Haberler

Balyoz Savcıları Belgeleri Geri Vermedi

Güncelleme:

Balyoz İddianamesi Dün Kabul Edildi.İddianamede Neler Var? İşte O Çarpıcı Ayrıntılar

Balyoz iddianamesi İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkeme tarafından kabul edilen iddianamede Balyoz soruşturması kapsamında savcılığa teslim edilen bazı belgelerin gizli olması sebebiyle Askeri savcılığın geri istediği ortaya çıktı. Askeri savcılığa verilmeyen askeri nitelikteki gizli belgelerin verilip verilmeyeceği hususu mahkemenin takdirine bıkarıldı.

''Balyoz Planı'' soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, ''Ülkeyi kollama görevi olan bir kurumun önemli bir bölümünün başındaki komutanın astlarıyla beraber böyle bir plan yapması ve hazırlıklarını sürdürmesinin, soruşturma konusu suçların icrai hareketlerinin başlaması için yeterli olduğu değerlendirilmiştir'' denildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 10. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamenin ''Sonuç, değerlendirme ve talepler'' bölümünde, 1. Ordu Komutanlığı ve bağlı birliklerde yürütülen plan çalışmalarında, iç tehdit ve ilgili değerlendirmelere yer verildi.

Değerlendirmeler sırasında ''yasal çerçeve''den bahsedildiğine dikkat çekilen iddianamede, 7 numaralı delil CD'sinde yer alan bilgilerden dönemin 1. Ordu Komutanı olan Çetin Doğan'ın AK Parti hükümeti kurulmadan önce verdiği emirler ve ordunun yapısıyla ilgili önerdiği değişiklik tekliflerinin yer aldığı anlatıldı.

Doğan'ın 2002 genel seçimlerinden sonra yaptığı çalışmaların ise tamamen farklı olduğu ifade edilen iddianamede, şunlar kaydedildi:

''Bu dönemde yapılan faaliyetlerin tamamen 1. Ordu'nun görev alanına yönelik olduğu görülmektedir. İç tehdit üzerinde hiç durulmamıştır. Ancak AK Parti hükümeti kurmasıyla birlikte çalışmaların yönü değiştirilmiş, iç tehdit gündeme getirilerek çalışmalar yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar da o dönemin hükümetinin devrilmesine yönelik olmuştur. 2002 yılı Kasım ayında yapılan genel seçimlerden sonraki çalışmaların en önemli konusu ise tamamen AK Parti'nin kurmuş olduğu hükümetin faaliyetleri olmuştur.''

-HAREKAT PLANINDA SIKIYÖNETİMİN ÖNCELİĞİ-

l. Ordu Komutanlığı ve bağlı birliklerin harekat planlarında AK Parti'nin 2002 yılı milletvekili seçimlerini kazanmasına kadar olan dönemde çoğunlukla dış tehdide yönelik düzenlemeler yapıldığı ve bunlar üzerinde çalışmalar sürdürüldüğü vurgulanan iddianamede, AK Parti'nin tek başına hükümeti kurmasından sonra planların revize edilmeye başlandığı, bu bağlamda iç tehdit esas alınarak özellikle sıkıyönetim planları güncellendiği ifade edildi.

Dava konusu seminerde, şüpheli Çetin Doğan'ın 1980 askeri müdahalesinden de örnekler verdiği belirtilen iddianamede, bu defa çalışmaların daha sıkı tutulup, kurumlara yerleştirilecek askeri personelin seçimi, görevlendirilmesi, atandığı kurumda kalıcı olabilmesi için görevlendirme konusunda detaylı çalışmalar gerektiğini, aksi takdirde işlerin planlandığı şekilde yürümeyeceğini vurguladığına yer verildi.

''Balyoz'', ''Suga'', ''Oraj'', ''Sakal'' ve ''Çarşaf'' adlı eylem planlarında sonuç olarak görevlerin belirlendiği kaydedilen iddianamede, somut olaylarda yapılan planların senaryodan ibaret olmadığının anlaşılacağı vurgulandı.

İddianamede, ''Tüm eylem planları bir arada değerlendirildiğinde; eylemlerin, Balyoz Harekat Planı'nın uygulanması için gereken ortam şekillendirmesini oluşturmak amacıyla 'Balyoz Komutanlığı' olarak nitelenen gruba bağlı olarak çalışan deniz, hava, jandarma personeli tarafından hazırlandığının anlaşıldığı'' öne sürüldü.

