TÜM KATEGORİLER
Türkiye, Somali'nin Tarihi ve Esas Ortağıdır"
Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, tüm dünyanın Somali'de yaşanan sıkıntılara seyirci kaldığı dönemde Türkiye'nin yanlarında olduğunu hatırlatarak, "Türkiye, Somali'nin tarihi ve esas ortağıdır.
NOUR GELLE GEDİ - Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud, tüm dünyanın Somali'de yaşanan sıkıntılara seyirci kaldığı dönemde Türkiye'nin yanlarında olduğunu hatırlatarak, " Türkiye, Somali'nin tarihi ve esas ortağıdır." dedi.
Cumhurbaşkanı Şeyh Mahmud, ülkesinin Türkiye ile ilişkileri, ertelenen seçimler ve terörle mücadele gibi konulara ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Somali halkının, Türkiye yönetimine ve halkına saygı duyduğunu, takdir ettiğini belirten Şeyh Mahmud, Türkiye'nin Somali'de birçok alanda önemli rol oynadığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Somali'nin geçirdiği en zor günlerde yaptığı ziyaretleri "tarihi" şeklinde nitelendiren Şeyh Mahmud şunları ifade etti:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2011 ve sonrasında gerçekleştirdiği ziyaretleri tarihi olarak nitelendirirsem abartmış olmam. Bu ziyaretler, şu an Somali'deki güvenlik ve istikrarın gelişmesinde başlangıç noktasıdır. Türkiye, tüm dünyanın dikkatini Somali'ye çekti. Bütün dünya Somali'nin yaşadığı sıkıntıları uzaktan izlerken yanımızda duran Türkiye tarihi ve esas ortağımızdır."
"Somali, Eş-Şebab vereminden kurtulacaktır"
Terörle mücadele konusuna ilişkin de Şeyh Mahmud, "Terörle mücadele Afrika'da, Asya'da Avrupa'da dünyanın her yerinde global mesele haline geldi. Somali de bu savaşta yerini aldı." dedi.
Ülkesinin terör tehdidine sınır koymayı başaran az sayıda ülkeden biri olduğunu ve yakın zamanda "Eş-Şebab vereminden" kurtulacağını kaydeden Şeyh Mahmud, geçmişte başkent Mogadişu'nun geniş bölümlerini ele geçirmiş olan bu örgütün, son zamanlarda tüm eklemlerinde ilerleyen bir zayıflama olduğunu söyledi.
Afrika Birliği Somali Misyonunun (AMISOM) askeri destek verdiği Mogadişu'nun Şebab örgütünü hezimete uğrattığını dile getiren Şeyh Mahmud, terörle mücadelenin sadece silahla olmayacağını, bunu besleyen ideolojiyle de mücadele edilmesi gerektiğini ifade etti.
Şeyh Mahmud, hükümetin Şebab örgütüyle mücadelede yeni bir politika izleyeceğini de aktararak, bunu, "Radikalizm düşüncesiyle mücadele edecek bilinç kazandırma, bilimsel merkezler açma, ülke ekonomisini güçlendirerek radikalizmi güçlendiren fakirlikle mücadele, gençlere istihdam imkanı sağlayarak aşırılıkçıların insan kaynağı ve mali kaynaklarını kurutma" şeklinde açıkladı.
"Seçimin vaktinde yapılması için çabalayacağız"
Eylül ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin kasım ayına ertelenmesi konusuna değinen Şeyh Mahmud, seçim bütçesinin yüzde 40'ını hükümetin ödemeye hazır olduğunu ve uluslararası toplumun da yüzde 60'ını vereceğini söyleyerek, ertelenmenin sadece mali sebeplerden kaynaklanmadığını, bunda büyük ölçüde teknik nedenlerin etkili olduğunu aktardı.
Şeyh Mahmud, "Seçimin vaktinde yapılması için ertelenmeye neden olan sebeplerin üstesinden gelmeye çabalayacağız."diye konuştu.
Hükümetin gelecek dönemde ülkeyi bekleyen siyasi ve güvenlik alanındaki sorunları aşacak güçte olduğunu vurgulayan Şeyh Mahmud, geçmiş dönemdekinin aksine seçime katılımı artırmak için federal yönetimi getirme gibi başarılı tecrübeleri olduğunu hatırlattı.
Somali Cumhurbaşkanı, "Somali hükümeti federal yönetimi oluştururken birçok zorlukla karşılaştı ancak başardı. Şimdi Hiran ve Orta Şibli'nin idari yapısını oluşturma sürecini tamamlamak üzere. Bunlar iki bölgeden oluşan son yerel yönetimler. Yerel yönetim başkanı ve yerel meclis üyeleri ekim ayında, ülkede genel seçim yapılmadan önce seçilecek." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanlığı seçimi
Yeni dönemde de cumhurbaşkanı seçileceğine dair kendisine güvendiğini söyleyen Şeyh Mahmud, "Yönetime geldiğimden beri ülkenin çok büyük bir aşama kaydettiği kimsenin itiraz etmeyeceği bir gerçektir." dedi.
Birçok vaadini yerine getirdiğine dikkati çeken Şeyh Mahmud, gelecek dönemde yönetime gelmesi halinde ülkeyi daha ileriye taşımaya hazır olduğunu, bu pozisyon için uygun gördüğü kişiyi seçmede son sözü Somali halkının söyleyeceğini belirtti.
"Somali toplumu, partilerin önemini kavradı"
Ülke siyasetinde etkin olan kabilelerden, partiler dönemine geçilmesine dair de değerlendirmede bulunan Şeyh Mahmud, söz konusu durumun, Somali halkının gerçekleştirdiği bir "sıçrama" olduğunu söyledi.
Şeyh Mahmud, şunları dile getirdi:
"Kabileler senelerdir ülke siyasetinde önemli rol oynuyordu. Ancak Somali toplumu, partilerin önemini kavradı. Bu, bir kişiye, kabile yerine fikirleri ve siyasi gündemleriyle kendisine hitap eden herhangi bir partiye mensup olma imkanı tanıyor. Kabilelerin sosyal yaşamda birçok faydası olsa dahi siyasette iş değişiyor. Bütün siyasiler bir kabileye mensup. Kabileler siyasette kendisini temsil edecek kişileri aday gösteriyordu. Kabileler devlet sistemiyle uyuşmuyor, özellikle de ülkenin her köşesini kontrol altında tutan güçlü bir devlet kurmakla bağdaşmıyor. Yani yıllarca kaos yaşanmasının ardından kabile mantığı dönemi geride kaldı."
Somali ile Kenya arasında 2012 yılında başlayan deniz sınırı sorunuyla ilgili Şeyh Mahmud, ülkesinin, bir damla suyundan vazgeçmeyeceğini, deniz ve kara sınırını savunmanın ülkesinin hakkı olduğunu vurguladı.
Sorunun çözümü için "müzakere fırsatının" artık mümkün olmadığını ifade eden Şeyh Mahmud, "Uluslararası Adalet Divanında uluslararası toplumun gözleri önünde bir yargılama olması için çalışıyoruz. Anlaşmazlık yaşanan bu davanın bizim lehimize sonuçlanacağına güvenimiz tam." ifadelerini kullandı.
