Haberler

Yale Üniversitesinin Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Raporu

Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, Amerika'daki Yale Üniversitesinin hazırladığı Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Raporu'ndaki bilgilerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Raporda Suriye ve Irak gibi ülkeler bile ülkemizden daha iyi konumda gösterilmiştir.

Orman ve Su İşleri Bakanlığınca, Amerika'daki Yale Üniversitesinin hazırladığı Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Raporu'ndaki bilgilerin gerçeği yansıtmadığı belirtilerek, "Raporda Suriye ve Irak gibi ülkeler bile ülkemizden daha iyi konumda gösterilmiştir. Rapor sadece bu yönüyle bile tartışmaya açıktır" ifadelerine yer verildi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, bazı basın yayın organlarında, Yale Üniversitesinin hazırladığı rapora göre Türkiye'nin doğa ve yaban hayatını koruma konusunda 180 ülke arasında

177. sırada bulunduğuna dair haberlere yer verildiği belirtildi.

Türkiye'de yaban hayatının 645 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ve 4915 Sayılı Kara Avcılığı Kanunu kapsamında tür ve habitat bazında korunduğu, kanun gereği ilan edilen 81 yaban hayatı geliştirme sahasının bulunduğu ve bu alanların tamamında düzenli olarak her yıl envanter çalışması yapıldığı vurgulandı.

Envanter çalışması sonuçlarına göre bu alanların 66'sının yönetim ve gelişme planının Bakanlıkça onaylandığı ve plansız hiçbir faaliyete izin verilmediği bildirildi.

Bu sahalarda yapılacak her türlü çalışma için ÇED raporları ile yetinilmeyerek yaban hayatı ekolojisi konusunda doktoralı bir uzman tarafından ekolojik değerlendirme raporu talep edildiği ve bu raporlar sonucunda yapılacak faaliyetlere izin verildiği belirtilen açıklamada, şu değerlendirmede bulunuldu:

"Gerekli bütün tedbirler yatırımcılara aldırılmaktadır. Buna rağmen bu 81 sahada izin verilen faaliyet sayısı (HES, maden ) 34 civarındadır. Bu faaliyetler için sadece ekolojik değerlendirme raporu ile kalınmayıp GPS'li tasma ve fotokapanlar ile yapılan faaliyetlerin etkileri de izlenmektedir. Yine bakanlığımızca son yıllarda yaban hayvanlarının izlenmesi konusunda üniversiteler ile birlikte yapılan çalışmalar da mevcuttur. 750 fotokapan ve 18 GPS'li tasma takılan yaban hayvanı bakanlığımızca izlenmektedir.

Mersin ve Kırıkkale gibi illerimizde ilk kez vaşak, Eskişehir, Şırnak gibi birçok ilimizde sırtlan türleri tespit edilmiştir.

Yine geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 milyon lira maliyetle Kars, Van ve Çankırı illerimizde bölgeye hitap edecek yaban hayatı rehabilitasyon merkezleri inşa edilmiştir. Kars ve Van illerimizdeki tesis bizzat kampüs içine kurulmuş olup, üniversiteler ile birlikte işletilmektedir."

Son 3 yıldır kış ortası su kuşu sayımlarının Bakanlık tarafından koordine edildiği, Türkiye'deki bütün halkalama çalışmaları için halka temininin de Bakanlık tarafından sağlandığı belirtildi.

Açıklamada, "Ülkemizde en önemli kuş göç noktalarından Hatay, Artvin, İstanbul ve Çanakkale, Rüzgar Enerji Santrali (RES) yapımına kapatılmıştır. Bunun dışında kalan alanların tamamında bilimsel raporlar doğrultusunda izin verilmekte ve bunlar izlenmektedir. 761 yaban hayvanı türü bulunan ülkemizde sadece 33 türün avı belli mevsim ve sayılarda yapılabilmekte, diğerlerin tamamı korunmaktadır. Her yıl ortalama 6 bin kişiye usulsüz avcılıktan ceza kesilmekte, bakanlığımızca denetimler her hal ve şartta devam etmektedir" ifadesi kullanıldı.

Kış aylarında yaban hayvanları için gerekli yem takviyesinin yapıldığı, 2015 yılında doğaya 411 ton yem bırakıldığı, nesli tehlike altında olan dağ ceylanı için üretme istasyonu kurulduğu aktarıldı.

Korunan alan sayısının 2002 yılından günümüze 952'den 2 bin 742'ye, korunan alan miktarının da 3,4 milyon hektardan 5,7 milyon hektara yükseldiği, 2003'te 33 olan milli park sayısının 40'a, 17 tabiat parkı sayısının 204'e yükseldiği vurgulandı.

Türkiye ağaçlandırma ve erozyonla mücadelede dünya lideri

Açıklamada, 2003-2015 yılları arasında 4 milyon 446 bin hektar alanda ağaçlandırma çalışması yapıldığı ve 3,5 milyar fidanın toprakla buluşturulduğu anımsatıldı.

Son 13 yılda orman alanlarının 1,5 milyon hektar artarak, 20,8 milyon hektardan 22,3 milyon hektara ulaştığına işaret edilen açıklamada, şu noktalara değinildi:

"Çölleşme ve erozyonla etkin mücadele için 5 yıllık Erozyonla Mücadele, Yukarı Havza Sel Kontrolü, Baraj Havzaları Yeşil Kuşak Ağaçlandırması, Maden Sahaları Eylem Planları uygulamaya konulmuştur.

Yapılan erozyon kontrol çalışmaları neticesinde 1970'li yıllarda erozyonla taşınan toprak miktarı 500 milyon ton iken, 2015 yılında bunun üçte birine indirilerek 168 milyon tona düşmüştür.

Sağlanan büyük başarı, OECD ve Birleşmiş Milletlerin dikkatini çekmiştir. OECD Genel Sekreteri Angel Gurria bizzat Ankara'ya gelerek bu çalışmalardan dolayı Türkiye'yi takdir etmiş ve Türkiye'nin ağaçlandırma ve erozyonla mücadelede dünya lideri olduğunu ifade etmiştir. Birleşmiş Milletler ise ilk defa New York dışında Dünya Ormancılık Forumu ve Zirvesi'nin 2013 yılında Türkiye'de yapılmasını kararlaştırmış ve büyük bir katılımla bu zirve İstanbul'da gerçekleşmiştir. Yine Birleşmiş Milletler 12. Taraflar Toplantısı COP-12,

195 ülkeden 6 bin 700 kişinin katılımı ile ülkemizin ev sahipliğinde Ankara'da gerçekleşmiştir."

Raporun gerçeği yansıtmadığı ifade edilen açıklamada, "Türkiye'nin gerçekleştirdiği bütün bu çalışmalar ortada iken Yale Üniversitesi'nin bu raporu hangi kriterlere göre hazırladığı anlaşılamamış ve izaha muhtaçtır.

Söz konusu raporda son 5 yıldır bırakın yaban hayatını, insan hayatının bile teminat altında olmadığı iddia edilmiş, Suriye ve Irak gibi ülkelerin bile ülkemizden daha iyi konumda gösterilmiştir. Rapor sadece bu yönüyle bile tartışmaya açıktır" değerlendirmesi yapıldı.

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Suriye Irak Politika Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title