Haberler

4 Yaşındaki Çölyak Hastası Ahmet, "Kuşlar Bile Ekmek Yiyebiliyor Anne"

4 yaşındaki Çölyak hastası Ahmet, "Kuşlar bile ekmek yiyebiliyor anne"KAYSERİ - 4 yaşındaki Çölyak hastası Ahmet Bayır, parkta ekmek kırıntılarını yiyen kuşları gördüğünde annesine, "Kuşlar bile ekmek yiyebiliyor, ben yiyemiyorum anne" dedi.

4 yaşındaki Çölyak hastası Ahmet, "Kuşlar bile ekmek yiyebiliyor anne"

KAYSERİ - 4 yaşındaki Çölyak hastası Ahmet Bayır, parkta ekmek kırıntılarını yiyen kuşları gördüğünde annesine, "Kuşlar bile ekmek yiyebiliyor, ben yiyemiyorum anne" dedi.

2 yıl önce çölyak teşhisi konulan Ahmet Bayır, yaşıtlarının aksine çok düzenli bir diyetle yaşama tutunuyor. Minik Ahmet'in annesi Berna Bayır da, çocuğunu daha sağlıklı yaşatmak için evinin düzenine kadar her şeyi ona göre ayarlıyor.

"Gezmediğimiz hastane kalmadı"

Gelişim geriliği gösterdiği için hastaneye gittiklerini ve çocuklarının çölyak hastası olduğunu öğrendiklerini dile getiren Anne Berna Bayır, "Gezmediğimiz doktor kalmadı. Sonra fakülteye gittik. Ama çölyak testi yapılmasını biz talep ettik. Test yapıldı, endoskopi ile bağırsağından parça alındı ve teşhis konuldu. Ancak hastanenin bize tek yardımı teşhis konulması oldu" dedi.

Hastanelerin de en az toplum kadar çölyak hastalığı konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade eden genç kadın, özellikle anneler psikolojik destek verilmesi gerektiğini savundu. Berna Bayır, teşhis konulduktan sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Hasta yakınlarına psikolojik destek verilmeli"

"Teşhis konulduktan sonra bizim elimize iki sayfa kağıt tutuşturdular ve diyetisyene yönlendirdiler. Ama diyetisyenin bize verdiği bilgi sadece bir marka çikolatayı rahatlıkla yedirebilirsiniz oldu. Geri kalan hazır salça, un, ekmek yedirmeyeceksin dedi. Hiçbir şekilde açıklayıcı, tatmin edici bir bilgi, psikolojik destek verilmedi. Özellikle annelere psikolojik destek verilmesi gerekiyor. Çünkü iki yaşında bir çocuk ve kısıtlı besleniyor. O günleri çok zor yaşadık. İlk 2-3 ay bunalıma giriyorsun, çocuk da giriyor. Ben 3 gün boyunca bir şey yediremedim. 3 gün boyunca aç kaldı benim çocuğum. Ne yedireceğimi ve nasıl yedireceğimi bilemedim. En sonunda internetten, sosyal medyadan araştırarak nasıl yapabilirim diye öğrendim. Şimdi düzenli bir şekilde diyetimize devam ediyoruz."

Devletin yaptığı yardım 78 TL, bir paket un 20 TL

Çölyak hastalığının sosyalliğin önünde engel olduğunu dile getiren Berna Bayır, Türkiye'de çölyaklı hasta olmanın iki kat daha zor olduğuna dikkat çekti. Berna Bayır, "Yerli üretim olmadığı için ürünlerimiz hep yurtdışından geliyor. İthal ürünlerde de vergi çok fazla oluyor. Örneğin, normal bir ürün markette 1 ya da 2 Lira ama bizim kullandığımız glutensiz unun en ucuzu 20 lira. Ekmek deseniz 20 Lira, marketten 1 liraya, 2 liraya aldığımız makarna 15-20 Lira. Bazı dernek başkanlarımızın çölyak hastalarının belenmesi için ne kadar para harcanması gerektiğine dair araştırma yaptı. Araştırma sonuçlarına göre aylık n az bin 50 TL harcama yapması gerekiyor. Ama devletimiz 0-5 yaş arasına 78 TL, 5-15 yaş arasına 120, 15 yaş üzerine de 108 TL nakdi yardım yapıyor. Varın siz hesaplayın" diye konuştu.

