TÜM KATEGORİLER
Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, mahkeme yargısına bir alternatif değil, makul bir seçenek ve tamamlayıcı olduğunu belirterek, "Bu yöntemle uyuşmazlık kısa sürede daha az giderle ve tarafların memnuniyetiyle çözülebilmektedir.
Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olan alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, mahkeme yargısına bir alternatif değil, makul bir seçenek ve tamamlayıcı olduğunu belirterek, "Bu yöntemle uyuşmazlık kısa sürede daha az giderle ve tarafların memnuniyetiyle çözülebilmektedir." dedi.
Cumhurbaşkanlığının himayesinde, Adalet Bakanlığının koordinatörlüğünde "Adli İşbirliğinin Geliştirilmesi Yargı İşleyişinin Hızlandırılması ve Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları" ana temasıyla Çırağan Sarayı'nda Uluslararası İstanbul Hukuk Kongresi düzenlendi.
Danıştay Başkanı Güngör, kongre kapsamında gerçekleştirilen "Arabuluculuk" başlıklı oturumun moderatörlüğünü yaptı.
"İdare Hukukunda Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri" konusuna değinmek istediğini belirterek, Anayasada davaların en az giderle ve mümkün olan sür'atle sonuçlandırılması ilkesinin yer aldığını, yargılamanın makul sürede sonuçlandırılmasının, yargıya güveni arttıran önemli bir unsur olduğunu aktardı.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde ifade edilen "adil yargılanma hakkı"nın, yargılanmanın gecikmeden yerine getirilmesini gerektirdiğini anlatan Güngör, "Ülkemizde son yıllarda gerçekleştirilen büyük çaplı yatırım ve enerji projelerine ilişkin ihale ve kamulaştırma süreçleriyle ilgili bir kısım uyuşmazlıkların idari yargıya yansıdığı bilinmektedir. Bu uyuşmazlıkların sür'atle ve etkin bir yargılamayla sonuçlandırılması bir zarurettir. Bu konuda gecikmenin ekonomik ve sosyal maliyetlerinin büyük olacağı bir gerçektir." diye konuştu.
"Uyuşmazlıklar daha karmaşık hale geldi"
Dünyadaki ekonomik, sosyal ilişkilerin gelişmesiyle hem ulusal hem de uluslararası uyuşmazlıkların sayısının artmakla kalmayarak, uyuşmazlıkların daha karmaşık hale geldiğini ifade eden Güngör, ortaya çıkan bu niceliksel ve niteliksel artış karşısında yargının ağır bir iş yükü altında bulunduğunu ve bu nedenle de yargılama sürelerinin uzadığını vurguladı.
Danıştay Başkanı Güngör, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yargılamanın amacı uyuşmazlıkları sonlandırmaktır ancak yargılama uzun ve zahmetli bir süreçtir. Uyuşmazlıkların asli ve öncelikli çözüm yöntemi dava yolu olmakla birlikte dava açmadan önce veya açıldıktan sonra tarafların rızasıyla uyuşmazlığın çözümüne yönelik alternatif yollara duyulan ihtiyaç giderek daha fazla hissedilmektedir. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, çağdaş hukuk sistemlerinin vazgeçilmez bir unsuru olup, mahkeme yargısına bir alternatif değil, makul bir seçenek ve tamamlayıcıdır. Bu yöntemle uyuşmazlık kısa sürede daha az giderle ve tarafların memnuniyetiyle çözülebilmektedir.
Alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının gelişmesi, toplumda ve hukuk aleminde bir kültür değişimine bağlıdır. Uzlaşma kültürü geliştikçe, müzakere ve arabuluculuk teknikleri öğrenildikçe alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının uygulanması yaygınlaşacaktır. Bu açıdan bakıldığında uyuşmazlıkları, uzlaşma yoluyla çözen hukukçuların yetiştirilmesine de önem verilmelidir."
"Ara buluculuk, en etkin alternatif uyuşmazlık çözüm yolu"
Güngör, ara buluculuk müessesesinin modern hukuk sistemlerinde en yaygın ve etkin şekilde uygulanan alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olduğunu anlattı.
