Haberler

"Varsa yoksa Urfaspor amatöre gelince kimse yok"

Güncelleme:

Türkiye Vücut Geliştirme ve Bilek Güreşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Sait Akdağ: "Bir yere gelmek istiyorsanız Urfaspor yönetiminde bulunmak zorundasınız. Bir anda özellikle şampiyonluk durumunda tribünlerde 20 binlerin sizi bir anda krallar gibi karşıladığını biliyorsunuz. Bunu hiçbir yerde parayla pulla sağlayamazsınız."

Şanlıurfa spor'un neden 15 yıldır futbolcu yetiştirmediğini, Urfa'da amatör futbola neden önem verilmediğini, amatör maçlarda yaşanan sağlık olaylarını, belediyelerin yetkililere haber vermeden bazı spor branşlarını kapattığını, Dünya'da ve Avrupa'da diğer sporlarda şampiyonluk kazanan sporcuların arka plana itildiklerini ve daha birçok spor konusunu Gazete İpekyol olarak; Eski Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu yöneticisi, spor yorumcusu ve Vücut Geliştirme ve Bilek güreşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Sait Akdağ ile konuştuk.

Sizleri tanıyarak başlarsak…

1968 Şanlıurfa doğumluyum. İlk spora başlama yaşımız 8 diyebiliyorum. 8 yaşından sonra yani kendimiz hep futbol içinden geldik, futbol oynadık. Daha sonra ilk lisansımız Şanlıurfa Esnafspor'da 16 yaşında falan çıkarmıştık. Daha sonra Edessaspor ve ondan sonra 1997 yılından sonra da kendimizin kurmuş olduğu Halepli Karşıyakaspor'da lisanslı olarak yaklaşık 7-8 yıl oynadık. 1996 gibi futbolu bıraktık, çok erken bıraktık. 28 yaşında Amatör Kulüpleri Federasyonu'na bizleri aldılar. Orada devam ettik. Devam ettikten sonra yaklaşık 11 kadar orada çalıştık. Orada başkan vekili iken kendi isteğim ile ayrıldım. Oradan da ayrılmadan önce Şanlıurfa'da hem Anadolu Gençlik ve Spor kulübümüzün 2002 gibi bir kulüp aldık. Onun tüzüğünü yazan, o kulübü Şanlıurfa'da 8 yıl tek başımıza çalıştırdık. Tek başımıza derken yani bir kuruma bağlı bir STK'ya bağlı, bütün işlerini biz yaptık. Şanlıurfa tarihinde bilek güreşinde Avrupa şampiyonu çıkaran tek kulüptür. 2006'dan 2010'a kadar da Türkiye Vücut Geliştirme ve Bilek Güreşi Federasyonu il başkanlığını yaptım. Bilek güreşi müsabakalarını biz Urfa'da organize ettik, daha sonra Ankara'ya gittik. Daha sonra Vücut Geliştirme, Fitness ve Bilek güreşi Federasyonu'nun kongresi oldu, bizi de aralarına aldılar. Tabi birlikte çalışmaları başlattık. 2011'de başka bir listeye karşı 9 oyla seçimi aldık. 2012'de tekrar normal genel kurul yaptık. Genel kurulda yine karşımızda bir liste vardı. Kongrede oyların yüzde 80'ini aldık. Şu anda 25 Ekim'de yine Türkiye Vücut Geliştirme ve Bilek Güreşi Federasyonu'nun seçimi olacak, Niyazi Kut yine aday olacak, bizde birlikte devam edeceğiz. Bende genel başkan yardımcısıyım. Şu anda 120 delegeyle başvurmuş bulunmaktayız.

Urfa'da kaç tane sporcunuz var?

