Haberler

Baykal(1): Teklif, Anayasa Mahkemesi'ni Yandaş Mahkeme Haline Getirme Girişimi

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'nin Anayasa Değişikliği Teklifinin, "Anayasa Mahkemesi'ni Kendisine Yandaş Mahkeme Haline Getirme Girişimi" Olduğunu Savunarak, "Eğer Biz Dersek Ki "Kardeşim Bu 19 Üyenin 19'u da AKP Zihniyetinde İnsanlardan Oluşabilir' Yanlış Bir Şey mi Söylemiş Oluruz? "Bunun Hiçbir Güvencesi Yok' Dersek Yanlış Bir Şey mi Söylemiş Oluruz? Meclis'ten Gelecek 3 Kişiyi AKP Çoğ...

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AKP'nin Anayasa değişikliği teklifinin, "Anayasa Mahkemesi'ni kendisine yandaş mahkeme haline getirme girişimi" olduğunu savunarak, "Eğer biz dersek ki "Kardeşim bu 19 üyenin 19'u da AKP zihniyetinde insanlardan oluşabilir' yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? "Bunun hiçbir güvencesi yok' dersek yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? Meclis'ten gelecek 3 kişiyi AKP çoğunluğu seçecek. AKP çoğunluğunun "Canım ayıp olur, hep AKP anlayışının arkadaşları olmasın, bak hukuku çok iyi bilen saygıdeğer falan kişiler var, aynı düşünce de değiliz ama o da Anayasa Mahkemesi'nde bulunsun' diyerek onu da seçeceğini mi zannediyorsunuz" diye konuştu.

Baykal, partisinin Meclis Grup toplantısında konuştu. Konuşmasına dün Hakkari'de şehit düşen 3 askere rahmet, millete de başsağlığı dileyerek başlayan Baykal, şiddetle, ölümle bir yere varmanın mümkün olmadığını belirterek bir daha böyle olayların yaşanmaması için milletçe dayanışma içinde bir ortak tavır takınılması gerektiğini ifade etti.

Hasat mevsiminin başlamak üzere olduğunu anımsatan Baykal, çiftçilerin en sıkıntılı olduğu günlerin yaşandığını, çiftçilerin borçlarının en üst düzeye çıktığını kaydetti. Konya, Karaman, Aksaray, Niğde bölgesinde çiftçilerin elektrik borçları nedeniyle elektriğinin kesildiğini, bu nedenle sulama yapamadığını anlatan Baykal, Hükümet'i derhal çiftçilerin borcundan dolayı kapatılan elektriğini açmaya ve borçlarla ilgili yeni düzenleme yapmaya çağırdı. Baykal, yüksek temerrüt faizlerinin, çiftçilerin borçlarının ödenmesini imkansız hale getirdiğine dikkat çekerek bazı çiftçilerin borçlarından örnekler verdi. Sivas Şarkışla Yeniyapan köyündeki bir çiftçinin 1999'da 18 milyar zirai kredi kullandığını, bu krediye karşılık bugün 198 milyar borç talep edildiğini belirten Baykal, bu borçların hafif bir kolaylıkla ödenmesine imkan veren yasanın yarın yürürlükten kalkacağını kaydederek "Bu 18 milyarı ödeyememiş insandan 200 milyar istemenin hangi haklı, makul, vicdani, iktisadi, mali, siyasi gerekçesi olabilir?" diye sordu. Çiftçinin parasını "barda pavyonda yemediğini" söyleyen Baykal, "Bunlara sahip olmak toplumun, devletin öncelikli görevidir" dedi. Bir besicinin 20 inek için kredi aldığını, 60 inek bedeli ödeme yapmasına rağmen hala 95 milyar borcu olduğunu bildirdiğini anlatan Baykal, "Bu, işte Türkiye'nin gerçek gündemidir. Türkiye'nin ana meselesi işte budur. Türkiye'nin her yerinde özellikle tarımdan geçimini sağlayan insanlarımız, çiftçilerimiz, besicilerimiz bir büyük bunalım içindedir. Çiftçilerimizin bu sıkıntı içinde olduğu ortamda esnafın boynu büküktür, kazancı yerinde değildir, ağzının tadı yoktur, neşesi yoktur. Bunlar Türkiye'nin özüdür, temelidir. Büyük çoğunluğudur. Milyonlarca insan bu durumdadır. Şimdi Türkiye bu konuları bir yana bırakmış, günlerdir, haftalardır ve önümüzdeki aylar boyunca Anayasa değişikliği konuşacak" diye konuştu.

