Tüsiad Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Dinçer, eğitimin niteliği konusunda arzu edilen yerde olunmadığını belirterek, "Nitelikli eğitim demek, sadece nitelikli istihdam demek değildir. Nitelikli demokrasi, nitelikli toplum, nitelikli öğretmen, yani nitelikli birey demektir" dedi.

Dinçer, TÜSİAD'ın 2014 yılı ikinci Yüksek İstişare Konseyi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, TÜSİAD olarak parti gözetmeksizin hükumetlerle sadece politik anlamda yakın çalışmaya ve görüşlerini sunmaya özen gösterdiklerini kaydetti.

Krizin merkezinde olduğu düşünülen finansal sektör şişkinliğinin, devletlerin ve hane halkının olağanüstü borçluluğu sorunlarında kısmi mesafeler kat edilmiş olmasına rağmen, küresel koordinasyonda sorunların halen devam ettiğini aktaran Dinçer, tam anlamıyla bir küresel istikrar için bugüne göre çok daha ileri bir küresel işbirliği modeline ihtiyaç duyulduğunu dile getirdi.

Dinçer, 20. yüzyılın ortasında kurgulanan uluslararası örgütlenmenin, bugün karşı karşıya olunan küresel iktisadi sorunları ve küresel siyasi dalgalanmaları bertaraf etmekten oldukça uzak olduğuna işaret ederek, eski düzenin miadını doldurduğunu söyledi.

Küreselleşmenin yeni evresi olarak tanımlanabilecek bu dönemin temel hak ve özgürlüklerdeki talepleri, yönetimlerde daha özgürlükçü yapıları, toplumlarda ise sivilleşmeyi ve bireyi merkeze aldığını belirten Dinçer, şunları kaydetti:

"Doğal olarak otoriter rejimler, otokratik yapılar yıkılıyor, ancak yerlerini henüz arzu edilen düzeyde özgürlükçü ve sürdürülebilir siyasi yapılar alamıyor. Yaşadığımız eski sistemin küreselleşme baskısına direnç göstermesi olarak okuyoruz yaşadıklarımızı. İşte bugün küresel olarak yaşadığımız siyasi dalgalanmanın merkezinde gördüğümüz tam olarak budur. Bu dalgalanma, ne sadece bir mezhep savaşına, ne bir milli davaya, ne de bir finansal entegrasyon sürecine indirgenemez.

Dalgalanmanın temelinde kapsayıcılık eksikliği var, iktisat var, özgürlük ve demokrasi arayışı var. Bu nedenle G-20 yapılanmasını olağanüstü bir girişim olarak değerlendiriyoruz ve Türkiye 2015 yılında bu girişime ev sahipliği yapacak. TÜSİAD olarak G-20 ev sahipliğinin hem küresel dalgalanmanın azaltılması amacıyla, hem de Türkiye'nin itibarı açısından son derece önemli bir fırsat olduğunu, bu nedenle de bu girişime en yüksek desteği vermeye hazır olduğumuzu tekrar beyan etmek isterim."

"Otoritenin dalet duygusundan beslenmesi kritik önem taşıyor"

TÜSİAD Başkanı Dinçer, dünyadaki olağanüstü siyasi ve iktisadi hareketlenmenin özellikle bölgedeki izdüşümlerinin yoğun hissedildiğini belirterek, "Türkiye'nin içinde bulunduğu jeostratejik alan, özgürleşme çabalarının yoğun yaşandığı, devlet sistemlerinin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı, yoğun enerji üreten bir bölgede bulunmakta. Böyle bir dönemde Türkiye'nin bir yandan dünyaya entegrasyonunu sürdürmesi, diğer yandan da kalkınma ve refah politikalarını başarıyla hayata geçirmesi hiç de kolay değildir" diye konuştu.

Dinçer, bu olağanüstü geçiş döneminde toplumsal birliğin muhafaza edilmesi, toplumsal ortak paydaların güçlendirilmesi, belkide otoritenin en önce adalet duygusundan beslenmesinin kritik önem taşıdığına işaret etti.

62. hükümet programının gerek ihtiyaç duyulan kalkınma başlıklarına, gerekse rekabet gücünün artırılması yönündeki politikalara önemle işaret etmesinden memnuniyet duyduklarını anlatan Dinçer, "Beklentimiz bu programın önümüzdeki parlamento çalışma programı da dikkate alınarak önceliklendirilmesi ve etkili bir uygulama ile hayata geçirilmesidir" şeklinde konuştu.

Dinçer, eğitimin kalkınmanın en temel taşıyıcı unsuru olduğunu vurgulayarak, bugüne kadar eğitimin kapsayıcılığı ile, yaygınlığı ile ilgili önemli reformların hayata geçirildiğini anımsattı.

Eğitimin niteliği konusunda arzu edilen yerde olunmadığını aktaran Dinçer, "Nitelikli eğitim demek, sadece nitelikli istihdam demek değildir. Nitelikli demokrasi, nitelikli toplum, nitelikli öğretmen, yani nitelikli birey demektir. Ülkemizi 21. yüzyılın bilgi toplumuna yükseltecek ve ekonomide bizi ön sıralara taşıyacak nitelikte bir eğitimi hedeflemeliyiz. Genç ve dinamik nüfusumuza temel bilimlerde yetkinleşmeyi, sorgulamak ve analitik düşünceyi, yaratıcılık ve yenilikçiliği kazandırmaya ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

- İstanbul

Türkiye Ekonomi Haberler