İddianamede, ''Balyoz Planı''nda hükümet ile işbirliği içerisinde olduğu vurgusu yapılan ve irticai olarak nitelenen grupların da etkisizleştirilmesinin hedeflendiği ve belirlenen bu hedefleri gerçekleştirmeyi planlayan yapılanmanın öncelikle yapay bir müdahale ortamı hazırlayıp yapacağı işi meşru göstermeye çalıştığı savunuldu.

-JANDARMA PERSONELİNİN EYLEM PLANLARI-

Jandarma personelinin hazırladığı ve organize etmeyi planladıkları anlaşılan ''Sakal'', ''Çarşaf'' ve ''Döküm'' eylem planları birlikte değerlendirildiğinde, din kökenli toplumsal çatışmalara sebebiyet verici ve Türkiye'yi uluslararası sahada zor duruma düşürecek etkilerinin olacağı kanaatine varıldığı vurgulanan iddianamede, ''Oraj ve Suga isimli planların tatbik edilmesi halinde ise Yunanistan ile olan ilişkilerin gerginleşeceği ve muhtemel bir savaşın eşiğine gelineceği aşikardır. Tırpan, Orak, Yumruk, Kürek, Testere ve Urgan isimli planlarda da hedef şahısların/oluşumların ortak özelliklerinin darbe karşıtı olmak olduğu görülmektedir'' denildi.

-10 GRUP BAŞKANI VE 28 GRUP PERSONELİ-

''Deniz Kuvvetleri'nin Çalışmaları'' ve ''Çalışma Grupları Görev Bölümü'' başlığı altında 10 grup başkanı ve 28 grup personelinin belirlendiğine işaret edilen iddianamede, ''Suga Kuvvetleri Komutanı'' olarak geçen Oramiral Özden Örnek'in başkanı olduğu grupta, Tümamiral Aydın Gürül ve Deniz Kurmay Albay Cem Gürdeniz isimli iki subayın bulunduğu ve ''amirallere ait hassas listelerin oluşturulmasında'' görevli olduklarının görüldüğü ileri sürüldü.

-KAPATILACAK YERLER-

''İstanbul, ilinde kapatılacak dernekler'' başlığı altında, 60 adet derneğe ait isim bilgisinin yer aldığı, ayrıca bu derneklerin ''Bölücü, Ermeni azınlık, irticai-bölücü, misyonerlik'' şeklinde fişlendiklerinin görüldüğü ileri sürülen iddianamede, ''İstanbul ilinde arama yapılacak yerler'' başlığı altında toplam 159 adet ''öğrenci yurdu, Kur'an kursu, dershane, vakıf, dernek, özel okul, kültür merkezi, İmam Hatip Lisesi gibi'' yer ile ilgili isim ve ilçe bilgilerinin yer aldığı, ''Nurcu, Süleymancı, Nakşibendi, Radikal İslam, Milli Görüş'' şeklinde kayıtların olduğu anlatıldı.

İddianamede, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın, ''Türkiye Cumhuriyeti yürütme organını cebren ıskat veya vazife görmekten men etmek için oluşturulan yapılanmanın lideri olduğu ve bu amaçla 'Balyoz Harekat Planı' isimli bir darbe planı hazırladığı kanaatine varıldığı'' iddia edildi.

Planda, isimleri belirlenen sağ, sol, bölücü ve irticai görüşlü olarak nitelenen 2 bin 380 öğrencinin üniversitelerden atılmalarının planlandığı iddia edilen iddianamede, her türlü yazılı, sözlü ve görsel basın ve yayın kuruluşlarının kontrol altında tutulmasının da amaçlandığı öne sürüldü. (Anadolu Ajansı) 19.07.2010 22:37 [2156607]

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Tahliye olan Çetin Doğan'ın ilk sözleri: Bu bir af değil, anayasal bir görevin Cumhurbaşkanı tarafından geç yerine getirilmesidir

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Audi A8 makam aracına veda etti

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Audi A8 makam aracına veda etti

Ali Koç mu Aziz Yıldırım mı? Acun Ilıcalı da safını belli etti

Ali Koç mu Aziz Yıldırım mı? Acun Ilıcalı da safını belli etti

30 yıl hapis cezası verilen Figen Yüksekdağ: Kimsenin yüzü düşmesin, yüreği kararmasın

30 yıl hapis cezası verilen Figen Yüksekdağ: Kimsenin yüzü düşmesin, yüreği kararmasın

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title