Haberler

Yeni Türkiye" Konferansı

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: "Vesayetle mücadelede daha zor bir döneme giriyoruz.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Vesayetle mücadelede daha zor bir döneme giriyoruz. Türkiye'de açık bir askeri darbe olmayacak ancak gizli kapaklı darbeler için nice unsurların da beklediğini de unutmayın" dedi.

Kurtulmuş, Çorum Belediyesi organizesinde bir otelde düzenlenen "Yeni Türkiye" adlı konferansta yaptığı konuşmada, yeni Türkiye sözünün, bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi bir politikası haline geldiğini belirterek, ülkenin ete kemiğe bürünerek, yeni Türkiye istikametinde bir yolculuğa çıktığını söyledi.

Yeni Türkiye'nin, uzun yıllardır çekilen büyük sıkıntıların, ıstırap ve çilelerin sonucu dile getirilen bir temenni olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Bu eski Türkiye, yeni Türkiye lafı, laf olsun diye söylenmiş bir şey değildir. Yeni Türkiye özlemi, tabir olarak Yeni Türkiye; uzun yıllar çekilen büyük sıkıntıların, büyük ıstırapların, büyük çilelerin sonucu dile getirilen bir temenniydi. Yıllardır bu temenniyi çeşitli alanlarda dile getirdik. Çok şükür artık yeni Türkiye'nin, herkesin dilinde olması fevkalade önemlidir" dedi.

"Yeni Türkiye'yi anlamak için eski Türkiye'yi anlatmak lazım" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Eski Türkiye, çok eskilere gidersek daha karanlık. Eski Türkiye'den kastımız, devletin başka telden çaldığı, milletin başka telden çaldığı bir Türkiye idi. Artık devletin de milletin de aynı istikamete baktığı bir Türkiye'yi konuşuyoruz. Üstadın dediği gibi 'hükümet dediğin çatık kaşlı bir zattan ibaretti'. Devlet, şehirlerde bulunanlar için 'aman ha içine girilmeyecek soğuk bir kamu binası', köylerde yaşayanlar için de jandarmadan ibaretti. Türkiye'de bunun doğal sonucu olarak da devlet, milletine karşı yan gözle bakan, milletine güvenmeyen bir zihniyete sahipti. Milletten sadece uzaklaşmak değil, milleti terbiye etmek, milleti gerektiği zaman adam etmek, bunun için de milleti cezalandırmak gerekiyordu. Bundan daha 10-15 sene evvel 18 yaşındaki kızın başörtüsünden korkan bir devlet vardı."

"Devletin zihniyetini değiştirmek, deveye hendek atlatmaktan daha zordur"

AK Parti iktidarları döneminde Türkiye'de köklü bir değişimin yaşandığını söyleyen Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Türkiye'de, yeni Türkiye istikametindeki en önemli değişim nedir, son 12 yıllık AK Parti iktidarının yapmayı başardığı değişiklikler nedir derseniz? Sizlere yollardan, köprülerden, savunma sanayiden bahsetmeyeceğim. Çok şükür bunlar da oldu. Bir devlet için en zor şey devletin zihniyetinin değişmesidir. Amiyane tabirle söylüyorum, devletin zihniyetini değiştirmek, deveye hendek atlatmaktan daha zordur. Türkiye'de devletin zihniyeti değişti. Türkiye'de devlet, ceberut devletten kerim devlete doğru yol almaya başladı. Bu önemli ve tarihi bir değişimdir."

Türkiye'de elitlerin egemenliğinden milletin egemenliğine geçişin olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, bunun en somut örneğinin, 2014 yılında milletin oylarıyla cumhurbaşkanının seçilmesi olduğunu dile getirdi.

Türkiye'de devlet ile milletin bütünleştiğini dile getiren Kurtulmuş, "Her ilde nereye gidersek gidelim vali orada, milletvekili orada, fırından ekmek alan belediye başkanı orada. Devletle millet bütünleşti. Bundan sonra kim iktidara gelirse gelsin, ne olursa olsun millet adına iş yapanlar, milletin arasında olmaya mecbur. Bu büyük bir mesafedir" dedi.

Eski Türkiye'de zoraki, tepeden inme bir modernleşmenin olduğunu söyleyen Kurtulmuş, "Başörtüsü yasağı bu milleti adam etmek için konulmuştur, sakal yasağı bu milleti adam etmek için konulmuştur. TRT'nin radyosundan iki yıl boyunca Türk Sanat Musikisi dinlenemedi. Avni Anıl'ları, Safiye Ayla'ları dinlemek mümkün değildi. Çünkü adam olmamız için Beethoven'ı dinlememiz gerekiyordu, Bach'ı dinlememiz lazımdı ve inanın bunlar çalındı bu ülkenin radyosunda. Halka tepeden inme modernleşmeyi batılılaşma diye zorla uygulamaya çalıştırlar" diye konuştu.

