Haberler

Antalya Falezlerindeki Göçük Tehlikesi

Yıldız Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, Antalya'nın Falezlerine Çözüm Olduğunu Söyledi.

Vahide Yanık - Antalya'da 2004 yılında kolonları patlayan 15 katlı özel idare binası ile göçük tehlikesi bulunan Lara Konserve Koyu'ndaki falezlerde araştırma yapan bilim heyetinden Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) İnşaat Fakültesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, Geoteknik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, Antalya'nın falezlerine çözüm olduğunu söyledi.

Prof. Dr. Yıldırım, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 50 metre yüksekliğe kadar ulaşabilen sahil şeridindeki dik falezlerin tabiat harikası olduğunu belirterek, "Dünyada bilinen en geniş yayılıma sahip traverten (tufa) çökelim alanı Antalya ve civarında yaklaşık 630 kilometrekarelik büyük bir alanı kaplamakta, Antalya sahil şeridinde de dik falezleri oluşturmaktadır" dedi.

Konserve Koyu'nda yapılaşmanın bulunduğu alanda 2007 yılından beri zemin, altyapı ve mevcut yapılaşma ile ilgili çeşitli sorunlar yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Yıldırım, konuyla ilgili çalışmalar devam ederken aşırı yağışları takiben, drenaj eksikliklerinin de tetiklemesiyle 8 Şubat 2010 tarihinde bölgede kıyı falez bandından yaklaşık 25-30 metrekarelik bir kütlenin denize kaydığına dikkat çekti.

Prof. Dr. Yıldırım, "Yapılan önceki mevcut çalışmalar ve raporlarda belirtildiği üzere, bölgede bir an önce can ve mal kaybını önleyici tedbirlerin alınması istenmiş" diye konuştu.

-UYARI-

Yağışların falezler için tehlike oluşturacağını vurgulayan Mustafa Yıldırım, şunları kaydetti:

"Gerek Konserve Koyu'nun doğal yapısını, gerekse falezleri ve üzerinde bulunan mevcut yapıların mevcut ya da oluşabilecek heyelanlardan etkilenmesini önlemek ve dik falezlerin yer yer zayıf tutturulmuş geçiş kayacı olarak tanımlanabilecek kaya-zemin özellikleri gösteren yerler, dik falezde, ister istemez, gerek aşırı yağışlardan, gerekse, yüzey sularının iyi drene edilemeyip, gelişigüzel falezlerden akmasıyla, falez diklikleri karaya doğru gerileyecektir. Buna ilaveten kıyılarda deniz dalgalarının zaman zaman falezleri gittikçe oyarak gerilemesine ve heyelan, kaya düşmesi ya da kaya devrilmesi benzeri hareketleri başlatacağı, gerekli ve doğru önlemler alınmadığı takdirde kaçınılmaz olacaktır."

-LARA CADDESİ DE TEHDİT ALTINDA-

Yıldırım, çalışma yapılmazsa Lara caddesinin bile tehlike altında olacağı uyarısında da bulundu.

Prof. Dr. Yıldırım şöyle devam etti:

"Eğer Korserve koyu veya diğer benzer koylar için çözüme yönelik hiç bir çalışma yapılmaz ise, şu anda problem yaratmayan falezlere yakın kesimlerde bile, zamanla aşınma, suların iyi drene edilmemesi gibi nedenler, denizin kıyı şeridindeki travertenleri eritme ve dalga hareketleri sonucu kaya düşmesi, kaya devrilmesi gibi yeni kitle hareketleri oluşabilecek. Hatta, Konserve koyu falezlerinin kuzeyinde yer alan Lara Caddesi'ni de zamanla olumsuz yönde etkileyebilecektir."

-ÇÖZÜM VAR-

"Antalya'nın falezlerine çözüm var" diyen Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, göçme tehlikesi bulunan Konserve Koyunda alınacak önlemlerden birinin hilal şeklinde yapılacak topuklama sistemi olduğunu kaydetti.

Yıldırım şu görüşleri dile getirdi:

"Antalya şevlerinde ilk defa uygulanabilecek kalıcı çözümlerden bir tanesi büyük kitle hareketlerinin oluşabileceği Antalya koylarının tabii görünümünü koruyacak şekilde sahilden başlayarak hilal benzeri bir topuk yapısı şev geometrisinin düzenlenmesi işlemidir. Konserve Koyunu hilal şeklinde altı iri kayalarla dolgulu teraslı topukla kurtarabiliriz. Topuk yapıp koca kütlenin denize akması engellenebilir. Ancak bu çözümün veya diğer çözümlerin uygulanması ancak tüm çalışmalarımızın tamamlanması ile kesinlik kazanacaktır."

-ÖZEL İDARE BİNASINDAN SEVİNDİRİCİ HABER-

2004 yılında kolonları patlayan ve yıkım kararı alınan Özel idare binasıyla ilgili yaptıkları incelemeler hakkında da bilgi veren Mustafa Yıldırım, ilk incelemede bina temelini tehdit eden bir karstik boşluk problemine rastlamadıklarını bildirdi.

Prof. Dr. Yıldırım sözlerini şöyle tamamladı:

"Her biri 40 metre derinliğe ulaşan sondajlarda, logların ve sondaj sandıklarında yerin 40 metre derinliğine kadar kesiksiz alınan karot numunelerinin incelenmesi sonucu, yer yer sert zemin ara katkılı poröz traverten

(CaCO3) kayalarında tehlike arz eden büyük karstik boşlukların olmadığı saptanmıştır. Çok sevindirici özellik taşıyan bu durum, Özel İdare İş Hanı içinde de temellerin üzerine oturduğu ana kayada, daha sonraki tarihlerde yapacağım sömel aralarında incelemeler sonucunda benzer olumlu sonuçlar ortaya çıktığı takdirde, bina temelini tehdit eden bir karstik boşluk problemi ile karşılaşılmayacağı sonucuna varılacak, gerektiğinde ise yerinde en uygun önlemler tavsiye edilecektir."

- ANTALYA

Kaynak: AA / Yerel

Yerel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title