-"MESELE 3 TEMEL MADDE, GERİSİ GARNİTÜR"-

Anayasa değişikliğinin önemli bir konu olduğunu, ancak değişikliğin, AKP'nin konuştuğu biçimde ele alınması durumunda çok tehlikeli olacağını söyleyen Baykal, Anayasa değişikliğinin özünün, Anayasa Mahkemesi'nin yapısı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun(HSYK) yapısı ile parti kapatma düzenlemesi olduğunu, gerisinin işin "garnitürü" olduğunu dile getirerek bu maddelerle ilgili bir tereddütlerinin olmadığını, ne zaman istenirse ortak bir dayanışma içinde düzenlemenin Meclis'ten geçebileceğini vurguladı.

-"SİYASETİN EMRİNE GİRMİŞ YARGI, ADALET VEREMEZ"-

Anayasa değişikliğinin adalet boyutuna dikkat çeken Baykal, AKP'nin hukuku, yargıyı yeni bir zihniyetle ele almak istediğini, bu değişikliklerin Türkiye'nin kuruluşundan bu yana geliştirip ortaya koyduğu bağımsız yargı, hukukun üstünlüğü anlayışını tahrip etmeye yönelik, hukuku siyasetin emrine almaya yönelik yeni bir zihniyetin ortaya konulması anlamına geldiğini söyledi. Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana yargıyı saygın, bağımsız, kendi kurallarıyla işleyen, hiç kimsenin emir ve kumandası altına girmeyen, siyasete teslim olmamış, kendi iç dinamikleriyle işleyen hale getirmenin temel amaç olduğunu belirten Baykal, "Şimdi bu tarihi süreci biz tersine çevirmek istiyoruz. Yargının bağımsız olması yerine yargının siyasi otoriteden talimat almasının, siyasi otoritenin emrine girmesinin, siyasi otoriteye teslim olmasının daha uygun olacağı gibi bir zihniyetle, bunun daha demokratik olacağı gibi bir zihniyetle, milli iradenin gereğinin bu olduğu zannıyla, bunun demokratiklik tanımı içinde yer aldığı vehmiyle birileri olayı buraya çekmeye çalışmaktadır. Bu yanlıştır. Çağdaş dünyanın, çağdaş demokrasilerin gerçeği bu değildir. Çağdaş demokrasilerde yargı fevkalade saygındır. Dünyanın her yerinde öyledir. Her yerde yargı siyasetin dışında kalarak işini yerine getirebilir. Yoksa siyasetin emrine girmiş yargı adalet veremez" diye konuştu.

-"EMEVİLER DE YARGIYI SİYASİ AMAÇLARI İÇİN KULLANDI"-

Tarih boyunca siyasetin adalete yön vermeye çalıştığına dair örnekler bulunduğunu anlatan Baykal, şöyle konuştu:

"Biz, mütareke adaletini yaşadık Türkiye'de. O bir dönemdi, bir parantezdi. Ama daha eskiye gidersek buna benzer olayları geçmişte de, kendi tarihimizde de, bölgemizin, coğrafyamızın tarihinde de görürüz. Bakınız İslam tarihinde yargıya yönelik ilk müdahale Emeviler zamanında yapılmıştır. Emeviler de adaleti, yargıyı kendi siyasi amaçları için kullanmak istemişlerdir. Özel mahkemeler kurulmuştur Emeviler zamanında ve bu mahkemelerde muhalifler sindirilmiştir. Ehl-i Beyt'e yönelik suçlamaların öncesinde ve sonrasında bu olaylar vardır. Emevilerin kendi siyasi amaçları için üstelik İslam'ın en kutsal değerlerine din adına tecavüz ederken adaleti kullandıklarına tanık olduk. Adalet yoluyla, mahkeme yoluyla İslam adına İslamiyet'in en kutsal değerlerini, özünü, Hazreti Peygamber'in ailesini hedef alan uygulamaları siyasetin emrine girmiş adalet mekanizmasıyla yapmışlardır. Emevi adaleti budur. Bu uygulamaya direnen büyük isimler çıkmıştır. Bunların başında da İmam-ı Azam Ebu Hanife gelir. İmam-ı Azam, bu Emevi zulmüne alet olmayı reddetmiştir, kendisine teklif edilen kadılık görevini elinin tersiyle itmiştir. Senin kadın olmaktansa buna alet olmadan yaşamayı tercih ederim demiştir. Bu davranışı dolayısıyla büyük işkence görmüştür, büyük zulme maruz kalmıştır ve hapishanede ölmüştür. İslam'da dini siyasete alet etmenin mimarı Muaviye'dir."

