Haberler

Antalya - Jinekologlar Tüp Bebek Yönetmeliği'Ne İtiraz Etti

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (tjod) Başkanı Prof.dr. İsmail Mete İtil, Sağlık Bakanlığı'nın Mart Ayında Yürürlüğe Giren Tüp Bebek Yönetmeliği'ne Karşı Dava Açtıklarını Söyledi. Dernek İkinci Başkanı Prof.dr. Bülent Tıraş, "yönetmelikte Genel Olarak Embriyo Sayı Kısıtlamalarının Çok Radikal Olduğunu Düşünüyoruz" Dedi.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil, Sağlık Bakanlığı'nın Mart ayında yürürlüğe giren Tüp Bebek Yönetmeliği'ne karşı dava açtıklarını söyledi. Dernek İkinci Başkanı Prof.Dr. Bülent Tıraş, "Yönetmelikte genel olarak embriyo sayı kısıtlamalarının çok radikal olduğunu düşünüyoruz" dedi.

TJOD tarafından bu yıl 8'incisi düzenlenen Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi, Antalya'nın Serik İlçesi'ne bağlı turizm beldesi Belek'teki Susesi Resort Otel'de devam ediyor. Dernek Başkanı Prof.Dr. İsmail Mete İtil 2 binin üzerinde uzmanın katılımıyla 68 oturumda 23'ü yabancı, 330 yerli oturum başkanı ve konuşmacının yer aldığı kongrede ilk kez Akdeniz Ülkeleri Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Federasyonu (FGOM) oturumu yapıldığını kaydetti. Kongre ayrıca Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları Federasyonu ve Avrupa Kadın Hastalıkları ve Doğum Asistanları Birliği oturumlarına da ev sahipliği yaptı. Kongre 23 Mayıs'ta sona erecek.

İDRAR KAÇIRMA KADER DEĞİL

TJOD Başkanı Prof.Dr. İtil, kadınlarda idrar kaçırma probleminin, yaşamı tehdit eden ölümcül bir sorun olmamakla birlikte sosyal yaşamı sekteye uğratan, hatta kadınların iş yaşamında onları başarızlığa mahkum eden bir sorun olduğunu kaydetti. Özellikle orta ve ileri yaşlardaki kadınlarda daha sık görülen idrar kaçırma problemine menopoz, zor ve çok sayıdaki doğum ve aşırı kiloların neden olduğunu kaydeden Prof.Dr. İtil, "Öksürme, hapşırma, koşma, yürüme gibi eylemler sırasında ortaya çıkan idrar kaçırmanın tedavisi cerrahi yöntemlerle mümkün olabiliyor. Günümüzde bu operasyonlar artık 20 dakika gibi kısa bir sürede sonuçlanıyor" diye konuştu.

Ameliyatın mesane boyuna sentetik bir yama yerleştirmekten ibaret olduğunu belirten Prof.Dr. İtil, "Bu operasyondan sonra hasta yüzde 90 oranında kuru kalıyor ve ped taşımaktan kurtuluyor. Sık tuvalete gitme ve gece sık sık idrara çıkma gibi şikayetlere yol açan idrar tutamama sorunu son yıllarda geliştirilen ilaçlarda da çözülebiliyor. Bu ilaçlar kısa ya da orta vadede kullanıldığında kadınların rahatlamasına ve sosyal yaşantılarında kaliteyi tekrar yakalamalarına olanak sağlıyor. Şunu iyi bilmeliyiz ki idrar kaçırma yaşlanma ve ya kadın olmanın doğal bir parçası değildir" diye konuştu.

HEKİM VE ANNE NORMAL DOĞUMDAN YANA OLMALI

Sağlık Bakanlığı'nın sezaryen doğumları düşürmek için başlattığı çalışmaları değerlendiren Prof.Dr. İtil, dünya ortalaması yüzde 15 olan sezaryen doğum oranının Türkiye'de yüzde 48 oranında gerçekleştiğini kaydetti. Derneğin sezaryen doğumları yükselten nedenlerle ilgili çalışmalarının sürdüğünü kaydeden Prof.Dr. İtil, ağrısız doğumun yaygınlaştırılması gerektiğinin altını çizdi. Kamu hastanelerinde günde ortalama 25 doğum olduğunu belirten Prof.Dr. İtil, "Hekim hata yapmamak için sezaryeni tercih ediyor" dedi. Prof.Dr İtil, hekim ve hastanın normal doğumdan yana tavır alması gerektiğini belirterek Türkiye'de anne isteğine bağlı sezaryen oranının yüzde 4 olduğunu kaydetti.

ARTIK RAHİM YAMASI YAPILIYOR

Prof. Dr. İsmail Mete İtil, kongrede ele alınan yeni tedavi yöntemleri arasında karın fıtıklarında kullanılan yamalara benzeyen yamaların rahim sarkmaları için de geliştirildiğini söyledi. Yapısı bölgeye uygun hale getirilen bu yamaların karnı açmadan, vajinal yoldan uygulanabildiğini belirten Prof.Dr. İtil, "Rahim sarkması genital bölgede oluşan bir fıtıktır. Dokunun zedelenmesi sonucu oluşur. Sarkma kendi doğal dokularıyla ameliyat edilirse tekrarlayabiliyor ama bu yamalarla tekrarlama oranı son derece düşük, ameliyat süresi kısa ve kanama son derece azalıyor" dedi.

EMBRİYO KISITLAMASI RADİKAL

TJOD İkinci Başkanı Prof.Dr. Bülent Tıraş, kadında kısırlık ve tüp bebek konusunda günün en önemli gündem maddesinin 6 Mart'ta uygulamaya sokulan yeni Tüp Bebek Yönetmeliği olduğunu söyledi. Yönetmeliğin çocuk sahibi olamadığı için muzdarip olan geniş bir kesimi etkilediğini belirten Prof.Dr. Tıraş, "Genel olarak bu embriyo sayı kısıtlamalarının çok radikal olduğunu düşünüyoruz. Daha esnek bir takım düzenlemelerle, çoğul gebelik oranlarının azaltılmasında haklılık payı var ama, ülkemizde tüp bebeğe çok zor ulaşabilen çiftlerin bu şekilde bir kısıtlamadan az mağdur olmalarını arzu ediyoruz" diye konuştu.

Prof. Dr. Tıraş tüp bebekte gebelik oluşabilmesi açısından tek bir embriyonun verebileceği gebelik oranının Türkiye koşullarında yüzde 20- 25 civarında, yurtdışında yüzde 35'ler oranında gerçekleştiğini kaydetti. Prof.Dr. Tıraş, yönetmelikle çoğul gebelik kısıtlanırken gebelik oranını yüzde 25'ler seviyesine çekildiğini kaydetti.

TJOD Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, dernek olarak Danıştay'da yönetmeliğin iptali ve yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtıklarını kaydetti.

ERGENLİK JİNEKOLOJİSİ

TJOD Saymanı Prof. Dr. Süleyman Akhan, Türkiye'de ergenlik çağındaki genç kızların jinekolojiyle ilgili sorunları göz ardı edildiğini söyledi. Ergen jinekolojisinde sorunlarının sadece hastayla ilgili olmadığını toplumsal açılımları bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Akhan, "Küçük kız çocuklarında yaşanan sorunların başında yüzde 70 oranında vajinal akıntı gelmektedir. Düzensiz kanamalar, doğum kontrol hapları kullanımı, doğuştan rahimde olan anormallikler, erken menopoz konusu son derece önemli oluyor" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title