65 tane bilek güreşi, 7-8 tane de vücut geliştirme sporcumuz var. Urfa'da bilek güreşi yapanların hepsi bizim federasyondadır. Onun dışında vücut geliştirme de 10'a yakın sporcu var. Bugüne kadar Urfa'da Akdeniz oyunlarında Seyit Kışlı kardeşimizin şampiyonluğu var. Ondan sonra uluslar arası arena da bir de Urfa'da yetişmiş ama şu anda Urfa'nın sporcusu olmayan, 5-6 ay önce ASKİ, Ankara'da Urfalı Murat diye bir kardeşimiz yine gençlerde özellikle güreşte 21 yaş altı şampiyon olmuştu. En son boksta Haliliye Belediyesi'nin bir şampiyonu var. Bilek güreşinde Şanlıurfa anlamında 21 milli sporcumuz var. Bunlardan 2'si Avrupa şampiyonu, yine dünya ikincilikleri, dünya üçüncülükleri, vücut geliştirmeden de Metin Çaycı kardeşimiz İspanya'da Avrupa Şampiyonu olmuştu.

Vücut Geliştirme ve Bilek Güreşi Federasyonu olarak özelde Urfa, genelde bölge ile ilgili yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?

Amatör olunca en büyük eksikliğimiz o oluyor. Şanlıurfa'nın bütün parasını Şanlıurfaspor yiyor. Bir kulübün 45 milyon lira borcu varsa dipsiz kuyudur. Hala da bütün yatırımlar buraya da oluyorsa amatör branşlardan söz etmenin imkânsızlığı ve zorluğu ortadadır. Antalya'da bilek güreşinde yarışma vardı biz orada 20 tane madalya almıştık. Artık biz Türkiye şampiyonluklarını Urfa gündemine getirmiyoruz. Avrupa'da ve dünyada şampiyonlukları dile getirdiğimiz halde gereği gibi ne bir ödül en bir destek anlamında bunu göremedik. En son bilek güreşçilerinden bazılarını kendi istekleri doğrultusunda Büyükşehir Belediyesi'ne verdik. Ama ne gariptir şöyle oldu. Verdikten sonra da iki tane çocuğumuzu forma falan verdiler, onu söyleyeyim. O hakkı da teslim edelim. Ama bu çocuklar gidip Romanya'da, Avrupa'da, Bükreş'te iki tane çocuğumuz Avrupa üçüncüsü olmasına rağmen Büyükşehir Belediyemiz darbe dönemine denk geldiğimiz için, nöbetler mitingler derken biz de dile getirmedik. Türkiye'nin o illerde nöbetler devam ederken gidip o sporcuları dile getirmek doğru olmazdı. Avrupa ikincisi olmuş iki kardeşimize hiçbir kurumdan ne çağrıldı ne görüldü ne de değerlendirildi ve bu sporcularımız şu andan Büyükşehir'in sporcularıdır. Şu ana kadar bir şey yapılmadı, tabi bu da aslında garipsenecek bir olaydır. Doğrusu amatör branşlarla kimsenin ilgilendiği yok. Şu anda görüntü de Haliliye'de, Büyükşehir'de birkaç branş var, Eyyübiye Belediyesi'nde birkaç branş var ama gördüğümüz kadarıyla 19 branşa yükseldiği halde bizim Şanlıurfaspor Büyükşehir Belediyemiz, bize haber edilmeden 5 tane branşın kapatıldığını duyduk. Belediye başkanı ben bu kadar branşı idame ettiremem diye kapatıyorlar. Siz bu 19 branşa ne kadar para harcadınız? Büyükşehir Belediyesi bir amatör takıma ne kadar para harcadı? Bu ortaya çıkar diye düşünüyorum. Bu amatör branşlara neden yatırım yapılmaz çok gariptir.

Şanlıurfaspor'un gidişatını nasıl değerlendiriyorsunuz? Az önce Şanlıurfaspor için dipsiz kuyu tabirini kullandınız ve bütün ödeneklerin Urfaspor'a aktarıldığını ifade ettiniz. Peki Şanlıurfaspor altyapısı ve futbolu hakkında neler söylersiniz?