Türk yargı sisteminde özel hukuk alanında ara buluculuğun, 22 Haziran 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Ara buluculuk Kanunu ile bir alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olarak uygulanmaya başlandığını belirten Güngör, "Bir idari yargı temsilcisi olarak önemle üzerinde durmak isterim ki alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının yalnızca özel hukuk ve adli yargı alanında değil, idare hukuku ve idari yargı alanında da etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. İdari yargı alanında ara buluculuk uygulaması olmasa da hali hazırda birçok alternatif uyuşmazlık çözüm yolu uygulanmaktadır." dedi.
Danıştay Başkanı Güngör, Kamu Denetçiliği Kurumu'na başvuru, tahkim gibi idare dışı alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının, idari yargı alanında işler durumda olduğunu söyledi.
"Hakim önünde uzlaşma modelini öneriyoruz"
İdare hukukunda alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının geliştirilmesi amacıyla Avrupa Konseyi bünyesinde, idari merciler ile özel kişiler arasındaki davalara alternatifler hakkında üye ülkeler için Bakanlar Komitesi'nin tavsiye kararının 5 Eylül 2001'de kabul edildiğini belirten Güngör, bu kararda üye ülkelerin hükümetlerine, idari merciler ile bireyler arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde, yargı dışı yolların kullanılmasının mümkün hale getirilmesinin tavsiye edildiğini kaydetti.
Zerrin Güngör, idari yargı alanında özellikle uzlaşma yoluna gidilecek uyuşmazlıkların ve uzlaşma usul ve esaslarının titizlikle belirlenmesi, toplumda ve idarede uzlaşma kültürünün yaygınlaştırılması gerektiğine dikkati çekti.
Yargı önünde kişilerin kendilerini daha iyi hissettiklerini, o nedenle Türkiye'de özellikle idari yargı alanında hakim önünde uzlaşma modelini önerdiklerini ifade eden Güngör, "Genelde hakim güvenilir bir taraftır. Ama alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerini tabii ki uygulamalıyız ve geliştirmeliyiz. Görüyoruz ki alternatif uyuşmazlık çözüm yolu uygulanırsa, taraflarda kaybetme endişesi ve duygusu oluşmuyor. Her iki taraf da bir yerde bir uzlaşma noktası bularak, sonuçtan memnun ayrılıyor. Bu toplumsal uzlaşı kültürünün geliştirilmesi açısından çok değerlidir. Türk Danıştayı olarak özellikle idari yargı alanında uzlaşının ön plana çıkarılmasını hedefliyoruz. Bütün gayretimiz bu yönde. İdari yargıda ara buluculuk müessesesi yok ama sulh müessesesi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin diğer alanlarını, idari yargıda daha yaygın hale getirmeliyiz." diye konuştu.
Türkiye'nin istikrarını hedef alan terör saldırılarında ve 15 Temmuz başarısız hain darbe girişimi nedeniyle hayatını kaybeden şehitlere Allah'tan rahmet, yüce millete, ailelerine başsağlığı, gazilere acil şifalar dileyen Güngör, "Kuzey Irak ve Suriye'de, özgürlük ve demokrasi için terör örgütlerine karşı savaşan kahraman askerlerimizin en kısa sürede zaferle dönmelerini, ülkemizde ve tüm dünyada istikrar, huzur ve güvenin egemen olmasını diliyorum." diyerek sözlerini tamamladı.
Oturumda daha sonra Ukrayna Yüksek Ekonomi Mahkemesi Başkan Yardımcısı Sergey Mogyl da "Ukrayna'daki Ekonomik Mahkemeler Tarafından Davaların İncelenmesinde Arabuluculuk Müessesesinin Uygulanmasına İlişkin Güncel Konular", Lübnan Yargıtay Üyesi Mohammed Mortada "Tahkim ve Arabuluculuk Arasındaki İlişki", İngiltere'den Kıdemli Öğretim Üyesi Dr. Amel Ketani "Arabuluculuk: İngiltere ve Galler'de Yasal Çerçeve" başlıklı konuşma yaptı.
