TÜM KATEGORİLER
Tedavi Olmayı Bekleyen Engelli Vefat Etti
Ağrı’da, tedavi olmak için gelecek yardımı bekleyen 4’ü engelli beş kardeşin en büyüğü olan Sezer Çetin hayatını kaybetti.
Fevzi Çakmak Mahallesi’nde ikamet eden Çetin ailesi, küçük yaşlarda yakalandıkları hastalık nedeniyle yürüme yetisini kaybeden, ancak kök hücre tedavisiyle yürüyüp koşmanın hayallerini kuran engelli 4 çocuğunun en büyüğü Sezer'in ölümüyle şok oldu.
Sezer’in vefat haberini duyan arkadaşlarından Orhan Kaya (18), “Sezer çok iyi bir arkadaştı. Kendi halinde yaşayan bir kardeşimizdi. Ölüm haberini aldık ve yıkıldık. Sezer, çok yardımsever bir insandı. Mahallede kimseyle arası kötü değildi” dedi.
Sezer Çetin’in vefat etmeden önce hastaneye götürüldüğünü ifade eden Abdullah Yıldız, hastanede soğuk algınlığı denilerek eve gönderildiğini iddia ederek şunları söyledi: “Sezer ani bir şekilde vefat etti. Vefat etmeden 1 gün önce hastaneye götürülmüş. Hastanede soğuk algınlığı denilerek iğne ve serum verip eve göndermişler. Eve geldikten sonra sabaha karşı vefat ediyor.”
Sezer’in hastalık nedeniyle mi yoksa başka bir nedenle vefat ettiğinin yapılacak otopsi sonucu ortaya çıkacağı belirtildi.
İHA muhabirinin daha önce yapmış olduğu bir haberde, Sezer Çetin, en büyük isteğinin kendisi ve kardeşlerinin kök hücre tedavisiyle iyileşip yaşıtları gibi yürüyüp koşmak olduğunu söylemişti. 21 yaşında hayata veda eden Sezer Çetin, vefat etmeden bir süre önce İHA'ya şöyle açıklama yaptı: “21 yaşındayım. Ben hastalığa yakalandığımda 9-10 yaşlarındaydım. Hastalık önce topuklardan başladı sonra yere bağımlı olarak kaldım. Babam beni hastane hastane dolaştırırken, diğer kardeşlerimde tek tek hastalığa yakalandı. Engellilerle ilgili internet sitelerine girip, engelli gruplarına katılıyorum. Hastalığımızla ilgili kök hücre tedavisi uygulaması olduğunu duydum. Böyle bir tedaviden ben ve kardeşlerim yararlanmak istiyoruz. Şu an kirada oturuyoruz. Bir evimiz olsa iyi bir yaşam sürdürsek çok iyi olurdu. Babam 24 saat bizimle ilgileniyor. Eğer çok önemli bir işi yoksa dışarı dahi çıkmıyor. Babam olmasa günlük ihtiyaçlarımızı bile göremeyeceğimiz bir haldeyiz."
AHMET YILMAZ
AĞRI