Şanlıurfaspor anlamında 15 yıldır Urfa'da futbolcu yetişmiyor. Yetişmemekle birlikte bir profesyonel sporcu çıkaramıyoruz. Amatör branş olunca kimsenin kıymet verdiği yok. Kimsenin bunları gereği gibi değerlendirdiği yok.

Buca bile altyapıdan Süper Lig'e oyuncu yetiştiriyor. Keza Altınordu ve Gaziantep altyapıları da çok iyi oyuncular yetiştiriyor. Neden Şanlıurfaspor 15 yıldır tek bir oyuncu yetiştiremedi? Acaba futbolu bırakıp başka branşlara mı yönelmeliyiz?

Şimdi çok zorlamanın da gereği yok. Eğer bazı branşlarda başarılı olamıyorsanız, başarılı olabileceğimiz branşlara yatırım yapmamız gerekir. Futbolda genlerimiz İngilizler kadar, Almanlar kadar futbola yatkın değil, Brezilya kadar yatkın değil. Ama bazı branşlarda da çok iyiyiz. Bilek güreşinde bu kadar dünya ve Avrupa şampiyonu çıkarabiliyorsunuz ama hiç gündeme gelmiyor. Rusya'da sonra Avrupa ikincisi olabiliyorsunuz ama gündeme gelmiyor. Bulgaristan'da bilek güreşinde 59 tane madalya almıştık. Bundan 2-3 sene önce genel başkanımız Niyazi Kurt, bütün branşlar ve federasyonlar içerisinde en fazla madalya alan spor federasyonu diye İstanbul'da yapılan spor ödülleri gecesinde ödül almıştık. Devlet gerçek manada bu amatör takımlara ve branşlara katkı ve yatırım yapmıyor. İkinci ligde Urfaspor oynarken Sarı Hikmet vardı onun dışında ilk 11'de oynayanların hepsi Urfalıydı. Bu nasıl oldu da 15 senede bıçak gibi kesti? O dönemde boş alanlar çoktu. 22-23 tane saha vardı. Her semtte büyük bir saha vardı. Toprakta olsa insanlar orada akşama kadar spor yapabiliyordu. Dolayısıyla belediyelerin işte son dönemlerde özellikle spor kompleksleri açmaması ve o alanları da kapatıp betonlaştırması neticesinde şu an çocuklarımızın ne bir futbol ne bir basketbol sahası var. Yapılan park ve bahçelerde formaliteden sahalar yapılmış. Profesyonel takımların oynadığı sahalarda da amatör takımların oynaması gerekiyor. Şu anda tek bir tane çim sahamız yok. Bir tek GAP Arena var orada da sadece Şanlıurfaspor oynuyor. Şu anda 4 tane sentetik çim sahamız var. Sentetik çim sahanında futbolcunun adaleleri ve anatomik yapısı üzerinde çok olumsuz etkileri olduğunu ben söylemiyorum, bilim adamları söylüyor. Hatta sakatlıkların yüzde 50'sinin buradan kaynakladığı tespit edilmiştir. Standartlara uygun semt sahaları ve kompleks istiyoruz. 2 tane GAP Arena'da, 2 tane de Yenice'de olmak üzere toplamda 4 tana sentetik çim sahamız var. 60 tane de amatör takımımız var. Bu takımların bir de alt U kategorileri de bulunuyor. Bazen 5-6 tane takımın bir tane sahada da antrenman yaptığını herkes görebiliyor.

Amatör kulüplerde malzeme eksikliği, saha-tesis eksikliği ve daha birçok eksik var. Ama en önemli eksik maçlara ambulans gönderilmemesi. Bir sporcunun canı bu kadar ucuz mu?

