Bakan Zeybekci: Moody's'ten Beklentim Eksi Yönde

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 8 Ağustos'ta Türkiye değerlendirmesi'ni açıklayacak kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'ten artı yönde değil eksi yönde bir beklentisi olduğunu söyledi.

Zeybekci, "Moody's, Standard-Poor's, Fitch gibi kredi kuruluşları, siyasi kredi kuruluşları mı, ekonomik kredi kuruluşları mı? Türkiye cari açığını azaltmada inanılmaz başarılı işler çıkarıyor. Yılsonunda yüzde 5.5'ler seviyesine yaklaşacak. Dış ticaret açığımızı yüzde 30'lar seviyesinde azaltıyoruz. İstihdamda iyiyiz, sanayi üretim endeksimiz de iyi. Ama bütün bunların olduğu bir ortamda size dramatik bir şey söyleyeyim mi? Moody's'ten artı yönde bir beklentim yok. Eksi yönde bir beklentim var. Çünkü siyasi değerlendirecektir. Çünkü Türkiye'nin gelecekle ilgili beklentilerini değil, gelecekle ilgili öngörülerini değil, Türkiye'yle ilgili, o anla ilgili niyetlerini ortaya koyan bir hale geldiler. Dilerim ve beklerim ki, Türkiye'nin bütün bu siyasi oluşumları, 30 Mart'ı, diğer istikrarsızlaştırma çalışmalarını, dış ticaret açığı, cari açığı ve büyümeyi pozitif yönde değerlendirip, Türkiye'yi pozitif seviyeye yükseltirler. Yükseltmeleri de gerekir zaten. Maalesef, önceki geçmiş performanslarına baktığımız zaman, Türkiye'ile ilgili sürpriz, herhalde pozitif yönde açıklama yapmaları olur" dedi.

"BÜYÜME YÜZDE 4'ÜN ÜZERİNDE GELİR"

Zeybekci, büyümenin ikinci çeyrekte yüzde 4'ün üzerinde gelebileceğini belirtti. Birinci çeyrekte ihracatın büyümeye katkısının yüzde 2.7 olduğunu, yıl boyunca çeyrekler itibarıyla Türkiye'de ihracatın büyümeye katkısının yüzde 2'ler seviyesinde kalacağını dile getiren Bakan Zeybekci, Türkiye'nin 2014 yılını yüzde 4 olan hedefin üzerinde tamamlayabileceğini vurguladı.

"TEMMUZ AYI ENFLASYON RAKAMLARI YIL SONU HEDEFİN TUTTURULMASI NOKTASINDA ENDİŞE YARATTI"

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Temmuz ayı enflasyon rakamlarının yıl sonu enflasyon hedefinin tutturulması noktasında endişe yarattığını belirterek şunları kaydetti:

"Ağustos, Eylül ve Ekim, Kasım aylarında faiz oranları cesur bir şekilde, sanayinin, gerçek reel sektörün beklentileri seviyesinde aşağı indirilirse, yani maliyet enflasyonu üzerindeki faiz etkenini ve baskısını kaldırırsak, enflasyonda da artık kalıcı bir sonuç görebiliriz. İnşallah bu ay ki toplantıda da Merkez Bankası'nın bu yönde cesur bir adım atmasıyla, Ağustos ayı sonu itibarıyla Eylül ayı sonu itibarıyla enflasyonda çok daha realist bir sonuç alacağımıza inanıyorum. Şunu da yapmamak lazım: Rakamla piyasayı yönlendirmekten ziyade, müdahale ederek piyasanın önüne geçmek lazım. Yani piyasayı arkadan takip etmek yerine, piyasanın önünden gitmek lazım. Enflasyon ekonomiyi, reel sektörü ve tüm aktörleri yoruyor. Yüzde 4-5'ler aralığına enflasyon inşallah getirilecektir".

