Tütün Tarlalarında Tıbbi ve Aromatik Bitkiler Yetiştirilecek

- Samsun'da tütün tarımının son yıllarda yüzde 30 oranında azalması üzerine, tarım alanlarına lavanta, rezene, kekik, nane, fesleğen ve adaçayı gibi alternatif bitkiler ekilebileceği bildirildi

OMÜ Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Çamaş :

"Samsun'da azalan tütün alanlarında çemen, lavanta, oğulotu, kişniş, rezene, nane, kekik, çörekotu, fesleğen, adaçayı gibi alternatif bitki ekimi önem taşımaktadır"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bafra Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necdet Çamaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de azalan tütün üretimine alternatif olarak gelecek vadeden tibbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesine önem verdiklerini söyledi.

Tütünün her ne kadar sağlık açısından olumsuzluğu olsa da üreticisi ve tüketicisinin her zaman olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Çamaş, tütün üretiminden vazgeçen ve kalitesiz üretime neden olan taban arazilerde, gelecek vadeden tibbi ve aromatik bitkilerin yetiştirilmesinin mümkün olduğunu açıkladı.

TEKEL'in tütün üretim sorumluluğundan vazgeçmesinin, çiftçiyi olumsuz etkilediğini savunan Çamaş, şöyle devam etti:

"Samsun kırsalında tütün tarımı yüzde 30 oranında azalmıştır. Bu azalma sonucu yaklaşık 17 bin 128 kişi işsiz kalmıştır. Samsun'da 2005 yılında 11 bin ton olan tütün üretimi 2009 yılına gelindiğinde 8 bin tona gerilemiştir. Bu nedenle Samsun'da azalan tütün alanlarında çemen, lavanta, oğulotu, kişniş, rezene, nane, kekik, çörekotu, fesleğen, adaçayı gibi alternatif bitki ekimi önem taşımaktadır. Samsun'da tütünden elde edilen 7 milyon liralık gelir ve buna bağlı olarak istihdam kaybını önlemek için tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği sosyal ve ekonomik sorumluluk olarak öne çıkmaktadır."

Tütün çiftçisine alternatif ürün önerisi

Dünya pazarında tıbbi ve aromatik bitkilere olan talebin her geçen gün arttığına dikkati çeken Çamaş, şunları söyledi:

"Özellikle sentetik ürünlerin zararlarının ortaya çıkmasıyla doğaya dönüş sloganı ile bu artış gelecek yıllarda daha da fazla olacaktır. Ülkemizin iklim yapısına bağlı olarak doğal floramızda çok sayıda bitki türü ve çeşidi mevcuttur. Ayrıca ülkemiz bu bitki çeşitliliği içerisinde doğadan toplanan ve kültürü yapılan tıbbi ve aromatik bitkiler açısından da büyük bir ekonomik potansiyele sahiptir. Son yıllarda tıbbi ve aromatik bitkiler piyasası yıllık yaklaşık 60 milyar dolara ulaşmıştır. Türkiye, coğrafi konumu, tarım potansiyeli, iklim ve bitki çeşitliliği sayesinde tıbbi ve aromatik bitkiler ticaretinde önde gelen ülkelerden biridir. Gelişmiş ülkelerdeki bitkisel ilaç, bitki kimyasalları, kozmetik ve parfümeri sanayilerinin girdisini oluşturan çok sayıda bitkisel ürün ülkemiz florasından sağlanmakta olup Türkiye'nin tıbbi ve aromatik bitki yetiştiriciliği yönünden ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıdır."

Tıbbi ve aromatik bitkiler içerisinde Türkiye'de kimyon, anason, kekik, çemen, rezene, nane ve kişnişin tarımının yapıldığını anlatan Çamaş, "Türkiye, dünya genelinde 100 ülkeye tıbbi ve aromatik bitki satımı yapmaktadır. Bu ülkelerin başında ABD, Almanya, Vietnam, Hollanda, Polonya, Brezilya, Kanada, İtalya ve Fransa gelmektedir. Türkiye'nin ihraç ettiği başlıca tıbbi ve aromatik bitkiler kekik, defne, kimyon, rezene, çemen, nane, adaçayı ve ıhlamurdur. Türkiye kekik ihracatında son yıllarda dünya lideri konumuna gelmiştir" ifadelerini kullandı.

Doç. Dr. Çamaş, "Tıbbi ve aromatik bitkilerin mevcut durumunu korumak ve artan pazarda yer almasını sağlamak için piyasanın istediği ürünleri, istediği miktar ve kalitede sunmamız önem arz etmektedir" dedi. - Samsun

Kaynak: AA / Güncel