İnsan sağlığı dünyadaki en önemli konulardan biridir. İnsan sağlığı spordan önce gelir, hayatın birçok olgularından önce gelir. Çünkü sağlık olmazsa insan olmaz. Dolayısıyla insanlar orada spor yaparken derken, burada çok ciddi manada özellikle amatör futbol maçlarının oynandığı sahalarda ambulansın olmadığı üç yıldır hep gündemde olmuştur. Urfa'da herhalde yüzlerce ambulans var yok değil. Bu çok basit bir şekilde ikili bir görüşmeyle giderilebilir. Ama şöyle bir uygulama var ambulansın parasını kulüplerin kendisinin vermesi gerekiyor. Mahalli kulüplerin bunları verecek güçleri yoktur. Olmayınca federasyonun devreye girmesi gerekir. Hatta bazen maçta travma geçiren çocukları insanların kendi arabalarıyla hastaneye götürdükleri sizlerce malumdur. ASKF'nin bünyesinde olan veya yönetim kurulundan bulunan insanların çoğu mutlaka önce bir ehliyet, liyakat sahibi olmaları yüzde 100 gerekiyor. Mahalledeki kahveci bazen kafası esiyor bir kulüp kuruyor. Dolayısıyla alakası yok. Urfa'da sosyal bir statüsü olmayan çok ciddi söylüyorum bunu, bir takım kurarak, takımın başkanıyım diyerek fakat o akım hiçbir yere gidemiyor. 40 yıl bir takım aynı şekilde devam ediyor. Bir kişiyle bir iş olmaz. Bu akla uygun değil, bilime uygun değil. Son 15-25 yıldır da Urfa'dan net bir şekilde sporcu çıkmıyor. Son dönemlerde özellikle futbol anlamında futbolcu yetişmiyor. Şanlıurfaspor'a baktığımızda da zaten bu tablo çok net görünüyor. Net derken kendimizden yetişmiş bir tane sporcumuz yok. 10 yıl önce yetişmiş, futbolun son dönemlerini yaşayan Fevzi Özkan'ı aldık Şanlıurfaspor'a kaptan yaptık. Ama Urfa'da alttan ondan sonra yetişmedi. Şanlıurfaspor olunca diğer branşlara sıra gelmiyor. Şanlıurfaspor dipsiz kuyudur, ne kadar atarsanız o kadar yutar. 45 trilyon borcu var, o paradan 1 trilyon şu amatör takımlara verilse 5 sene sonra dünya ve Avrupa şampiyonlukları görürüz.

Bütün müdürler, siyasiler, başkanlar Urfaspor'a para vermek için yarış içine girmişler. Ama 10 bin lira yardımı bir amatör kulübe veremiyorlar. Neden acaba?

Bu sadece urfaspor'un problemi değil dünyanın problemidir. Futbol kitlesel bir branş, dünyada en önde giden bir branştır. Dünyanın neresine bakarsanız bakın futbol birinci sıradadır. Dolayısıyla Şanlıurfa anlamında bunu tenzih ederek söylüyorum ama bu da bilinen bir gerçek, bir yere gelmek istiyorsanız Urfaspor yönetimlerinde bulunmak zorundasınız. Bir anda özellikle şampiyonluk potasına girdiğinizde 20 binlerin sizi bir anda krallar gibi karşıladığını biliyorsunuz. Bunu hiçbir yerde parayla pulla sağlayamazsınız. Daha canlı bir örnek, Fethi Şimşek kendi branşında, kendi alanında kendini yetiştirmiş iyi bir iş adamı, öyle söyleniyor. Biz tabi tanımıyorduk. Sektörde iş sahibi biri ve maddiyatı da iyi olan bir insan fakat Urfaspor'a gelmeden önce kimse Fethi Şimşek'i tanımıyordu. Fakat Şanlıurfaspor'a geldikten sonra şimdi kamuoyunda da kime sorarsanız, belki şu anda Şanlıurfaspor'da 20 trilyon gibi bir parası var ama bana göre 100 trilyonluk reklam yapmıştır. Dolayısıyla bu tarafları var futbolun, insanların Urfaspor'da başkanlık ederek, dönem dönem yöneticilik yaparak milletvekili ve belediye başkanı olduğunu biliyoruz. (Kaynak: Gazate İpekyol)

Kaynak: Temsilci / Güncel

Şanlıurfa Spor Güncel Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title