Haberler

Başbakan Erdoğan (1) : "Eleştirilerimize Tahammül Gösterin"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Medya Temsilcileri ile Yaptığı Buluşmada, Medya -Siyaset İlişkilerine Değindi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, medya temsilcileri ile yaptığı buluşmada, medya-siyaset ilişkilerine değindi. Medyaya, "eleştirilerimize tahammül edin" çağrısında bulunan Erdoğan, "Demokrasinin güzelliği de iktidar ile medya ilişkisinin ölçülü olmasından doğar. Mevlana'nın bir sözü var. İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Biz medyanın bize acı gerçekleri gösteren bir ayna olmasını hep arzuladık. Zaman zaman öfkelendiğimiz zamanlar oldu. Bunlar medyaya sindirme veya baskı için değildi. Haksızlığa verilen tepkiydi. Medya bizden eleştirilere tahammül beklediği kadar biz de onlardan eleştirilere tahammül bekliyoruz" dedi.

Erdoğan, Dolmabahçe buluşmaları kapsamında İstanbul Ofisi'nde medya temsilcilerine bir araya geldi.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'inde katıldığı toplantıda Erdoğan bir konuşma yaptı.

Konuşmasında halkoylaması sonuçlarını değerlendiren Erdoğan, medya ve siyaset ilişkilerinden, yeni yapılması planlanan Anayasa değişikliğine, muhalefet partilerinin tavrından Türkiye'deki son gelişmeleri değerlendirdi.

-HALKOYLAMASI SONUÇLARI-

Halkoylaması sonuçları ile birlikte yürürlüğe giren 26 maddelik Anayasa değişikliği ile Türkiye'de yeni bir sürecin başladığını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye'de yeni bir miladın olacağını" daha öncede söylediğini hatırlattı. Erdoğan şöyle dedi;

"1982'den beri yapılan değişiklikler içerisinde çok müstesna bir yere sahip. İlk kez Anayasa'nın ruhuna özüne dokunuluyor. İlk kez darbe zihniyeti ve vesayetçi anlayış bu kapsamda bir değişikliğe maruz kalıyor. Başta Anayasa Mahkemesi'nin ve HSYK'nın yapısının değişmesi, Geçici 15. Maddenin kaldırılmasıgibi bir takım düzenlemeler olmak üzeri Türkiye çok farklı bir döneme adımlarını atıyor. Türkiye Anayasada yapılan değişiklikle farklı bir döneme adım atıyor. Ortaya çıkan tablo demokratikleşme yolunda çok önemli mesafe kat edildiğini gösteriyor."

Halkoylamasının ardından ortaya çıkan sonucun Türkiye haritasını farklı renklere boyadığına, farklı kutuplara savurduğu iddialarına inanmadıklarını kaydeden Erdoğan, tam tersine ortaya çıkan tablonun Türkiye'nin demokratikleşme yolunda çok önemli bir mesafe kaydettiğini, her sorunun demokrasi kültürü içerisinde çözdüğünü gösterdiğini ifade etti.

-KİMSE KARPUZ GİBİ İKİYE AYRILDIĞINI SÖYLEMİYOR-

İleri demokrasilerden biri olan ABD'nin, başkanlık seçimlerinde Türkiye'dekine benzer bir tablonun oluştuğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Hiç kimsenin çıkıp ta, "ABD'nin bölündüğünü, karpuz gibi ikiye ayrıldığını, kutuplaştığını ' ifade etmiyor. Çok küçük oy yüzdeleri neticeyi belirlediği halde kimse küçümsemiyor. Meşruiyetini temsil kabiliyetini sorgulamıyor" dedi.

Son dönemde Türkiye'de yapılan yerel, genel ve halkoylaması seçimlerine işaret eden Erdoğan, "Seçmen tercihlerinin duygusal faktörlerle değil, rasyonel gerekçelerle oluştuğunu görüyoruz. Vatandaşların partizanca duygularla değil, eylem ve projeye göre hareket ettiğini görüyoruz. Vatandaş yerel, genel seçimlerde. Halkoylamasında farklı tercihlerde bulunduğunu görüyoruz" diye konuştu.

12 EYLÜL İLE BİRLİKTE YENİ BİR SAYFA AÇILDI-

Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti;

"Türkiye 12 Eylül'le birlikte önünde temiz bir sayfa açtı. Geçmişe göre çok daha özgürlükçü Anayasa ile yeni bir başlangıç yapılması gerekli hale geldi. 'Hayır' oylarının da "evet' oyları kadar muteber olduğunu ifade ettim. 12 Eylül referandumunda ortaya çıkan sonucun Türkiye haritasını farklı renklere boyadığına, farklı kutuplara savurduğuna asla inanmıyorum. Biz bize oy versin ya da vermesin 73 milyonun tamamının hükümetiyiz. Biz kapıları kapatan olmayacağız. Kapımız da gönlümüz de herkese açıktır."

