Haberler

Türkiye'de Kişi Başına Düşen Su Tüketimi Her Yıl Azalıyor

Türkiye'de Kişi Başına Düşen Su Tüketiminin Her Geçen Yıl Azaldığı Bildirildi.

Türkiye'de kişi başına düşen su tüketiminin her geçen yıl azaldığı bildirildi.

Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı, Çukurova Üniversitesi Mühendislik-Mimarlık Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Sedat Türkmen, Türkiye'nin üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke olmasına rağmen küresel ısınmayla birlikte su kaynaklarının sürekli azaldığını, alarm verdiğini söyledi. Türkmen, Türkiye'de kişi başına düşen su tüketiminin bin 430 metreküp/yıl olduğunu, uzmanlara göre bin 700 metreküp/yıllık kişi başına tüketimin altının yetersiz sayıldığını belirterek, "Dünya ortalaması 7 bin 600 metreküp/yıl ve Afrika ortalaması bile 7 bin metreküp/yıldır. 1960'ta nüfusu 28 milyon iken kişi başına 4 bin metreküp/yıl kadar su tüketilen ülkemizde 2030'da nüfusumuzun 100 milyona çıkması durumunda kişi başına ortalama su tüketimi bin 100 metreküp/yıla düşecektir" dedi.

Türkiye'de suyun yüzde 72'sinin tarım, yüzde 18'inin evsel ve yüzde 10'unun da endüstride kullanıldığına dikkat çeken Türkmen, şunları kaydetti:

"Tarımsal sulamanın yüzde 88'i salma sulama. Kentlerdeki kayıp kaçak oranı yüzde 40'lara ulaşmaktadır. Belediyelerin yalnızca yüzde 8'inde arıtma tesisi vardır. OSB'lerde atık suyun yüzde 25'i arıtılmadan çevreye salınmakta, 1 litrelik atık kirli su 8 litrelik tatlı suyu kirletmektedir. Türkiye'de 50 yılda sulak alanların yarısı yok olmuştur. 50 yıl önce yaklaşık 2,5 milyon hektar sulak alana sahip olan Türkiye'nin 1 milyon 300 bin hektarlık sulak alanını kaybettiği bilinmektedir." 200 bine yakın kaçak kuyu açılarak sulama yapılan İç Anadolu'da Eşmekaya ve Ereğli sazlıklarının kuruduğunu vurgulayan Türkmen, "Akşehir Gölü neredeyse çöl oldu. Beyşehir, Meke ve Tuz Gölü ile Sultan Sazlığı da kuruma tehlikesiyle karşı karşıya. Akşehir'de 15 yıl önce 350 bin kilometrenin üzerinde sulak alana sahip olan göl, bugün tam bir çölü andırmaktadır. Geleceği düşünmeden açılan çok sayıda kaçak su kuyularıyla yeraltı sularının gölleri ve diğer sulak alanları beslemediği, dolayısıyla bu alanların kuruduğu görülmektedir" diye konuştu.

Türkmen, geçen yaz birçok büyük kentte su sıkıntısı yaşandığını, kuraklık ve küresel ısınma gerekçe gösterilerek mazeret arandığını, Türkiye'nin bütün yer altı suyu akiferlerinde önemli bir tükenme süreci yaşandığını, su düzeylerinin hızla düştüğünü, bütün kıyı akiferlerine deniz suyu girdiğini ve tuzlandığını kaydetti.

Yeraltı suyu kaynaklarının kirlenmesinin ise hızla ilerlemekte olduğunu, ancak bunu idare edecek, koruyacak, tedbir alacak bir merci konusunda eksiklik olduğunun altını çezen Türkmen, şöyle devam etti:

"Herkese yeterince su sağlanması bir kamu görevidir. Su tutumlu dağıtılmalı ve kullanılmalıdır. Bu kaynağın yönetimi demokratik ve katılımcı olmalıdır. Su yeryuvarına ve insanlarla birlikte her türe aittir. Mademki su sınırlı bir kaynaktır, ekosistemin bir parçasıdır, toprak ve biyokütleyle ilişkilidir; o zaman bütün su kaynakları doğal havzalarında kalmalıdır. Kirletilen su arıtılmalı, dönüştürülmeli ve doğaya yeniden ancak böyle salınmalıdır." (FK-MT-CC-Y)

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title