Atalay: Yurt dışında yaşayan vatandaşların yüzde 5'i bu seçimde oy kullanabiliyorsa bu iyi bir şey değil -

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, yurt dışında kullanılan oylara ilişkin, "Yurt dışında 3 milyona yakın seçmeniniz var ama bunun sadece yüzde 5'i bu seçimde oy kullanabiliyorsa bu iyi bir şey değil. Düşük bir katılım" dedi.

Atalay, cumhurbaşkanı seçimi çalışmaları kapsamında beraberindeki Belediye Başkanı Mehmet Saygılı ve İl Başkanı Mürsel Akçay ile Bahşılı Belediye Başkanı İbrahim Uyar'ı ziyaret etti.

Burada gazetecilere açıklamalarda bulunan Atalay, yurt dışındaki vatandaşların kendi ülkesindeki seçimlerde oy kullanmasını çok önemli gördüklerini söyledi.

AK Parti hükümeti olarak yurt dışında yaşayanların oy hakkını yasal düzenlemeyle sağladıklarını anlatan Atalay, "Tabii yurt dışındakilerin oy kullanması YSK ile yürüyor. Ve oradaki diplomatik misyonlarımızla. Doğrusu bugün alınan bilgiler daha kesin değil ama dışarıda seçimlere katılım çok yüksek değil. Bunun bir sebebi de randevu sistemi. Sadece belirli merkezlerde oy kullanılması yani insanların çok uzaklardan oy kullanmaya gelmesi ve bir de önceden randevu alınması. Bu randevu konusu özellikle Avrupa'da çok başarılı yürümedi. Dolayısıyla istenilen yükseklikte bir katılım olmadı. Halbuki yurt dışına her gittiğimizde vatandaşımız şunu diyordu, 'Biz de oy kullanalım'. Çünkü diğer ülkeler kendi vatandaşlarına oy kullandırtıyorlar" ifadelerini kullandı.

- "Yasal düzenleme yapmak lazım"

Düşük oy kullanımının bir nedeninin de randevu sistemi olduğuna dikkati çeken Atalay, "İnşallah herhalde gecikmeden oradaki aksaklıkları gideririz. Yani yasal düzenleme yapmak lazım. O kanunu değiştirmek lazım. O randevu sistemi veya seçime katılımı zorlaştıran unsurları gideririz. Yani parlamentoda gündeme gelir. Bu doğrusu bizim için bütün partiler açısından öyledir. Üzücü bir şey. Yurt dışında 3 milyona yakın seçmeniniz var ama bunun sadece yüzde 5'i bu seçimde oy kullanabiliyorsa bu iyi bir şey değil. Düşük bir katılım" diye konuştu.

- Cumhurbaşkanı seçimi

Türkiye genelinde seçim çalışmalarının çok verimli geçtiğini ve bunun Başbakanın mitinglerinden daha iyi anlaşıldığını dile getiren Atalay, İstanbul mitinginin görüntülerine bakıldığında neredeyse bütün İstanbul'un orada olduğunu söyledi.

Atalay İstanbul mitinginde 2 milyonun üzerinde insan olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Diğer adaylar gibi değil bizim çalışmalarımız hamd olsun vatandaşlarımızın desteğiyle. Başbakanımız buna layık. O milletine, ülkesine aşık bir insan. Gecesi gündüzü yoktur. Ve şimdi onu devletin tepesine yüksek bir oyla göndermemiz, hepimizin, bizlerin boynumuzun borcu. İnşallah onu sağlayacağız. İlk turda seçimi bitirelim istiyoruz. Ondan sonra bizim işlerimiz var. Seçim, iyi bir oranla inşallah pazar günü bitmiş olacak."

- Seçim sonrası AK Parti'de yaşanacak süreç

Atalay, seçim sonrası AK Parti'de yaşanacak sürece ilişkin olarak, partiye yeni genel başkan seçeceklerini ve yeni başbakanın belli olacağını ifade etti.