-"BUNUN ALTINDA YATAN HİNOĞLU HİNLİĞİ GÖRMEYECEK MİYİZ?"-

AKP'nin Anayasa değişikliği teklifiyle, adaletin zirvesinde bulunan temel kurumları denetimi altına almak istediğini dile getiren Baykal, "Bazıları olayı bu kadar açık söylememeyi nezaketlerinin, zarafetlerinin gereği olarak düşünüyorlar. "Aman yargı kuşatılacak demeyelim, saygısızlık olur' diyorlar. Kuşatma ne, yargı ele geçiriliyor ele" dedi.

Anayasa değişikliği paketinde Anayasa Mahkemesi'ne TBMM'nin 3, Cumhurbaşkanı'nın da 16 üye atamasının öngörüldüğünü kaydeden Baykal, şöyle dedi:

"Üç tane AKP'nin Anayasa Mahkemesi'ne göndereceği Meclis'ten üye. 16 tane de Cumhurbaşkanı. Bu rakamlarda değişiklik olabilir, bakacağız. Şimdi bu rakamlardaki değişiklik meselesi bir yana ilgi çekici olan şu: Diyelim Cumhurbaşkanı Yargıtay'dan 3 kişiyi gönderecek. Peki, Yargıtay o 3 kişiyi nasıl seçecek? Meclis 3 kişiyi nasıl seçiyorsa öyle mi seçecek? Hayır, Meclis'in seçme tarzı farklı, Yargıtay'ın seçme tarzı farklı. Niye acaba, niye? Meclis bir yere üye gönderecek, Yargıtay bir yere üye gönderecek. Meclis seçerken kullandığı seçim yöntemini acaba niçin, hangi demokrasi duyarlılığının, hangi milli iradeye saygının, hangi insan hakları değerin dolayısıyla farklı yapmayı tercih ediyorsun? Yargıtay'ın seçeceği üyeler çoğunluğun seçtiği üyeler olmak durumunda değil, azınlığın adaylarını da Cumhurbaşkanı seçebilir. Orada onun tertibatı yapılmış. Bunların hepsi ince ince ayarlamalar değil mi? Bunların altında iyiniyet var, demokrasi anlayışı var diye inanmak, temiz bir zihniyetin, idealist bir anlayışın, vatanseverliğin gereğidir deyip öyle mi bakacağız? İşin gerçeğini görmeyecek miyiz? Bunun altında hangi hinoğlu hinliğin yattığını bilmeyecek miyiz?"

-"SON ATAMAYI "CUMHURBAŞKANI SEÇSİN' DİYENLERİN DİKKATİNE SUNUYORUM"-

Baykal, Anayasa değişikliği teklifine göre mevcut yedek üyelerin asıl üye haline geleceğini anımsatarak Anayasa Mahkemesi'nde raportör olarak çalışmakta olan bir kişinin 26 Şubat'ta Denizcilik Müsteşar Yardımcılığı'na atandığını, bu kişinin burada 31 gün görev yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Gül tarafından Anayasa Mahkemesi Yedek Üyeliğine atandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

"Raportörlükten yedek üyeliğe geçmesi mümkün değildi. Cumhurbaşkanı'nın, yani ilk teklife göre 19 üyeyi seçecek olan Sayın Cumhurbaşkanımızın dünkü faaliyeti Denizcilik Müsteşar Yardımcısı bu kişiyi 31 gün Müsteşarlık düzeyine taşıdıktan sonra Anayasa Mahkemesi Yedek üyeliğine atamış olduğuna iyiniyetli, demokrat, "Canım Cumhurbaşkanı seçecek, ne olur, seçiversin' diyen insanların dikkatine sunuyorum. Bu anayasa değişikliği eğer gerçekleşirse bu kişi otomatik olarak Anayasa Mahkemesi üyesidir. Ya da önümüzdeki günlerde Anayasa Mahkemesi'nin faaliyetlerine asil üyeler boşaldıkları ve yerlerine asiller atanmadığı için ya da başka bir nedenle katılamazlar ise Anayasa Mahkemesi'nin o toplantısına katılacak olan yedek üyeleri arasında bu şahsiyet de şimdiden itibaren yerini almıştır. Anayasa Mahkemesi'nin önüne gelecek bütün konularda bir yedek üye olarak devreye girmeye hazır vaziyette orada yerini almıştır. Bütün bunlardan karşımızdaki sorunun bir demokrasi sorunu, insan hakları sorunu, Avrupa standartlarını Türk yargısına taşıma sorunu olduğunu düşünen insanların incelemesine, irdelemesine saygıyla sunulur. Bu zihniyet, bu anlayış, bu çaba çok açık bir biçimde daha şimdiden herkes tarafından görülebilir hale gelmiş olmalıdır."

