AK Parti Genişletilmiş İl ve Belediye Başkanları Toplantısı

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "27 Nisan'ın farkı şuydu; 12 Mart'ta olduğu gibi şapkayı alıp gidecek bir Başbakan değil, dimdik milletin verdiği emaneti koruyacak bir Başbakan orada oturuyordu. O Başbakan'ın arkasında kale gibi duran bir AK Parti teşkilatı vardı, AK Parti grubu vardı. Bir tek fire verdiremediler bize" dedi.

Davutoğlu, partisinin genel merkezinde gerçekleştirilen AK Parti genişletilmiş il ve belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, 737 hastane, bin 737 ilk basamak sağlık tesisi kurduklarını ve şimdi de toplum sağlık merkezleriyle bunu yaydıklarını söyledi. Sağlık sistemini bütünüyle reforme ettiklerini ifade eden Davutoğlu, ilaç alma, hastanelerde kuyrukta bekleme gibi sorunların ortada kalmadığını bildirdi.

Davutoğlu, 235 bin derslik yaptıklarını, Türkiye'deki 870 bin civarındaki öğretmenin 471 binini kendilerinin atadığını belirterek, okullarla 40, 50 öğrenciyi geçen derslik kalmadığını anlattı. Davutoğlu, "Hasbelkader bazen okulların önünden geçerken bizzat soruyorum 'sınıfta kaç kişiniz' diye. 30, 40, 20 civarında rakamlar veriliyor" diye konuştu.

Bedava ders kitapları dağıttıklarını anımsatan Davutoğlu, iktidara geldiklerinde 76 üniversite bulunduğunu, kurdukları 117 üniversiteyle bu rakamın 193'e ulaştığını ve böylece her ilde üniversite olduğunu söyledi.

Ulaştırma alanında da olağanüstü hamleler yaptıklarını vurgulayan Davutoğlu, 6 bin 700 kilometre civarındaki yolları 17 bin kilometre duble yolla takviye ettiklerini, demiryollarında hızlı tren dahil yepyeni dönemi başlattıklarını, rehabilite ettiklerini dile getirdi.

Davutoğlu, daha önce 26 ilde, 26 havaalanı olduğunun bugün ise 53 ilde havaalanı bulunduğunun altını çizerek, milletin havayoluyla tanıştığına işaret etti.

Her yerde bir toparlanmanın söz konusu olduğunu belirten Davutoğlu, doğalgaz bulunan il sayısının 9'dan 74'e çıktığına dikkati çekti.

İktidara geldiklerinde 1.8 milyar lira olan tarımsal desteğin şimdi 10 milyar liraya ulaştığına işaret eden Davutoğlu, bu desteğin 6.4 milyar lirasının çiftçilere ödendiğini söyledi. Davutoğlu, "Biz geldiğimizde Kılıçdaroğlu'nun şimdi akıl hocası yapmaya çalıştığı Kemal Derviş bütün tarım desteklerini kesmişti. Gübre, mazot desteğini ilk olarak biz başlattık. Bu sene de gübre ve mazotun desteğini yüzde 10 miktarında artırdık" ifadesini kullandı.

Enerjide devrim mahiyetinde adımlar attıklarına değinen Davutoğlu, bütün bunların "ilk atılım" dedikleri dönemde ellerinde varolanı olağanüstü eforla derleyip, toparlamaya dönük çalışmalar olduğunu söyledi. Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Başbakanlığı döneminde dirayetle her alanda bu hamlelerin gerçekleştirildiğini ve büyük imkanlar sunulduğunu belirtti.

Davutoğlu, bütün alanlarda toplum kesimlerini, esnafı, emekliyi, çiftçiyi her kesimi tatmin eden olağanüstü hamleler yaptıklarını yineledi.

