının sadece 12 Eylül ile sınırlı olmayacağını dile getiren Demirtaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizim boykotumuz sadece 12 Eylül'e kadar olmayacak ne zamanki yeni bir Anayasa yapılınca, ne zaman ki bu ülkede Kürt halkı da var, onun dili de var, özerkliği de var, ana dilde eğitimi de var deyinceye, bu taleplerimiz kabul edilinceye kadar, biz bu zihniyeti boykot etmeye devam edeceğiz. Bu kararımızın sonuna kadar arkasında kalacağız. Bakın daha bügün, Diyarbakır'da boykotun Kürtçe açıklaması yasaklandı. Bu ülkede Kürtçe serbesttir denildiği bir dönemde, Başbakan'ın 'Kürtçeyi serbest bıraktık' dediği bir dönemde bile BDP Kürtçe afiş asamıyor. Peki Anayasa değişse asabilecek mi? Hayır. Bu nasıl bir özgürlüktür, nasıl bir demokrasidir? Kürt halkı kendi dilinde iki kelime bir afiş asamayacaksa bu Anayasa'ya niye 'evet' desin? Bu AKP Anayasa'sının peşinden niye koşsun, niye evet desin? AKP'nin kuyruğuna niye takılsın? O nedenle kim ne derse desin, basında medyada meydanlarda ne konuşurlarsa konuşsunlar. Asla ama asla taleplerimiz kabul edilinceye kadar, Başbakan yanlış yaptığını açıklamayıncaya kadar boykottan geri dönüş yoktur. Sandıklar bomboş kalacaktır."

GENÇLER SANDIK BAŞINDA NÖBET TUTMALI

Silvan halkı ve gençliğine 12 Eylül gecesine kadar durmamaları çağrısında bulunan Demirtaş, herkesin referanduma coşkuyla hazırlanması gerektiğini söyledi. Demirtaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Silvan gençliği 12 Eylül'e kadar gece-gündüz demeden ev ev, sokak sokak, köy köy dolaşmalı, bu Anayasa'nın komplo Anayasası olduğunu anlatmalı. Bizim yeni bir Anayasa'ya kavuşuncaya kadar boykotta ısrarcı olduğunu anlatmalı. Ama aynı zamanda referandum günü sabah sandıklar kurulduğunda Silvan gençliği sandıkların başında nöbet tutmalı. Çünkü biliyoruz ki bu üçkağıtçılar sandık başında hile yapmaya hazırlanıyorlar. Sandığı sahipsiz bırakmayacağız. Sandıkları da örgütleyeceğiz, her sandığın başında partimizin görevlileri olacak ve kullanılmayan her oy, 'bizim oyumuzdur' diyeceğiz, sahip çıkacağız. Silvan'ın bütün sandıkları bomboş çıksın diye 12 Eylüle kadar Silvan gençliğine durmak yok. Bu kadar direnişten sonra, bu kadar mücadeleden sonra, kendi referandumuna, özerkliğin oylanacağı bir referandumda, Silvan gençliği öncü gücünü, öncü rolünü oynayacak. Şimdiden kutluyorum bu başarınızı, şimdiden Silvan'ın ortaya çıkaracağı muazzam gücü kutluyorum. AKP ne derse desin CHP, MHP ne derse desin, halkı kandırma, korkutma, sindirmeye çalışabilirler, ama analarımız o güne kadar kafası karışık olan kim varsa onları icra etmeli, sandığa gitmeyerek boykot etmeyi bizim açımızda en onurlu duruş olduğunu herkese anlatmalıdır"

PKK VE ÖCALANLA DİYALOG VARSA ANLAMLIDIR

Meydanlardaki seviyesiz tartışmaları ibretle izlediklerini anlatan Demirtaş, bugüne kadar savaşarak sorunun çözülmediğini söyledi. Başbakan Erdoğan'ın bu konuda cesur ve korkusuz olması gerektiğini savunan Demirtaş, "Meydanlardaki seviyesiz tartışmaları hep birlikte ibretle izliyoruz. Bu güne kadar akan kan dursun diye çağrı yapan aydınlar, yazarlar, sivil toplum kuruluşları, Demokratik Toplum Kongresi ve partimiz BDP, barış çağrısı yaparken onlar 'şerefli şerefsiz' tartışmasını yapıyor. Biz diyoruz konuşmak en erdemli davranıştır. Bu güne kadar savaşarak çatışarak bu sorun çözülmedi. Bundan sonra da çözülemez. Devletle PKK ve Öcalan'la arasında bir diyalog varsa bu anlamlıdır. Bunun sürmesi lazım. Diyaloğun devam etmesi lazım, barış için bu erdemli duruşun korunması lazım. Başbakan da geri adım atmadan, korkmadan cesurca, 'Elbette ki diyaloğ yapacağız' demeli. Başbakan geri adım atarsa çözümün yolu tıkanır. Başbakan ve Kılıçdaroğlu'na sesleniyoruz. Diyaloğun önünü daha fazla açmak için vurgu yapmalısınız konuşmak şerefli bir davranıştır. Bahçeli'nin kışkırtmalarına karşılık hep birlikte dik durmalısınız. Bir Başbakan olarak bunu yapamazsanız, tarihe karşı sorumlu oluyorsunuz" dedi.

1993 yılından bu yana ateşkeslerin yapılan askeri operasyonlarla heba edildiğini söyleyen Demirtaş, bu yüzden diyaloğa gidilmediğini anlattı. Sandığa gitmeyerek yeni bir Anayasa'da kararlı olduklarını göstereceklerinin altını çizen Demirtaş, "Ne 'evet' ne 'hayır' bundan sonra da değişmeyecek. Kafaları karıştırmak isteyenler BDP'nin gücünü kırmak isteyenlerdir. Bir halk referandumda hangi oyu kullanırsa sonuç, bütün dünyaya mesajdır. Kürt halkı demokratik özerkliği referanduma götürüyor" dedi.

Deniz YILMAZ/SİLVAN -Diyarbakır-DHA

Haberler