TÜM KATEGORİLER
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Asan Açıklama Yaptı
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof.Dr.Asan, Türkiye'de 2 bin 500 civarında tescil işlemi yapılması gereken yöresel üründen sadece 157'sinin tescillendiğini ve bunlardan da sedece 4 ürünün de Avrupa Birliği Komisyonuna başvurusunun yapıldığını...
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Asan, Türkiye'de 2 bin 500 civarında tescil işlemi yapılması gereken yöresel üründen sadece 157'sinin tescillendiğini ve bunlardan da sedece 4 ürünün de Avrupa Birliği Komisyonuna başvurusunun yapıldığını söyledi.
Akdeniz Üniversitesi ve Akdeniz Ülkeleri Ekonomik Araştırmalar Merkezi, Türk Patent Enstitüsü, Fransa Montpellier Akdeniz Tarım Enstitüsü, Antalya Ticaret Borsası ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği işbirliği ile gerçekleştirilen "Türkiye ve Diğer Akdeniz Ülkelerinde Coğrafi İşaretler ve Yerel Gıda değer zincirlerinin Yönetişimi 3. Uluslararası Antalya Semineri" Antalya'da başladı.
Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Asan, Amerika, Brezilya, Cezayir, Fransa, Fas, Hindistan, Portekiz, İspanya, Tunus, İtalya, Türkiye, Yunanistan'dan katılımcıların yer aldığı seminerdeki, Türkiye ve diğer Akdeniz ülkelerinde coğrafi işaretler ve yerel gıda değer zincirlerinin yönetişimi konulu konuşmasında, coğrafi işaretler konusunda Akdeniz ülkelerinin zengin çeşitliliğe sahip olduğunu ve bu ürünlerin tescilinin çok önemli olduğunu belirtti. Asan, "Ülkemizde 157 tescillenmiş, 220 de işlemleri henüz tamamlanmamış olan coğrafi işaret bulunmakta, ancak Türkiye'de coğrafi işaret tescili alabilecek ürün sayısı 2 bin 500 civarındadır. Afyon pastırması, Afyon sucuğu, Aydın İnciri ve Antep baklavası olmak üzere; 2 500 üründen sadece 4 ürünümüzün AB komisyonuna tescil başvurusu yapılmış durumda" dedi.
Coğrafi işaretlerin tescili ile ilgili denetim sisteminde çok kapsamlı bir proje içinde olduklarına değinen Asan, yasal düzenlemeler için bir kanun taslağı hazırladıklarını dile getirdi.
Bu çalışmalarla; rekabeti bozacak davranışların engelleneceğinin ve denetimin daha etkin yapılacağının altını çizen Asan, coğrafi işaret tescili için başvuru sürecini de kolaylaştırdıklarını belirtti.
Türkiye'de tescil edilmeyi bekleyen coğrafi işaretlerin büyük çoğunluğunun güney bölgelerinde yer aldığını belirten Asan, yöresel ürünlerin tescillenmesi konusunda kurum olarak gerekli desteği sağladıklarını, tescil işlemleri konusunda bilinçli davranılması gerektiğini belirtti.
Fransa'nın Ankara Büyükelçisi Laurent Bili ; Türkiye'yi önemli sayıda Fransız turistin ziyaret ettiğini, bu durumun önemli bir nedeninin yerel ve yöresel ürünler olduğunu söyledi.
Akdeniz coğrafi işaretlerinin tescillenmesi ve bu suretle korunması işlemine daha fazla çaba gösterilmesi gerektiğini dile getiren Bili, yanlış üretim ve taklit ürünlere karşı ortak çalışmalarda bulunulabileceğini aktardı.
Kaliteli ürünlere yönelik tutkunun Türkiye ile Fransa arasında bağ kurduğunu dile getiren Bili, "Satın aldığımız ürünlere garanti verilmesi gerekiyor. Bizler; sağlığımız için, kaliteye para vermeye hazırız. " dedi.
Antalya Vali Yardımcısı Hakkı Loğoğlu da yıllardan beri gelenksel olarak süregelmiş; Türkiye' ye ait birçok ürünün, başta Yunanistan olmak üzere çeşitli ülkeler tarafından sahiplenilmeye çalışıldığını söyledi. Türkiye'de yöresel ürünlerin öneminin yeni yeni anlaşıldığını dile getiren Loğoğlu yöresel ürünlerin ve coğrafi işaretlerin; tespit edilip tescillenmesi ve korunmasının ülke ekonomisi ve dünya açısından önemli olduğunu bildirdi.
Seminer Organizasyon Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu; Türkiye'de 1995 yılında yürürlüğe giren Coğrafi İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile coğrafi işaretlerin tescili uygulamasının başladığını dile getiren Tekelioğlu, Türk Patent Enstitüsü'nün 99'u tarım ve gıda ürünü, 58'i de halı, kilim, canlı hayvan, doğal kaynaklar ve el sanatları ürünlerinden oluşan toplam 157 ürünün tescilinin gerçekleştirildiğini kaydettiğini iletti.
Coğrafi işaret tescili konusunda görüşlerini aldığımız, Türkiye'nin en iyi patent şirketlerinden biri olan Efor Patent'in Genel Müdürü Savaş Gümüş: "Belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri yönünden, kökeninin bulunduğu yöre, alan, bölge ya da ülke ile özdeşleşmiş bir ürünü gösteren, tescillenmiş coğrafi işaretlerin konusu olan ürünlerin; kaliteli ve eşsiz ürünler olduğunu ve haksız rekabete maruz kalmamaları ve taklitlerine karşı korunabilmeleri için yasal düzenlemelerle koruma altına alındığını belirtti" ve şöyle ekledi: "Bir fikri mülkiyet hakkı ve resmi bir kalite işareti olarak da değerlendirebileceğiniz coğrafi işaret ekonomi için önemli bir rol oynayan ve dış piyasalara ulaşmaya etken olan ticari bir araçtır."
