Haberler

Sulak Alanlarımız "Çöl Etkisi"Ne Girecek

AKÜ Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Özdemir: "Küresel ısınmayla birlikte çöl etkisi genişleyeceği için Türkiye'nin en önemli sulak alanları durumundaki göllerde de bir geri çekilme bekleniyor" "Yaptığımız bazı değerlendirmelerde kurak geçen yıllar mevcut. Bu yıllarda doğal ihtiyacı.

ALİ KEMAL AKAN - Küresel ısınmanın, çöl bölgelerine komşu ülkeleri tehdit ettiği ve bu ülkelerin başında da Türkiye'nin geldiği, çöl etkisi genişleyeceği için Türkiye'nin en önemli sulak alanları durumundaki göllerde de bir geri çekilme beklendiği bildirildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ali Özdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, küresel ısınmanın, çöl bölgelerine komşu ülkeleri tehdit ettiğini, bu ülkelerin başında da Türkiye'nin geldiğini belirtti.

Türkiye'nin, güneyindeki büyük Sahra Çölü, Suudi Arabistan ve Suriye çöllerine komşu olduğunu dile getiren Özdemir, dolayısıyla kurak periyotlardan zaman zaman Türkiye'nin tamamının etkilendiğini ifade etti.

"Küresel ısınmayla birlikte çöl etkisi genişleyeceği için Türkiye'nin en önemli sulak alanları durumundaki göllerde de bir geri çekilme bekleniyor" diyen Prof. Dr. Özdemir, Eber ve Akşehir göllerinin de bu kapsamda küresel ısınmanın tehdidi altında olduğuna işaret etti.

Özdemir, küresel ısınmanın bu haliyle devam etmesi durumunda 2020 yılında buharlaşma nedeniyle su kaybının ortaya çıkacağını vurguladı.

Şehirleşmenin artmasının da göllerdeki su seviyelerinin azalmasında etkili olduğunu aktaran Özdemir, gerek tarımsal gerekse de kentsel amaçlı olarak suya büyük ihtiyaç duyulduğunu, kentlerin artan su ihtiyacı ve tartımda bu suların kullanılması nedeniyle göllere daha az su geldiğini söyledi.

Akşehir ve Eber göllerinin, bölgedeki hayvancılığın yanı sıra sebze ile meyveciliğin sigortası olduğunu dile getiren Özdemir, şunları kaydetti:

"Sultan Dağları'nın suları, Eber ve Akşehir'e ulaşırken dağın eteğinde bulunan Çay, Eber, Sultandağı, Akşehir yerleşim alanlarında da çok verimli arazi oluşturdu. Bu verimli araziler, aynı zamanda meyveciliğin en kaliteli yapıldığı alan durumundadır. Göllerin en önemli katkılarından birisi, çevrenin mikroklimasını düzenlemesidir. Artan nisbiyle, bölgedeki meyveciliğin daha kaliteli olmasının teminatıdır. Göl çevresinde, otlak durumunda oldukça geniş bir alan var. Afyonkarahisar, Türkiye'de büyükbaş hayvancılığın en fazla yapıldığı ve bu alanda ürünlerin en fazla olduğu illerden birisidir. Bu alan, aynı zamanda hayvancılığa da katkı sağlıyor."

Eber ve Akşehir göllerinin kuruması durumunda eskisi kadar kaliteli elma, kiraz gibi yörenin tanınmış ürünlerinin yetiştirilemeyeceğini bildiren Özdemir, "Çünkü bu diğer bölgelerde de görüldü. Tarımdaki kalite ve verim kaybı nedeniyle kurutulan sulak alanlara yeniden hayat vermek adına, su takviyesi yapılarak canlandırılmaya çalışıldı. Bunların örnekleri var. Verim de düşer, kalite de düşer. Yörede meyvecilik açısından kaliteli ürünler elde ediliyor, verimde de kayıp yaşanabilir" diye konuştu

-Akşehir ve Eber göllerine adeta "ikiz çocuklar" gibi bakılmalı

Akşehir ve Eber göllerine adeta "ikiz çocuklar" gibi bakılması gerektiğine dikkati çeken Özdemir, şöyle devam etti:

"Afyonkarahisar ve Konya valiliklerinin göl havzasında birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bir su planlaması yapılmalıdır. Göl seviyesi azaldığında, çevredeki göletlerden ve barajlardan su verilmesi yoluna gidilebilir. Ancak yaptığımız bazı değerlendirmelerde kurak geçen yıllar mevcut. Bu yıllarda doğal ihtiyacı karşılayacak su bulmak zorlaşır. Göl havzası dışından bir akarsuyu veya bir başka barajın suları Eber Gölü'ne kanalize edilebilir." - Afyon

Kaynak: AA / Güncel

Türkiye Akşehir Eber Politika Güncel Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title