"5 Darbe Gördüm"

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, 'Bu memleket benim yaşıma, 2'si fiili, 3'ü de 'post modern ve e-muhtıra' olarak 5 darbe sığdırdı. Bunun dışında uygulamaya girmeyen bir düzine var. AB'ye müracaat etmişiz, diyoruz ki 'neden almıyorlar.' AB böyle bir haldeyken seni alır mı' dedi.

Çelik, Adana Genç İşadamları Derneğinin (AGİAD) davetlisi olarak katıldığı, Adana HiltonSA Oteli'nde düzenlenen 'Anayasa Değişikliği ve Referandum' konulu toplantıda, Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu, bunun sadece bir tahmin değil, bilimsel verilere dayalı bir öngörü olduğunu söyledi.

Karamsarların, sadece tünelin karanlığıyla ilgilendiğini ifade eden Çelik, 'Romantik iyimserler tünelin ucundaki ışığı görür. Realist iyimserler ise hem tünelin karanlığının farkındadır hem gelecek treni hesaba katar hem de tünelin ucundaki ışığı görerek devam eder. Bizim karamsar olma hakkımız yok ama romantik iyimserlik de sorunları görmemek olur. Biz realist iyimser olmalıyız. Dünyanın şartlarını iyi bileceğiz, kendi şartlarımızı da iyi bilip ona göre hareket edeceğiz' diye konuştu.

Türkiye'de vatandaşların, yıllarca 'iç düşman ve dış düşman' kavramlarıyla birbirinin gırtlağına sarılmaktan harap düştüğünü dile getiren Çelik, 'Kimine göre, Türkiye'de durum felaket, battık, bittik, akşama çıkmayız. Memlekette felaket tellallığı yapmaya, insanların ümitlerini ve yaşama sevincini karartmaya kimsenin hakkı yok. Dün enflasyon yüzde 30'du, bugün yüzde 7-8'e düştü. Devletin borçlanma faizi yüzde 63'tü, 7-8'e düştü. Esnaf kredilerinde yüzde 60'dı, yüzde 10'un altına düştü' dedi.

Türkiye'nin, dünya demokrasi liginde 'süper lige' yakışan bir ülke olduğunu belirten Çelik, şöyle devam etti:

'Tarihi misyonumuz ve devlet geleneğimiz bunu gerektiriyor. Peki öyle mi? Ben 1959 doğumluyum. Bu memleket benim yaşıma 2'si fiili, 3'ü de 'post modern ve e-muhtıra' olarak 5 darbe sığdırdı. Bunun dışında uygulamaya girmeyen bir düzine var. AB'ye müracaat etmişiz, diyoruz ki, 'neden almıyorlar.' AB böyle bir haldeyken seni alır mı?

1960'da bir darbe yapıldı, halkın iradesiyle gelen iktidarı alaşağı ettiler. Adnan Menderes'i astılar. Suçları neydi; 'anayasayı değiştirmeye ve dönüştürmeye teşebbüs.' Yıllar sonra da 'pardon yanlışlık yaptık' dediler, asılanları anıt mezara koydular. Darbeden sora seçime gidilmişti. Adnan Menderes'i idam edenler, Atatürk'ün 1924'deki Anayasasını ellerinin tersiyle ittiler, yok ettiler. Suçsa suçu siz işlediniz. 1961 Anayasası çıktı. Ama bütün zorlamaya, baskılara rağmen halk yüzde 38 oranında 'hayır' oyu kullanmıştı. Neyse ki, bu referandumda ilk defa bir anayasa paketi bu kadar özgürce tartışılıyor. Bu demokrasimiz adına sevindirici.'

