TÜM KATEGORİLER
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi 10. Yılını Kutluyor
Kurulduğu 26 Ağustos 2005 tarihinden bu yana bilimsel çalışmalara yönelen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi 10. yılını kutluyor.
Kurulduğu 26 Ağustos 2005 tarihinden bu yana bilimsel çalışmalara yönelen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi 10. yılını kutluyor.
Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nden yapılan açıklamaya göre, sağlık alanında pek çok ilke imza atan hastane, sadece Türkiye'de değil dünya çapındaki sağlık hizmetlerine öncülük ediyor.
Türkiye'de ilk daimi yapay kalp pompası operasyonu, ilk impella cihazı ile bypass ameliyatı, ilk ulusal koklear implant projesi, ilk çift balon endoskopi yöntemini gerçekleştiren Yeditepe Üniversitesi Hastanesi aynı zamanda yeni ses cerrahisi teknikleri; sesin karakteristiğini ve tınısını düzelten, ses bozukluğu olan kişilerin kullanım konforunu artıran yeni teknikler, ürolojide flexible üreteroskopi uygulaması ve İstanbul'da ilk kez kalp nakline köprüleme amaçlı yapay kalp pompası implantasyonunu uygulayarak sağlıkta önemli uygulamalara imza attı.
İlk kez gerçekleştirilen bir teknikle üç hastaya diz protezi gerektirmeden kendi vücudundan alınan kemiklerle damarlı kemik nakli yine Yeditepe'de yapıldı ve dünyada ilk kez yapılan bu teknik, yurt dışında da bilimsel makale olarak yayımlandı. İstanbul'da Sağlık Bakanlığı'ndan ruhsatlı tek vakıf üniversite hastanesi transfüzyon merkezi Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nde hizmete girdi. Vücutta eriyebilen stent projesi olan Santez'in Türkiye'de ilk kez yapıldığı Yeditepe Üniversitesi Hastanesi, İstanbul'da ilk kez kalp nakli gerçekleştirilen vakıf üniversitesi hastanesi oldu.
-Mikrop barındırmayan hastane kuruluyor
Açıklamada görüşlerine yer verilen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı ve Hastane Başhekimi Doç. Dr. Faruk Yencilek, hastaneyi 10 yıl önce insan kaynağı, teknolojik altyapı ve üst düzey sağlık hizmeti ile bir bütün olarak kurmayı amaçladıklarını ve bu şekilde yola çıktıklarını bildirdi.
Yencilek, "Hastanemizde mükemmele yakın bir sistem kurmaya çalıştık. 10 yıl sonra bunu başarmanın gururunu yaşıyoruz. 10 yıl boyunca başarılarıyla göz dolduran hastanemiz, dünya çapında göğsümüzü kabarttı, sağlık hizmetinde Türkiye'nin uluslararası yüzü oldu. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nde gerçekleştirilen ilklerin tümü insanlık tarihine armağanımızdır." değerlendirmesini yaptı.
Sağlık yatırımlarına gelecekte de devam edileceğini belirten Yencilek, Yeditepe Üniversitesi'nin ikinci hastanesinin 2016 yılının başlarında İstanbul Koşuyolu'nda açılacağını dile getirdi. Yencilek, Yeditepe Üniversitesi Laboratuvarları'nda geliştirilmiş ve patenti alınmış, bakterileri ve virüsleri tamamen öldüren çok özel bir boya üretildiği bilgisini verdi. Yeni hastanenin bu özel boya ile boyanacağına işaret eden Yencilek, şu ifadeleri kullandı:
"Yeni hastanemiz, virüs ve bakterilerden korunmakla kalmayacak aynı zamanda yok edecek. Hastanelerin korkulu rüyası hastane mikrobudur. Yakalanıldığında ölüm oranı yüzde 100'e yakındır. Yeni hastanemiz, yeryüzündeki mikroba karşı en fazla korunmuş hastane olacak. Hastanenin kendisi devasa bir sterilizasyon cihazı gibi çalışacak. İçeri giren bir mikrop 10 saniyede ölecek. Herhangi bir mikrop, yüzeye değdiği anda ya da birinin ayağıyla geldiği anda ölecek. Bu, dünyada ilk olacak."
-10 yılda 2 milyon kişiye sağlık hizmeti
Yencilek, 10 yıl boyunca yaklaşık 2 milyon kişiye kanıta dayalı tıp standartlarında sağlık hizmeti verdiklerini vurguladı. 10 yıl içinde 4 binin üzerinde doğum ve 55 bine yakın ameliyat gerçekleştirdiklerini anlatan Yencilek, "10 yıla büyük başarılar sığdıran hastanenin bu gururunu, yöneticilerden doktorlara ve her kademedeki çalışanların özverili çalışmalarına borçluyuz. Yeditepe Üniversitesi Hastanesi'nin özverili çalışanları olmasa bu kadar büyük bir başarı gerçekleşemezdi" değerlendirmesinde bulundu.
Sağlık alanında teknolojik yenilikleri takip etmenin yanı sıra bilimsel çalışmalara da önem verdiklerini belirten Yencilek, şu açıklamalarda bulundu:
"Doktorlarımızın uluslararası başarılarıyla gururlanıyoruz. Akademik çalışmalara imza attıklarında destekliyor ve önlerini açmaya çabalıyoruz. Bugüne kadar bilimsel projelere verilen çabaların, hiçbir zaman boşa harcanan bir süreç olduğunu düşünmedik, bundan sonra da düşünmeyeceğiz. Sadece hastanemiz için değil tıp dünyası için büyük bir değer olduğunu biliyoruz. Yatırımlarımızı ve çalışmalarımızı bu bilinçle geliştiriyoruz. Bu başarılar, gelecekte de katlanarak devam edecek ve Yeditepe ismi büyüyen bir değer olacak."
