Haberler

Asırlık Efsane Kırkpınar"

Uzun soluklu spor organizasyonları arasında yer alan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne bu yıl, finalin pasif geçmesi ve er meydanı yakınından geçen Tunca Nehri'nin debisinin yükselmesi damgasını vurdu Belediye Başkanı Gürkan: "Eksikliklerin tamamlanması için şimdiden çalışmalara başladık"

SALİH BARAN - Edirne'de gerçekleştirilen Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'ne bu yıl, finalin pasif geçmesi ve er meydanı yakınından geçen Tunca Nehri'nin debisinin yükselmesi damgasını vurdu.

Uzun soluklu spor organizasyonları arasında yer alan asırlık Kırkpınar Güreşleri, Edirne Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirildi.

Organizasyonda aksaklık yaşanmaması için özel ekip oluşturan belediye, davetten, konukları ağırlamaya ve diğer hazırlıklara günler öncesinden başladı.

Belediye Başkanı Recep Gürkan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kırkpınar öncesi kentin baştan sona bayraklarla donatıldığını, peyzaj çalışmalarının gözden geçirildiğini ve er meydanında bakım ve temizlik çalışması yapıldığını söyledi.

Bu yıl Kırkpınar'ı "panayır yeri" olmaktan kurtardıklarını belirten Gürkan, "Gelecek yıl bir sıkıntı yaşanmaması ve eksikliklerin tamamlanması için şimdiden çalışmalara başladık" diye konuştu.

Tunca Nehri korkuttu

Bu yıl güreşlerde, er meydanı yakınından geçen Tunca Nehri'nin debisinin yükselmesi de gündeme geldi.

Pehlivanların çayıra çıkmasından bir gün önce aniden yükselerek, er meydanına 50 metre uzaklıktaki Adalet Kasrına kadar yayılan su, Edirne Belediyesi ekiplerinin yoğun çalışmalarıyla çekildi.

Bu arada, önceki yıllara göre final günü hariç güreşleri izleyen seyircilerin azlığı dikkat çekti. Seyircinin, güreşlerin canlı yayınla verilmesi ve programın hasat dönemine denk gelmesi nedeniyle er meydanına ilgi göstermediği tahmin ediliyor.

Bin 700'ün üstünde pehlivanın, boylarında birinci olabilmek için kol bağladığı, peşrev çektiği güreşlerden bazıları, izleyenlerin büyük beğenisini topladı.

Antalyalı başpehlivanlar İsmail Balaban ve Mehmet Yeşil Yeşil'in 1,5 saat süren başpehlivanlık 3. tur müsabakaları, son yıllarda Kırkpınar'da izlenen en hareketli güreşlerden sayıldı.

Geçen yılın başpehlivanı Balaban aynı güreş zevkini Fatih Atlı'yla yaptığı final güreşinde gösteremedi. 30 dakika süren normal güreş zamanının ardından 5 dakikalık puanlama bölümüne geçilen ve ardından "altın puan" bölümünde puan alan güreşçinin galip sayıldığı kural gereği hem İsmail Balaban hem de Fatih Atlı yaklaşık 45 dakika birbirini tartmaktan öteye geçemedi.

Altın puan uygulamasında Fatih Atlı, rakibi İsmail Balaban'ı, boş anını yakalayarak yendi ve başpehlivan oldu.

Pasif güreş

Fatih Atlı, final güreşinde seyircinin ıslıklarla protesto ettiği ve kule hakem heyetinin ihtar verdiği pasif güreş için seyirciden özür diledi.

Çayırların 2 kez altın kemere ebedi sahip olmuş "efsane" lakaplı başpehlivanı Ahmet Taşçı da son yılların en hareketsiz final güreşinin gerçekleştiğini belirtti.

Taşçı, final güreşinin, güreş  oyunlarından birkaç paça kazık ve iç dalmanın haricinde seyir zevki vermediğini ifade ederek, son 10 yıldır yağlı güreşte kuralların sıkça değiştiğini ve seyircinin bu durumdan memnun olmadığını ileri sürdü.

Öte yandan, son yılların en yüksek ağalık bedelini vererek Kırkpınar'ın en genç ağası unvanı alan eczacı Süleyman Mecek, ağalığı geçen yılki 807 bin liralık bedelin altında düşürmeyeceğini söylemesine rağmen, ihalede Seyfettin Selim'e karşı çekildi. Ağalık, 522 bin lira bedelle Selim'de kaldı.

Kokusu Rumeli'den, Osmanlı'dan geliyor

Tarihi kaynaklara göre, Rumeli'nin fethini gerçekleştirecek Osmanlı akıncı birliklerinin öncü kuvvetlerini oluşturan 40 namlı asker, mola zamanlarında hem eğlenmek hem de kuvvetten düşmemek için bir anlamda idman saydıkları güreşe tutuşur.

Yine bir mola sırasında Edirne yakınlarındaki Ahıköy'de Ali ve Selim adındaki iki kardeş, saatlerce güreşmelerine rağmen yenişemez ve ısrarla birbirini kündeye getirmek üzere verdikleri mücadelede her ikisi de can verir. Akıncılar iki kardeşi bir söğüt ağacının altına gömerek, vazifeleri gereği yollarına devam eder.

Yıllar sonra akıncılar, arkadaşlarının mezarını ziyaret için gittiklerinde iki pehlivanın mezarlarının bulunduğu yerde bir pınar görürler ve burası bundan sonra Kırkpınar olarak anılmaya başlar.

Kispet, zembil, kırmızı dipli mum, ağalık koçu gibi ögelerle içinde bir kültürü barındıran Kırkpınar, bu özelliğiyle 2010'da UNESCO'nun İnsanlığın Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi'ne girmeye hak kazandı.

Kırkpınar organizasyonunda, güreşlerin özünün korunarak geleceğe aktarılmasına önem veriliyor. - Edirne

Kaynak: AA / Yerel

Selahattin Gürkan İsmail Balaban Tunca Nehri Kırkpınar Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title