Bağış'tan Merkel'e "İmtiyazlı Ortaklık" Tepkisi: "İç Siyasete Yönelik İstismar"

Brüksel'de Avrupa Birliği ile temaslarında bulunan Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in "imtiyazlı ortaklık" ısrarına, "Bu laflar, iç siyasete yönelik istismardan ibarettir. Ben bunu ayrıca samimi bulmuyorum" diyerek tepki gösterdi. Bağış, AB muhataplarının, "İktidar kadar muhalefetin de Anayasa değişikliğine katkıda bulunmasının görevi olduğunu vurguladıklarını, AB tarafı uzlaşı kültürü çerçevesinde uzlaşı içinde yeni bir Anayasa beklentisi içinde olduğunu" söyledi.

Egemen Bağış, Brüksel'de Türk basın mensuplarıyla biraraya gelerek yaptığı temasları ve güncel konuları değerlendirdi. ABHaber'e göre, Bağış'ın bazı konulara ilişkin değerlendirmeleri özetle şöyle:

-ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ-

"Anayasa değişikliği ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Hazırladığımız Anayasanın tercümesini onlarla paylaştık. Özellikle, AB çevreleri yeni Anayasanın Türkiye'nin Avrupa seviyesine yaklaşması, demokrasi açısından büyük adım olarak nitelendiriyor. AB'li muhataplarımız yargı reformunun yanı sıra, kadın hakları, çocuk hakları ve asker-sivil ilişkilerine dair düzenlemeleri görmekten çok memnun kaldılar. Aynı şekilde, iktidar kadar muhalefetin de Anayasa değişikliğine katkıda bulunmasının görevi olduğunu, AB'nin uzlaşı kültürüyle bağdaşan bir hareket olacağını vurguladılar. AB tarafı uzlaşı kültürü çerçevesinde yeni bir Anayasa beklentisi içinde."

-MERKEL'İN "İMTİYAZLI ORTAKLIK" ISRARI-

Egemen Bağış, Alman Başbakanı Merkel'in "imtiyazlı ortaklık" teklifine değinerek şöyle konuştu:

"Merkel'in son günlerde bunu yeniden telaffuz etmesiyle ilgili olarak şunu söyleyebilirim, biz Türkiye olarak tam üyelikten başka bir üyelik düşünmüyoruz. Ben bunu ayrıca samimi bulmuyorum. Daha önce Reuters'a yaptığım açıklamada da bu tür önerileri hakaret olarak kabul ettiğimizi gündeme dile getirmiştim. Kaldı ki, AB Müktesebatında bu konuyla ilgili olarak hiç bir resmi tanım yok. Bu laflar, iç siyasete yönelik istismardan ibarettir. Merkel'in kendi koalisyon protokolünde Türkiye ile olan müzakerelerin devam etmesini istediğine dair olan bir kağıdın altında imzası var. Merkel'e kendi imzasına ve hükümetinin altına imza koyduğu AB Konseyi kararlarına bir kez daha bakmasını tavsiye ediyoruz. Biz bu söze güvenmek istiyoruz."

-AB ÜYELİK SÜRECİ VE VİZESİZ DOLAŞIM HAKKI-

"1 Haziran'da yürürlüğe girecek biyometrik pasaport uygulamasının bu sürece katkısı olacaktır. Türkiye'nin tıpkı Frontex benzeri bir sivil sınır güvenliği kurulması ile ilgili olarak, Teşkilat Yasası çalışmaları da başlamıştır. Türkiye 2013 yılının sonunda müktesebat uyum çalışmalarını tamamlayacaktır. Ben 2014'te Türkiye AB'ye üye olacak demedim. Ama bu tarih 2014 de olabilir tabii eğer TBMM ve ilgili kurumlarımız daha hızlı çalışırsa bunu biraz daha öne bile çekebilirler. Vizesiz dolaşım ile ilgili olarak ise bir tarih vermeyi uygun bulmuyorum. Hırvatistan da aynı sorunları yaşadı ama bir gecede 12 fasıl birden açıldı. Bir AB uzmanının geçen gün bana dediği gibi "Ülkelerarası uzlaşı varsa herşey olur, ama yoksa salatalığınızın boyu bile AB'ye girmenizde problem olabilir."(ANKA)

(CN/ÖMR)

Kaynak: ANKA / Güncel