-"AKP'NİN ANAYASA MAHKEMESİ'Nİ YANDAŞ MAHKEME HALİNE GETİRME GİRİŞİMİ"-

Bu yapı içinde Anayasa Mahkemesi üyelerinin sadece 4'ünün hukukçu olduğu durumların yaşanabileceğini vurgulayan Baykal, "Eğer biz dersek ki "Kardeşim bu 19 üyenin 19'u da AKP zihniyetinde insanlardan oluşabilir' yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? "Bunun hiçbir güvencesi yok' dersek yanlış bir şey mi söylemiş oluruz? Meclis'ten gelecek 3 kişiyi AKP çoğunluğu seçecek. AKP çoğunluğunun "Canım ayıp olur, hep AKP anlayışının arkadaşları olmasın, bak hukuku çok iyi bilen saygıdeğer falan kişiler var, aynı düşünce de değiliz ama o da Anayasa Mahkemesi'nde bulunsun' diyerek onu da seçeceğini mi zannediyorsunuz?" diye sordu.

Cumhurbaşkanı Gül'ün de yaptığı rektör atamalarında en çok oyu alan rektörleri atamadığını anımsatan Baykal, "Bu, AKP'nin Anayasa Mahkemesi'ni kendisine yandaş mahkeme haline getirme girişimidir. Çok açık, çok net, yalın gerçek budur" dedi.

Bu gerçeği görmezden gelmenin mümkün olmadığını kaydeden Baykal, "Birileri, bunu söylemek işine gelmediği için görmezlikten geliyor. Birilerinin gözlerini TRT'nin sağladığı geniş mali olanaklar perdeliyor, onlar göremiyor. Yandaş medya zaten işi görmemek. Yandaş yazarlar zaten onların derdi gerçekleri saklamak. Ne olacak, sağduyu, akıl, mantık, vicdan susacak mı, teslim olacak mı?" diye konuştu.(ANKA/DEVAM)

(HH/ÖMR)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı helikopter kazasında hayatını kaybetti

İran Cumhurbaşkanı Reisi ve Dışişleri Bakanı helikopter kazasında hayatını kaybetti

Helikopteri düşen İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin Instagram hesabından 'Benim için dua edin' paylaşımı

Helikopteri düşen İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin Instagram hesabından "Benim için dua edin" paylaşımı

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasından önceki son sözleri oldukça manidar

İran Cumhurbaşkanı Reisi'nin helikopter kazasından önceki son sözleri oldukça manidar

Bakmadan Geçme

İran Dışişleri Bakanı öldü mü? Hüseyin Emir Abdullahiyan kimdir? İbrahim Reisi kimdir, kaç yaşındaydı? İbrahim Reisi ne zaman Cumhurbaşkanı oldu? İran Cumhurbaşkanı öldü mü? İbrahim Reisi helikopter kazasından öldü mü, yaşıyor mu? Şampiyon kim olacak? Galatasaray mı Fenerbahçe mi şampiyon olacak? Villarreal Real Madrid maç özeti ve golleri izle! (ARDA GÜLER'İN GOLLERİ) Real Madrid maçı özeti! Golleri kim attı, maç kaç kaç bitti? Galatasaray Fenerbahçe maç özeti ve golleri izle! (VİDEO) GS FB maçı özeti! Golleri kim attı, maç kaç kaç bitti? Fenerbahçe kaç yıldır şampiyon olamıyor 2024? İşte Fenerbahçe'nin son şampiyonluk yaşadığı sezon! DEV DERBİDE KAVGA! Fenerbahçe - Galatasaray maçı kavgayı kim çıkardı, KİM KAVGA ETTİ? Olay ne, ne oldu? Galatasaray en son ne zaman şampiyon oldu? GS en son hangi yıl ve sezon şampiyonluk yaşadı? FENERBAHÇE - GALATASARAY MAÇI KAÇ KAÇ? #9917 Dev derbide kim önde, kim gol attı? DEV DERBİ SON DURUM! #129349 DEV DERBİDE NEFESLER TUTULDU! #9917 Fenerbahçe Galatasaray maçı CANLI ANLATIM! Dakika dakika ne oldu, kim gol attı? #129349 Tarihte suikaste uğrayan ve ölen dünya liderleri GALATASARAY'IN TARİHÇESİ! Galatasaray ne zaman kuruldu, kaç kez şampiyon oldu? Galatasaray ilk başkanı kimdir? FENERBAHÇE'NİN TARİHÇESİ! Fenerbahçe ne zaman kuruldu, kaç kez şampiyon oldu? Fenerbahçe'nin ilk başkanı kimdir? Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan maçlar (1909-2024)
İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopterin enkazından ilk görüntüler

İran Cumhurbaşkanı Reisi'yi taşıyan helikopterin enkazından ilk görüntüler

title