-MEDYADAN ELEŞTİRİLERE TAHAMMÜL ETMESİNİ BEKLİYORUZ-

Medya ile ilişkilere de dikkat çeken Erdoğan, "Medyaya büyük sorumluluk düşüyor. Geçmişe göre büyük bir farklılık gösteren bir ülkede, medyanın soğuk savaş parametreleriyle hareket etmesi demokrasimiz adına bir eksiklik olacaktır. Demokrasi tahammül rejimidir, hoşgörü rejimidirBu noktada sadece iktidar ve muhalefet değil, görsel ve yazılı medyada demokratik kültürün bir parçası sorumluluk ve yükümlülük sahibi olarak ortadır" diye konuştu.

İktidar ile medyanın her konuda yüzde yüz mutabakat içinde görüş birliği içinde olmasının beklenmeyeceğini kaydeden Erdoğan şöyle dedi; "Hiçbir demokratik ülkede bu yoktur.Demokrasinin güzelliği de iktidar ile medya ilişkisinin ölçülü olmasından doğar. Mevlana'nın bir sözü var. İyi bir dostu olanın aynaya ihtiyacı yoktur. Biz medyanın bize acı gerçekleri gösteren bir ayna olmasını hep arzuladık. Zaman zaman öfkelendiğimiz zamanlar oldu. Bunlar medyaya sindirme veya baskı için değildi. Haksızlığa verilen tepkiydi. Medya bizden eleştirilere tahammül beklediği kadar biz de onlardan eleştirilere tahammül bekliyoruz."

-TOPHANE ŞİKAYETİ-

Erdoğan, Tophane'de meydana gelen olayları değerlendirirken, medyanın bu işi abarttığı görüşünü dile getirdi. Erdoğan, "Tophane'de meydana gelen olaylar ve medyada yer alış biçimiyle şaşırttı. Öyle bir abartıldı ki ve dış medyada işte Türkiye bu diye yansıtıldı. Bu durum 12 Eylül'ün bir sonucu olarak yazıldı. Medya Tophane'deki olayı veriş biçimi ile sınırını aştı. Olgu ve algı arasındaki makasın bu derece açılması sağlıksız iletişimin kaynağıdır" dedi.

-GEÇMİŞTE NE DEDİNİZ : "MUHTAR BİLE OLMAZ" DEDİNİZ

Medyanın geçmişte ve hala kendisi hakkında yazılan yazıları ve atılan manşetleri hatırlatan Erdoğan, kendisi hakkında geçmişte atılan bir manşeti hatırlatarak konuşmasına devam etti; "Şahsım adına "muhtar bile olamaz' manşeti atıldı. Ben mahkum oldum, cezaevine gidiyorum. Ne yaptım da cezaevine gidiyorum. Sizin her zaman muhatap olduğunuz, yazdıklarınızı bir şairin şiirini okumaktan gidiyorum. Bunun dışında bir suçum yoktu. Parlamento çoğunluğu ile geçen bir yasa için (Türban düzenlemesi) 411 el kaosa kalktı yazıldı. Muhtıra gibi tavsiye, genç subaylar rahatsız, tehlikenin farkında mısınız gibi başlıklar atıldı. Biz medyanın bizim tarafımızı tutmasını istemiyoruz ama siyasi bir parça olmasını da doğru bulmuyoruz. Medya elbette hukukun tarafı olacaktır."

-ÇETELERLE MÜCADELEDE SESSİZ KALDINIZ

Erdoğan medyaya yönelik eleştirilerini sürdürürken, zaman zaman Hükümetin icraatlarından örnek vererek sitem etti. Erdoğan, "Bizim hükümet olarak çetelerle yaptığımız mücadele, hukuksuzluğa gösterdiğimiz tepki zaman zaman medya tarafından görmezden geliniyor. Türkiye'nin demokratikleşmesi, çetelerin deşifre edilmesi medya tarafından güçlü şekilde desteklenmesi gerekirken burada da sesiz kalınıyor" diye konuştu.