-"AK Parti 4 yıl istemez Kılıçdaroğlu gibi"

"Şimdi ikinci atılım döneminden kastettiğimiz şey nedir?" diye soran Davutoğlu, şöyle devam etti:

"AK Parti 4 yıl istemez Kılıçdaroğlu gibi. Biz 4 yıllık parti değiliz, konjonktürel bir parti de değiliz. Biz 400 yıllardan gelen bir geleneğin bugünkü adıyız. Halktan istediğimiz zaman ne isteriz biliyor musunuz? Emanetin hakkını veriyorsak bizimle devam edin, emanete eğer herhangi bir şekilde haksızlık yaptığımızı düşünüyorsanız o zaman bizden hesap sorun. Biz hesap verilme makamındayız. Hiçbir zaman halkımızın karşısında hesap vermekten de çekinmedik. Ama birileri Adnan Menderes'in Yassıada'da ya da Mursi'nin bugün Mısır'da gördüğü türden bir hesabı bizimle görmek isterse işte o zaman elif gibi, kaya gibi bütün bu hesap sorma makamlarının karşısında dururuz."

"Seçim beyannamemiz açık"

Konjonktürel olmadıkları için "geride bıraktığımız 12 yılın üzerinde neler yapabiliriz'" diye planlamalarını yaptıklarına işaret eden Davutoğlu, geçen yıllarda da 2023 hedeflerini bu çerçevede dokuduklarını söyledi.

Davutoğlu, bazı köşe yazarlarının "AK Parti'nin yeni vizyonunda neler var bilemiyoruz" dediklerini belirterek, "Biliyorlar aslında neler olduğunu. Popülist politikalar dışında bizim neler yapmak istediğimizi çok iyi bilirler. Bizim hedeflerimizi de gayet iyi bilirler" ifadesini kullandı.

Seçim beyannamelerinin açık olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle devam etti:

"Türkçe bilen herkes bu beyannameye girdiğinde AK Parti'nin vizyonunu görür. Türkiye'de nasıl bir demokrasi özlediğimizi yeni Türkiye sözleşmesiyle 100 maddede kaleme aldık. Hangi partinin böyle bir sözleşme metni ortaya çıktı. Çağrıda bulunduk 'siz de kendi metinlerinizi ortaya koyun' diye. Onlar metin ortaya koymak, bağlayıcı bir söz söylemek, bağlayıcı bir demokrasi andında, ahtinde bulunmak yerine yalanlara, iftiralara, provokasyonlara meyil ettiler. Hala meydan okuyorum buradan; bizim 100 maddelik yeni Türkiye sözleşmesinin karşısında nasıl bir Türkiye istediğinizi ortaya koyun. Gelin karşılaştıralım, yeni anayasa nasıl tanzim edilecek bunu birlikte konuşalım. Ama karşımızda herhangi bir şekilde sistematik bir tarzda ortaya konulmuş bir vizyon yok. AK Parti dışında sistematik bir vizyon yok. Nasıl biz demokrasiyi derleyip toparlamışsak şimdi önümüzdeki dönemde de temel vizyonumuz şudur; demokrasiyi derleyip toparladığımız gibi Türkiye'de sivil-asker ilişkisini rayına oturttuğumuz gibi, yasakları kaldırdığımız gibi önümüzdeki dönemde de demokrasiyle ilgili iddiamız net ve açıktır. AK Parti Genel Başkanlığı görevini, bu ağır sorumluluğu Sayın Cumhurbaşkanımız'dan devraldığım gün söyledim. Bizim dönemimizin adı yeniden inşa dönemidir. Ortalıkta korezyonla neredeyse bütün sütunları sarsılmış bir binadan...Onları sağlamlaştırdık, şimdi yeni bir bina inşa ediyoruz. Bu yeni binanın demokratik anlamda inşası özgürlüklerin korunduğu, insan onurunun korunduğu ve bu özgürlüklerle insan onurunun yeni sivil anayasamızın temel alanı olduğu yepyeni bir dönemi işaret ediyoruz."

"Yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa"

Davutoğlu, geçen 12 yıl içinde çok arzu etmelerine ve Meclis içinde bir Anayasa Komisyonu kurmalarına rağmen diğer partilerin uzlaşmaz tavırları ve birbirleriyle yaptıkları çekişmelerle sivil anayasayı, doğrudan halkın temsilcileri tarafından yazılmış anayasayı şu ana kadar gerçekleştiremediklerini bildirdi.

Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

"Ama en büyük vizyonumuz, en büyük hedefimiz aynen Türkiye'nin kurucu birinci Teşkilatı Esasi Kanunu'nda olduğu gibi kısa, öz ama vatandaşlık tanımı net, millet tanımı net, devlet ile millet ilişkisine bakışı net, her şeyin temelinde de etnik ve mezhep ayrımı  gözetmeden insan onurunu barındıran, güçler ayrılığı prensibi üzerine oturan, bu çerçevede başkanlık sistemini ele alan ve bu çerçevede Türkiye'nin bütün idari yapısını tekrar inşa edecek olan yeni bir anayasa bizim demokraside ve siyaset alanında şu anki beyannamemizin de, 2015 seçimlerine giderken halka teklifimizin de en önemli maddesidir. Yeni, sivil, özgürlükçü bir anayasa darbe yönetimlerinin yazdığı değil, vesayetçilerin kaleme aldığı değil, 'ne emrederseniz ona göre anayasa yazalım' diyen 27 Mayıs hukukçularının değil, 28 Şubat'ın sınırlayıcı zihniyetinin değil, 12 Eylül'ün darbecilerinin 5 generalinin belirlediği Danışma Meclisi'nin yazdığı anayasa değil, milletin yazdığı yeni bir anayasayı öyle veya böyle inşa edeceğiz, kuracağız. Buradan da seçim öncesinde de sonrasında da bütün bu tartışmaların rasyonel bir zeminde yapılmasını arzu ettiğimizi ifade etmek istiyorum. Herkes kendi anayasa metnini ortaya koysun. Biz koyduk genel çerçevesiyle yeni Türkiye sözleşmesini. CHP ne düşünüyor, MHP ne düşünüyor, hangi sistemi savunuyor bunları da net ve açık bir şekilde ortaya koymaları lazım, aynı şekilde HDP'nin. Sonra bu metinler arasında müzakereler yapılsın, görüşülsün biz hiçbir fikre kapalı değiliz."

"Bir tek fire verdiremediler bize"

28 Şubat'ta parlamenter sisteme en büyük darbe vurulduğunu, seçilmiş hükümetin başbakanının MGK'da hesaba çekildiğini belirten Davutoğlu, şunları ifade etti:

"Parlamenter sistemin hükümeti, Anayasa Mahkemesi'nde o vakur duruşuyla saatlerce ayakta ifade verdi. Savunan adam, Allah rahmet eylesin Necmettin Erbakan hocamız. O zaman parlamenter sistemi savunmayanlar e-muhtıra 27 Nisan'da verildiğinde aynen 12 Mart muhtırası gibi siyasi iktidarın geri adım atacağı düşünülerek verilen ve özeti 'AK Parti'den Cumhurbaşkanı seçtirmeyiz' olan e-muhtıra verildiğinde hiç sesi çıkmayan o zaman ki CHP Genel Başkanı destek de beyan etti, çıkmayanlar bir anda parlamenter sistemin savunucusu kesildi. Ama 27 Nisan'ın farkı şuydu; 12 Mart'ta olduğu gibi şapkayı alıp gidecek bir Başbakan değil, dimdik milletin verdiği emaneti koruyacak bir Başbakan orada oturuyordu, fark oydu. O Başbakan'ın arkasında kale gibi duran bir AK Parti teşkilatı vardı, AK Parti grubu vardı. Bir tek fire verdiremediler bize. Bu süreçleri çok acılı şekilde biz geçmişken tekrar demokrasimizi tartışma konusu yapacak, insanımızın, vatandaşımızın özgürlük alanlarını daraltacak hiçbir teşebbüse izin vermeyiz. Başkanlık sistemi de dahil anayasayı herkesle özgür bir ortamda konuşalım. Ama kimse geçmişte savunmadığı değerleri bugün savunmaya kalkarak ve meseleleri şahsileştirerek bu konuların çözüleceği kanaatini taşımamalıdır. Yeni bir anayasayı özgürlükçü bir şekilde, açık ve net bir tarzda bu anlamda da idari sistemimizi gözden geçirerek tartışmak, inşa etmek durumundayız.

(Sürecek)

Ahmet Davutoğlu Ak Parti Türkiye Politika Güncel Haberler