Urfa Barosu İnsan Hakları Günü' nü Elçi'ye Atfetti
Şanlıurfa Barosu düzenlediği basın açıklamasında 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi'ye atfetti.
Şanlıurfa Barosu, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü münasebetiyle bir basın açıklaması düzenledi.
Şanlıurfa Adliyesi önünde bir araya gelen avukatlar, Dünya İnsan Hakları Günü'nü ve Tahir Elçi'yi unutmadı.
Avukatlar, öldürülen Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi'nin posterleri taşıdı ve insan hakları ihlallerini sıraladı. Şanlıurfa Barosu İnsan Hakları Komisyon Başkanı Serdil İzol, yaptığı açıklamada, "Tahir Elçi'yi saygı ve şükranla anarak mücadelesinin insan hakları mücadelemize, yolumuza ışık tutacağını belirtiriz" diyerek konuşmasına başladı.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin Paris'te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilişinin 67. yıldönümü olduğunu hatırlatan İzol, "İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'ne göre herkes, ırk, renk, cins, din, siyasal ya da başka herhangi bir ayrılık gözetmeksizin bildiride yazılı bütün haklardan ve özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir. Ne yazık ki İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde Yer Alan Hak ve Özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanlar ırkından, renginden, cinsinden, dilinden dininden, mezhebinden, etnik kimliğinden, cinsel tercihinden, siyasi ve vicdani kanaatinden ötürü ayrımcılığa tabi tutulmaktadır. Dünyanın birçok ülkesinde insan haklan haftası kutlamalarla karşılanırken ülkemizde ağır hak ihlalleri ile karşılanmaktadır. 2015'te diyalog ve çözüm sürecinin tıkanması ve akabinde Dolmabahçe mutabakatının tanınmayıp, şiddet ve çatışma ortamının tırmanmasıyla hak ihlalleri kaygı verici bir artışa neden olmuştur; İşkenceler, keyfi ve uzun süren tutuklamalar, düşünce ve ifade özgürlüğü, tutuklu gazeteciler, cezaevinde ölümler, kadına yönelik şiddet, çevre ve ekolojik sorunları, toplanma ve gösteri yürüyüşüne yönelik müdahalelerin öne çıktığını görüyoruz. Son dönemlerde Valiliklerce ilan edilen sokağa çıkma yasağı kararlarıyla birlikte hak ihlalleri tavan yapmıştır/insanlar sokak ortasında katledilmiş, cansız bedenler sokak ortasında teşhir edilerek ve zırhlı araçlara bağlanıp yerlerde sürüklenmiştir, politikacılar gözaltına alınıp tutuklanmış, insanlar gözaltında ve gözaltı yerleri dışında cinsel saldırıya varan insanlık dışı muameleler gerçekleştirilmiş 'insanlık' onuru hiçe sayılmıştır"diye konuştu.
'HAK İHLALLERİNİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ'
2015 yılını insan hakları konusunda savaşın en çirkin yüzünün yaşandığı, mültecilerin çıkarcı devletler arasında bir pazarlık konusu olduğuna dikkat çeken İzol, şunları kaydetti: "Akdeniz'de yaşamını yitiren, insanlığın kıyıya vurduğu, Alan Kürdi'nin şahsında ve binlerce insanlık dramının yaşandığı utanç yılı olarak geride bırakıyoruz. Ülkemizde yaşanan anayasada ve uluslararası sözleşmelerde güvence altına alınmış olan yaşama hakkı ve toplantı, gösteri ve yürüyüş hakkına en ağır ihlallerden olan Suruç ve Ankara katliamının faillerinin bulunması ve yaşam hakkına en ağır darbeyi vurdukları gibi hak ettikleri cezayı almaları halk nezdinde bir nebze de olsa umut aşılayacaktır. İnsan hakları savunucuları ve insan hakları komisyonu olarak hak ihlallerinin, faili meçhul cinayetlerin yaşanmadığı, herkesin eşit olduğu hiç kimsenin ötekileştirilmediği bir ülke ve hukuk sistemini sağlamaya katkıda bulunmak amacıyla var olan tüm hukuki ve insani yaptırım gücümüzle mücadele edeceğiz ve gerçekleşmiş tüm hak ihlallerinin takipçisi olacağız. Bu mücadelemizde tüm STK ve kurum ve kuruluşların destek ve katkısını sunmasını bekleriz. Hak ihlallerinin yaşanmadığı, eşitlikçi bir devlet yönetiminde insan hakları haftası kutlamak umuduyla…" Alkış çalan avukatlar yapılan basın açıklamasının ardından dağıldı.
(Kaynak: Gazeteipekyol)