-"Görünmez vesayetle mücadele ediyoruz"

Türkiye'nin artık kabuklarını kırdığını ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"En önemli mücadeleden birisi de vesayetle mücadeleydi. Gücünü milletten almayan herhangi bir güç, TBMM'den gücünü almıyorsa bu bir vesayettir. Türkiye 12 yılda görünür vesayetlerle mücadele etti, apoletli vesayetlerle mücadele etti. Şimdi önümüzde 2023'e kadar olan sürede daha zor, daha tehlikeli bir vesayet türüyle mücadele ediyoruz. O da görünmez vesayettir. Görünmez vesayetlerle mücadele ediyoruz. HSYK seçimleriyle birlikte bir kere daha ortaya çıktı ki Türkiye'de devletin içerisine odaklanmış birtakım çevrelerin ne kadar önemli güçler elde ettiğini hep beraber gördük. 17 Aralık ve 25 Aralık operasyonlarında Türkiye'nin nasıl bir türbülansa sokulmak istendiğine hep beraber şahit olduk. Gezi olaylarında da benzer şekilde. Vazgeçmiş olduklarını düşünmeyin. Birileri milletin kendisine vermediği gücü, yani iktidar olmadan, iktidara getirilmeden elde ettiği kamu gücünü kullanarak milletin seçtiklerine karşı birtakım kumpaslar yapmaya çalıştı. İşte bu anlamda örtülü vesayetlerle mücadele etmek inanın ki daha zor bir iştir."

Gücünü milletten almayan hiçbir gücün karşısında boyun eğmeyeceklerini belirten kurtulmuş, "Kurdukları kumpaslara müsaade etmeyeceğiz ve onların emrinde olmayacağız. Vesayetle mücadelede daha zor bir döneme giriyoruz. Türkiye'de açık bir askeri darbe olmayacak ancak gizli kapaklı darbeler için nice unsurların da beklediğini de unutmayın. Onlarla mücadele etmenin yolu, milletin verdiği sorumluluğa sahip çıkmak ve milletin dışında kimseye boyun eğmemektir"  dedi.

"Mevcut Anayasa, yamalı bohça"

Türkiye'nin en önemli sorunlarından birinin Anayasa olduğunun altını çizen Kurtulmuş, Türkiye'nin sivil, katılımcı, demokratik ve sıfırdan bir Anayasa yazmadığı sürece sorunlarını kalıcı olarak çözemeyeceğini vurguladı.

Mevcut anayasasının defalarca değiştirildiğini ifade eden Kurtulmuş, "Mevcut Anayasa yamalı bohçaya döndü. Her iktidar Anayasa değiştirme konusunda bir ölçüde kararlılık gösterdi. 2010'daki Anayasa referandumu önemli bir adımdı ama yeterli bir adım değildi. Türkiye'nin bütün sorunlarını çözmek üzere gerçekten iyi çalışılmış ve üzerinde ittifak edilmiş başkanlık sistemli yeni bir anayasayı yapmak siyasetin boynunun borcudur. AK Parti'nin boynunun borcudur demiyorum. Evet bizim öncelikli hedefimizdir ama bütün siyasi partilerin boynunun borcudur. Eğer siyaset yeni bir anayasa yaparak Türkiye'nin, yeni Türkiye istikametinde ilerlemesindeki engellerini, son tortularını kaldıramazsa inanın şimdiye kadar yapıların tümü heba olabilir" diye konuştu.

Kurtulmuş, "Bırakın zoraki modernleşmeyi, bir müzisyen zaman zaman çıkıyor ve 'arabesk müzik çağ dışı müziktir' diyor, milletin müziğine, milletin dinlediklerine takılanlar, milletin giydiklerine takılanlar yine oluyor ama onlar artık çok marjinal. Onların borusu ötmüyor bu memlekette. Bu memlekette artık milletin dediğinden başka hiçbir şey olmuyor, olmayacaktır" dedi.

Konuşmasının sonunda Kurtulmuş, "İstanbul'da camileri nalbant yapan, camileri ahır yapan, Anadolu'nun birçok yerinde samanlık yapan Cumhuriyet Halk Partisi'nden, Allah'a çok şükür kendi genel merkezinde mescit açmaya mecbur kalan bir Cumhuriyet Halk Partisi'ne geldik. İşte yeni Türkiye bu. Herkes milletin istikametini takip etmek zorundadır" ifadelerini kullandı. - Çorum

Kaynak: AA / Güncel

Cumhuriyet Halk Partisi Numan kurtulmuş Ak Parti Çorum Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title