BBP Genel Başkanı Topçu: Hükümet Balyoz'da Samimi Davranmıyor

BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, Balyoz soruşturması kapsamında gözaltına alınan kuvvet komutanlarının serbest bırakılmalarını "Şayet herhangi bir suçları yoksa bu kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasının sebebi nedir? Soruşturmayı yürüten savcılar gözaltı kararlarını keyfe keder mi yaptılar? Keyfe keder bir gözaltı değilse, hiçbir suç isnat etmeden bu şahıslar serbest bırakılıyorsa TSK yıpratılmış olmuyor mu? Böyle olunca TSK üzerinden siyaset iddiaları haklılık kazanmış olmuyor mu?" sözleriyle değerlendirdi.

Topçu, Balyoz soruşturmasına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Balyoz darbe planı soruşturmasında gözaltına alınan emekli kuvvet komutanlarının mahkemeye sevk edilmesine gerek duyulmadan savcılıktan serbest bırakılmasının kamuoyu tarafından yadırgandığını ve yargıya çeşitli baskılar yapıldığı şüphelerini doğurduğunu savunan Topçu, "Büyük bir hengame ve sansasyonla gözaltına alınan şahıslardan alt rütbelerdeki bazı şahıslar tutuklanırken kuvvet komutanlarının serbest bırakılması ve sonrasında yapılan açıklamalar kamuoyunu tatmin etmemiştir" dedi.

"Şayet herhangi bir suçları yoksa bu kuvvet komutanlarının gözaltına alınmasının sebebi nedir? Soruşturmayı yürüten savcılar gözaltı kararlarını keyfe keder mi yaptılar? Keyfe keder bir gözaltı değilse, hiçbir suç isnat etmeden bu şahıslar serbest bırakılıyorsa TSK yıpratılmış olmuyor mu? Böyle olunca TSK üzerinden siyaset iddiaları haklılık kazanmış olmuyor mu? Şayet suçları yoksa söz konusu şahısları itham altında bırakmak doğru mudur?" diye soran Topçu, oldukça ciddi iddiaların söz konusu olduğu bir soruşturmada en önemli kişilerin soruşturma dışında bırakılmasının, üzerinde dikkatle durulması gereken bir konu oludğunu ifade etti.

Çok ciddi iddiaların söz konusu olduğu bir soruşturmanın siyasi şova dönüştürüldüğü konusunda şüphelerin oluduğunu bildiren Topçu, "Savcılar üzerinde herhangi bir baskı oluşturuldu mu? Kamuoyunu günlerce meşgul eden, toplumu gerginlik ve kaos ortamına sürükleyen ve piyasaları allak bullak eden söz konusu göz altılarla ilgili ve soruşturmayla alakalı savcılara herhangi bir yaptırım uygulanacak mıdır?" diye sordu.

Böyle "acemice" yapılan bir soruşturma için söylenecek olumlu hiçbir söz olmadığını kaydeden Topçu, "Bağımsız ve tarafsız olması gereken yargı müessesesi maalesef son zamanlarda kamuoyu nazarında adalete olan güveni ve saygıyı rencide edecek uygulamalarıyla anılmaktadır. Söz konusu soruşturmanın bu aşamasında benim savcım, benim yargıcım, benim mahkemem, senin savcın, senin yargıcın, senin mahkemen gibi bir ayrışma söz konusu ise bu durum en az Balyoz planı kadar vahimdir" dedi.

Hükümet'in soruşturmadaki "dehşetengiz" iddiaları her platformda abartılı şekilde gündeme getirerek bunun üstünden siyasi nemalanmaya çalıştığını öne süren Topçu, şunları kaydetti:

"Hükümet yanlış yapmıştır. Hükümet demokrasi sınavından geçememiştir. Yargı mensupları da kendilerine yönelik herhangi bir yönlendirme veya baskı yapıldıysa bunu bir an önce kamuoyu ile paylaşmalıdır. Şayet yargıya herhangi bir yerden herhangi bir baskı uygulandıysa bu bir skandaldır.

Konumu ve makamı ne olursa olsun herkes görev ve sorumluluklarının farkında olarak davranmalıdırlar. Her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olan şey devlet adamlığı ciddiyet ve vakarına uygun davranışlardır. Hükümet ve muhalefet maalesef bu olgunlukta değillerdir. Mahalle ağzıyla sataşmalar, suni çatışmalar ve karşılıklı şova dayalı bir anlayışın hakim olduğu siyaseti benimsemiyoruz ve bir an önce erken seçim yapılsın istiyoruz. Mevcut TBMM'nin yenilenmesi ve 24 saat kesintisiz demokrasinin işlemesi için kökten reformlar yapacak, sadece milletine karşı sorumlu olacak ve sırtında küfesi olmayan muktedir kadroların iş başına gelmesi elzemdir." (ANKA)

(HH/HF)

Haberler