"MERKEZ BANKASI'NIN ELİNDE KENDİ BELİRLEDİĞİ FAİZE GİDEBİLMESİ İÇİN GEREKLİ ENSTRÜMANLARI VAR"

Merkez Bankası'nın dayatılan faiz oranından, kendi belirlediği faiz oranına doğru gidebilmesi için elinde gereken bütün enstrümanları bulunduğuna dikkat çeken Zeybekci, kamu borçlarının milli gelire oranına bakıldığında Türkiye'nin 28 AB ülkesinden 25'inden daha iyi olduğunu, bankaların sermaye yeterlilik oranına bakıldığında yüzde 6-7'ler seviyesinde olan Avrupa ortalamasının yüzde 14'ler ile üzerinde olduğunu vurguladı. Türkiye ekonomisinin şu anda son derece güçlü olduğunu belirten Zeybekci, "Artık kamunun, bundan 10 sene önceki gibi; kamu piyasada haksız rekabet yaratan bir durumda değil. Yani piyasaya girip, kamu çekmiyor. Kamunun ihtiyacı olmadığı durumlarda siz faizi belirleyebilirsiniz. Faizi siz dikte edebilirsiniz. Onun için de, kaldı ki şu anda geçtiğimiz dönem ile ilgili, Türkiye'yi ekonomik ve siyasi anlamda istikrarsızlaştırmayla ilgili tüm müdahaleleri başarı ile atlatmış olan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve kurumları var. Piyasanın ekonomi ve siyasi istikrar algısının çok yüksek olduğu ortamda, piyasanın ekonomi ve piyasa algısının son derece yüksek olduğu ortamda, faiz beklentisi bu seviyede olmadığı için bunları yaşıyoruz. İnsanlar, ellerindeki parayı, tedirginlikten çıkarak stok yapmaya başlaması, yani toptancının, perakendecinin stok yapmaya başlaması, ham madde ve ara malla ilgili garanti altına almaya başlaması, gerçek hayata yönelmesi ile ancak biz enflasyonu kontrol altına alırız. Sanayi, üretime, ihracata ve büyümeye yöneliriz" diye konuştu.

"AĞUSTOS'TA IRAK'LA İLGİLİ GELİŞMELER OLACAK"

İhracata ilişkin değerlendirmelerde bulunan Bakan Zeybekci şunları kaydetti:

"Ben mazeret yaratan bir insan değilim. Enflasyonla, faizle ilgili sebeplerde oldu diye mazeretler üretmem. Gereğini yapmak, hesabını siyasi olarak vermek de bizim sorumluluğumuzda. Topu taca atma ihtiyacı duymadım. İhracat beklentilerimiz yüksek. Türkiye olarak son derece iştahlı bir şekilde ihracat yapıyorduk. Ama maalesef Haziran 10'undan itibaren başlayan Kuzey Irak'taki olaylar etkiledi. Irak'ın ihracattaki payı yüzde 7. Yüzde 7 paya sahip Irak'ta yüzde 46 gerileme yaşanıyor. Irak'ta yaşanan problemden dolayı ihracatta eksi yaşadık. Diğer taraftan Ukrayna, Rusya bölgesi. Diğer taraftan Türkiye olarak bu coğrafyanın etkileşimleri. Başlangıçta biz ihracatta pozitiftik. Hala da var. Temmuz ayının diğer bir özelliği 3 gün bayram, hafta sonu ile birlikte 5 gün toplam tatil yaşandı. 5 günlük iş kaybı yaşandı. Geçen yıl Temmuz'da bayram yoktu. Bu kayıp Ağustos ayında kapanacak. Bu sorunu Ağustos ayında toparlayacağız. Ağustos ayında, inşallah Irakla ilgili güzel gelişmeler olacak. Irak bizim için önemli. Irak, yumurta ihracatının yüzde 95'ini yaptığımız, tavuk eti ihracatının yüzde 80'ini yaptığımız bir ülke. Irak'taki sorun çözülecek. Sorun devam ederse yıl sonuna kadar 2.5 milyar dolar ihracat kaybı yaşayacağız. Aynı zamanda 600 bin adet TIR girip çıkıyor Irak'a. Bu da toplam ulaştırmadaki gelirin yüzde 50'si demek. 500 milyon dolar civarında kayıp demek. Türkiye olarak etkileniyoruz. Müdahiliz, takip ediyoruz. Gereği ne varsa yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz. Ticaretle ilgili, ihracatla ilgili önümüzdeki günlerde son derece başarılı adımlar atacağız."