AK Parti'nin kutlu bir davanın partisi ve kutlu bir misyonun sahibi olduğunu savunan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizlerin arasında 'sen, ben' meselesi hiç olmaz. Bizler, hiçbirimiz bu görevlere gelirken, 'ben geleyim' diye gelmedik. Hep verildiği için bu görevleri yürütüyoruz. Ve burada 'ben' denmez. Hiç kimse 'ben' demez. Biz kadro, ekip hareketiyiz. İstişareyi çalışmalarımızda en önemli yöntem olarak kullanıyoruz. İnşallah cumhurbaşkanımızı seçtikten sonra oturacağız bu konuları da istişare edeceğiz. Kendi aramızda kararlar vereceğiz. Her zaman söylüyoruz biz. Bu ekip Başbakanımızın liderliğinde, cumhurbaşkanımızla, hepimiz beraber bu hareketi başından beri yürüten arkadaşlar, hepimiz birbirimiz için feda oluruz. Hepimizin birbirimize sadakati, dostluğu, kardeşliği var. Hiç kimse bu süreç içerisinde AK Parti'de olumsuzluk beklemesin. Başka partilerde olduğu gibi. Biz konuşuruz, söyleyeceğimiz vardır bu konularda söyleriz. Düşüncemiz vardır, kendi platformumuzda söyleriz. Ama bir karar verilir, ondan sonra hepimiz bu kararın etrafında kenetleniriz. Bizim dava ahlakımız budur. Ve bundan sonra da böyle yürüyecektir inşallah."

Atalay, AK Parti'de şu anda Türkiye'nin en yetişmiş kadrolarının bulunduğunu, büyük siyaset ve devlet adamlarının bütün arkadaşlarının çok iyi yetiştiğini ve bunların hepsinin kendilerinde olduğunu dile getirdi.

Bundan sonraki süreçte en küçük sorunun ve sıkıntının yaşanmayacağını ifade eden Atalay, "Başbakanımız cumhurbaşkanı olur, aşağıda kurulacak hükümetimiz el birliğiyle, birlikte çalışarak inşallah Türkiye'nin meselelerini yürüteceğiz. Ama en önemlisi milletimizin desteğidir. Yeter ki milletimiz bu desteğini sürdürsün. Dünkü İstanbul mitingi görüntüleri dünyada pek rastlanan bir şey değildir. Bir mitinge bir insanı görmek, dinlemek için bu kadar 2 buçuk milyon insanın gelmesi kolay kolay görülen bir olay değildir. Neticede televizyonlar var, bir sürü kanal canlı yayın yapıyor, zaten dinlemek isteyen dinliyor falan. Bu farklı bir şey. Oraya gelip bu hareketin gücünü göstermek, bu harekete fiili desteğini gösterme anlamında çok göz yaşartıcı bir görüntüydü dünkü miting" şeklide konuştu.

- Suriyeli sığınmacılar

Atalay, uluslararası camianın Suriye'de yaşanan olaylar karşısında çok sessiz kaldığını ve fazla duyarlı olmadığını savundu.

BM'nin de ilk başta biraz çalışma yaptığını ama onların da sonradan bıraktıklarını anlatan Atalay, Suriye'nin adeta şu anda kendi içerisinde perişan bir vaziyette olduğunu kaydetti.

Atalay, Türkiye olarak her zaman olduğu gibi bütün insani konularda duyarlı olduklarını belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Nerde bir yardıma ihtiyacı olan varsa yardım götürüyoruz. Mazlumlardan yanayız. Suriyeli kardeşlerimize elimizden gelen yardımı gösteriyoruz. Kırıkkale bu konularda illerimize örnek çalışmalardan birini yapıyor. Kırıkkale'de bulunan Suriyeli ailelerin her birini Kırıkkaleli bir aileyle eşleştirdiler. Belediyemiz bu çalışmayı yürütüyor. Yani adeta Hicret gibi. Buraya gelmiş muhacirler gibi. Ensar sorumluluğuyla hepimiz onlara yardım etmeliyiz. Benim son günlerdeki açıklamalarım yanlış da anlaşılıyor bazen. Maalesef Suriyeli nüfusunun çok olduğu yerlerde organize dilencilik falan gibi görüntüler... Onlar bizi üzüyor tabi. Biz Türkiye olarak Suriyeli kardeşlerimizin burada o konumda olmasını istemeyiz. Hem kamplarda yerimiz var. Hem onların bütün ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Karşılayacak durumdayız. Onun için de bu konularda duyarlılığımız sürüyor."

Atalay ve beraberindekiler daha sonra ilçede esnaf ziyaretinde bulundu.