-GEÇMİŞE BAKIN BİR DE ŞİMDİ BAKIN

Erdoğan'ın medyaya yönelik eleştirilerinin yanında övgü alan medya kuruluşları da vardı. Erdoğan, cesur haber yapanlarında olduğu vurgusunu yaparken medyanın kendi iktidarları döneminde özgürleştiğine dikkat çekerek şöyle dedi:

"Haberleri cesurca sunan medya kuruluşları ise yandaş olarak anıldı. Bu ülkede onlarca gazeteci terörün, mafyanın hışmına uğradı, faili meçhul kurbanı oldu. Yüzlerce gazeteci fikirlerinden ötürü o karanlık dönemlerde yargılandı. İşkence gördüler, yıllarca hapishanelerde hayat sürdüler. Bir çok gazeteci bu diyarlardan göç etmek zorunda kaldı. Bugün biz bu karanlığı aydınlığa çevirmek için yoğun çaba gösterirken biz ne yazık ki medyanın eleştirisini alıyoruz. Çetelerin üzerini örtenler Türkiye'ye demokrasimize haksızlık etmekten daha fazla kendi meslektaşlarına haksızlık etmişlerdir. Gelecek adına bir öz eleştirinin kaçınılmaz olduğu inancındayım."

-ARTIK AYNI MANŞETLERE ÜZÜLÜYORUM-

Erdoğan, medyaya yönelik eleştiri ve sitemlerine şöyle devam etti; "Çok acı yaşadığım bir tespiti paylaşmak istiyorum. İstanbulumuzun belli bir semti çok önemli bir konuma gelmiş bir beyefendi tarafından öyle anlatılıyor ki yani orada hiç yaşamamış olsam ben de inanacağım. Oraya sadece belli giysiler içerisindeki insanlar giriyor gibi gösteriliyor. Başka kimse giremiyor niye biliyorum ki o semti sadece gazetedeki fotoğraflardan tanımış. Kendileri oraya hiç girmemiş. Ama o semti fotoğraflayan o yayın organları ne yazık ki Türkiye'yi öyle tanıtıyor. Türkiye'yi o resimle tanıyanlar her gittiğimiz yerde bize bunu soruyor. Bizde onlar da var bunlar da var demek zorunda kalıyoruz. Bazen inanın fotoğraf albümleri ile gitmek zorunda kaldık. Bazılarını özel davet ettim gelsin yerinde görsün. İşte onun için son dönemdeki turizm patlamasının bize faydaları oldu. Dediler ki biz artık hakikaten Türkiye'yi tanımıyoruz. 10 Yıl önce böyleydi şimdi bambaşka bir Türkiye var. Ne olur arşivlerinizi bir gözden geçirin ve 30-40 yıl önceki manşetlerle bugün manşet atarken hiç olmazsa birbirine uymasın. Aynı manşet olunca biz üzülüyoruz. Biz kendi payımıza düşeni hassasiyetle izliyoruz izleyecek ve tekrar yaşanmaması için her türlü tedbiri alacağız, ancak medyanın da aynı şekilde bize destek vermesini bekliyoruz."

-TERÖR HASSASİYETİNİZ İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM-

Erdoğan'ın medya analizinde sadece şikayet ve sitem yoktu. Erdoğan, özellikle terör konusunda medyanın gösterdiği özveriye teşekkür etti.

Erdoğan şöyle dedi; "Terör ve terörün minimize edilmesi ve sona erdirilmesi için ortaya koyduğumuz çabalar. Özellikle son dönemde Milli Birlik ve Kardeşlik sürecinin desteklenmesi konusunda medyanın takındığı tavırdan dolayı hepinize özellikle teşekkür ediyorum. Böyle önemli bir meselenin çözümünde medya üzerinde önemli bir sorumluluk bulunduğunu biliyoruz. Terör olayları sonrasında yapılan yayınlar özellikle bazı tiplerin ısrarla televizyona çıkartılması, adeta terörün o yanmakta olan fitilini uzatmaya çalıştığını görüyoruz. Toplumu bilgilendirmenin ötesine geçerek terörün propagandasını yaptığını görüyorum. Ben şehit annesi ağlamasının gösterilmemesini söylediğim için çok eleştirildim. O annelerin acılı hallerinin sayfalara ekranlara yansıması insan hakları adına haksızlıktır inancındayım." (ANKA/SÜRECEK)

(BK/ÖMR/HF)

Kaynak: ANKA / Güncel

Haberler

Bomba iddia: Cumhurbaşkanı Erdoğan kurmaylarına sokak köpekleriyle ilgili talimat verdi

Bomba iddia: Cumhurbaşkanı Erdoğan kurmaylarına sokak köpekleriyle ilgili talimat verdi

Firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz: 2 ay sonra Türkiye'ye döneceğim

Firari iş insanı Sezgin Baran Korkmaz: 2 ay sonra Türkiye'ye döneceğim

Et entegre tesisinde büyükbaş hayvana eziyet! Baltayla vura vura öldürdüler

Et entegre tesisinde büyükbaş hayvana eziyet! Baltayla vura vura öldürdüler

Suudi Arabistan'da kurallar yıkılıyor! Ülke tarihinde ilk kez mayolu defile düzenlendi

Suudi Arabistan'da kurallar yıkılıyor! Ülke tarihinde ilk kez mayolu defile düzenlendi

title