"Okul kantinleri, hastaneler ve AVM'lerde çöyaklı hastalara uygun düzenlemeler yapılmalı"

Genç kadın, yetkililerden, söz konusu ürünlerde uygulanan vergi oranlarının düşürülmesini ve hastane, okul kantini, AVM gibi kalabalık alanlarda çölyak hastalarının alabileceği ürünlerin bulundurulmasına dair bir düzenleme yapılmasını istedi.

"Keşke kardeşim değil, ben hasta olsaydım"

Minik Ahmet'in 8 yaşındaki ablası Fatma Naz da, "Keşke kardeşim değil de ben hasta olsaydım" dedi. Fatma Naz Bayır, "Çölyak aslında çok zor bir diyet. Yiyecekleri çok zor bulunuyor ve çok pahalı. O yüzden yetkililere bu yiyeceklerin para miktarının azaltılması ile ilgili talepte bulunuyorum. Kardeşim başka şeyler yiyemiyor diye üzülüyorum. Çocukların bir şeyler paylaştığını görünce keşke o hastalık kardeşimde değil de bende olsaydım, kardeşim bu zorlukları yaşamasaydı diyorum" ifadelerinde bulundu.

Çölyak hastalığı nedir?

Çölyak Hastalığı ince bağırsağın, 'gluten' adlı proteine karşı ömür boyu süren ve kronikleşen alerjisi, hassasiyetidir. Buğday, Arpa, Çavdar ve Yulaf gibi tahıllar 'gluten' içerir.Alınan gıda, ince bağırsakta bileşenlerine ayrıştırılıp bağırsak mukozası üzerinden kana karışır. Vücudun yeterince gıda alabilmesi, ince bağırsakta çok sayıda bulunan ve villus çıkıntıları olarak adlandırılan kıvrımlar tarafından sağlanır. Çölyak hastaları 'gluten'li yiyecekler tükettiklerinde bağırsak mukozasında alerji nedeniyle villus çıkıntıları ve kıvrımları tahrip olarak azalır ve küçülür. Böylece bağırsak yüzölçümü gittikçe azalır ve alınan gıdalar emilemez hale gelir. Sonuçta beslenme yetersizliği, arkasından da hastalık belirtileri ortaya çıkar.

'Gluten' içermesi ihtimali olan yiyeceklerin glutensiz gıda maddeleri ile aynı yerde bulunmaması önemlidir. Buna 'çapraz bulaşma' adı verilir. Ayrıca, yemek hazırlığı sırasında glutenli gıdalara değmiş, bulaşmış çatal kaşık süzgeç tabak v.s gereçler de çapraz bulaşmaya neden olur.

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Genel

Genel Haberler

AK Parti'nin 'Neden oy vermediniz?' anketinde çarpıcı sonuç! Vatandaş ekonomiden oldukça dertli

AK Parti'nin "Neden oy vermediniz?" anketinde çarpıcı sonuç! Vatandaş ekonomiden oldukça dertli

Okul müdürünü öldüren zanlının dosyası kabarık çıktı! 1 yılda 3 okul değiştirip silahla yakalanmış

Okul müdürünü öldüren zanlının dosyası kabarık çıktı! 1 yılda 3 okul değiştirip silahla yakalanmış

ABD'li senatörden skandal Gazze yorumu: Gazze Hiroşima olsun

ABD'li senatörden skandal Gazze yorumu: Gazze Hiroşima olsun

Bakmadan Geçme

Hastanelerde, onaylı randevu dönemi başlıyor! Bakanlık 10 soruda merak edilenleri yanıtladı

Hastanelerde, onaylı randevu dönemi başlıyor! Bakanlık 10 soruda merak edilenleri yanıtladı

500

Yorumlar (1)

Sevda akyüz:

Çok güzel ve açıklayıcı bir haber olmuş. Emeğinize sağlık teşekkürler

0
0
yanıtYanıtla
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title