- HSYK İLE İLGİLİ DEĞİŞİKLİK-

Anayasa değişikliğinin en tartışmalı bölümünün, HSYK ile ilgili bölüm olduğunu belirten Çelik, 'CHP meclisten çıkan ve 336 kişiyle kabul edilen paketi Anayasa Mahkemesine götürdü. İddiaları; 'güçler ayrılığı prensibi ortadan kalkacak'tı, hükümet, yani yürütme yargıyı işgal edecek, özerklik ortadan kalkacak. Anayasa Mahkemesi ise güçler ayrılığının ortadan kalkacağı, HSYK'nın özerkliğinin ortadan kalkacağı ve siyasetin yargıyı vesayet altına alacağı iddialarını reddetti. Bu iddiaların hepsi çürüdü' dedi.

Kimsenin kimseye karışmasının söz konusu olmadığını söyleyen Çelik, şöyle konuştu:

'Şu anda HSYK'nın 7 üyesi var. Bakan ve müsteşar ile 5 üye. Bunların üçü Yargıtay, ikisi Danıştay tarafından seçiliyor. Sonra bunlar, dönüp Yargıtay ve Danıştay üyelerini seçiyor. Al gülüm ver gülüm, kapalı devre bir kast sistemi.

Biz üye sayısını 22'ye çıkarıyoruz. Üyeleri kim seçiyor? Başbakan, TBMM, TBMM Başkanı, partiler mi seçiyor? Hayır. 16'sını yargı kurumları kendisi seçiyor. Yani 10'unu tüm Türkiye'deki mahkemelerde bulunan 13 bin hakim, savcı, yine 3'ünü Yargıtay, 2'sini Danıştay ve birini Adalet Akademisi seçiyor. Bakan ve Müsteşar da yine olacak, 4 tanesini ise cumhurbaşkanı seçecek. Üye sayısı 22 olan bir kurulun 16'sını kendileri seçerken, biz nasıl yargı kurumlarını ele geçiriyormuşuz?'

HSYK'nın mevcut sisteminde, Adalet Bakanlığı Müsteşarı toplantıya girmezse toplantının yapılmamış sayıldığına işaret eden Çelik, 'Artık öyle olmayacak. Şu anda hakim ve savcıları denetleyen Adalet Müfettişleri, doğrudan Bakana bağlı. Artık HSYK'ya bağlı olacaklar. Bunlar yargı bağımsızlığını ileri mi, geri mi götürüyor' diye sordu.

- MUHALEFETİN TAVRI

Muhalefetin bu konuda takındığı tavrı eleştiren Çelik, '(Bunu AK Parti getiriyor. O zaman iyi değil) diyorlar. Bütün mesele bu. Bir şeref söz konusu olursa bu AK Partililere ait olmasın istiyorlar. Biz 2007'de 'bunu beraber yapalım' dedik, 'biz istemiyoruz' dediler ama meydanlarda bu detaylar anlatılmıyor. Başbakan hakkında 'kalpazandır, çalıyorlar çırpıyorlar' deyip duruyorlar' ifadelerini kullandı.

Mevcut Anayasada 'millet devlet içindir' anlayışının hakim olduğunu söyleyen Çelik, 'Bizim yaptığımız değişiklikte ise bunun tam tersi söz konusu. Yani 'devlet millet içindir' anlayışı hakim. AİHM'de en çok davaya sahip olan ikinci ülkeyiz, aleyhinde en fazla karar çıkan ülke ise biziz. Biz, 'bu rezillikten kurtulalım' diyoruz. Anayasa Mahkemesini 'insan hakları mahkemesi' haline getiriyoruz. Bu iyi mi, kötü mü' diye konuştu.

Referandumda 'evet' oyu çıkacağını tahmin ettiğini belirten Çelik, '(Hayır) çıkarsa demokrasi liginde üçüncü dünya ülkeleri düzeyinde oynamaya devam edeceğiz' dedi.

Konferansın sonunda AGİAD Başkanı Hakan Çelik, Hüseyin Çelik'e, Adana Olgunlaşma Enstitüsü tarafından yapılan işlemeli bir tablo hediye etti.

Toplantıya, AK Parti Adana milletvekilleri Vahit Kirişçi, Fatoş Gürkan ve Necdet Ünüvar ile çok sayıda iş adamı da katıldı.

(AYC-DLK-SRP) - ADANA

Haberler