TÜM KATEGORİLER
Terim Kurul'a Gitmeyecek
G.Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, Maraton programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
G.Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, Maraton programına katıldı. Terim, katıldığı programda şu açıklamalarda bulundu:
"Ben sadece kendim için değil, Bursa'da Ertuğrul Atıldı, Yılmaz Vural atıldı. Muhakkak ki iğneği kendimize batıralım önce. Türk futboluna bu kadar hizmet etmiş bir Fatih Terim'i atarsan yanlış olur."
"Benim yaşam felsefem şudur. Başarılı bir insanı itibarsızlaştırmak başarısız insanların planıdır. Haksız olduğum zaman haksızım diyorum. Geçen sefer hiçbişey yapmamışken üç maç ceza aldım. Sana küfür de etmeyeceğim, hakaret de etmeyeceğim dedim, çıktı zaten ortaya. Ondan da ceza aldık"
"Bir çok gazeteci ceza avukatı, hakim, savcı oldu. Yanlış yönlendirme ile ilgili tüm haberler ile ilgili yasal hakkımı kullanacağım"
"Hakem hakkında 2 sene tek kelime etmedim. Real Madrid maçından sonra kibar da olsa söyledim. Onlara söylüyoruz, bizimkilere söylemiyoruz."
"Bana sadece yönetim kurulum hesap sorar. Hakem kötü de yönetim gösterebilir, hata da yapabilir. Antalya'da hakemler seminer yapıyor. Güzel. Biz de oyunun bir parçasıyız. Bizi neden çağırmıyorlar."
"Avrupa'da hakemler ve futbolcular senede 2-1 kere biraraya geliyor. Bizde neden böyle bir uygulama yok. Bir olay oluyor ben 3 maç ceza alıyorum. Fikslendi."
"Hakemlerin kararlarında bir niyet sezdiğim için itiraz ediyorum. Özür de dilerim ben hata yaparsam. Koridorda daha odaya gitmeden hepimiz sarılıyoruz. Her platformda hakemleri savunuyoruz. Biz top oynayanlar, kenarda oyunu daha iyi süzebiliyoruz. Oynamayanlara göre oyunu süzmemiz daha kolay."
"Bu sefer bir komplo teorisi olduğunu seziyorum. Gidip ifadenizi veriyorsunuz, temsilci, gözlemci, disiplin komseri dahil toplam 7 kişi. Bu kişiler ne yazıyorsa o karar alınıyor. Sana küfür de etmeyeceğim, hakaret de etmeyeceğim dedim iş benim tehdit ettiğime döndü. Beraberce bu işi nasıl götürürüz diye düşünmemiz lazım. Dördüncü hakeme bakın maç içerisinde ne kadar bizim önümüzde durdu, ne kadar diğer taraflara gitti."
''KOMPLO TEORİSİ OLDUĞUNU SEZİYORUM''
"Hakemlerin kararlarında bir niyet sezdiğim için itiraz ediyorum. Özür de dilerim ben hata yaparsam. Koridorda daha odaya gitmeden hepimiz sarılıyoruz. Her platformda hakemleri savunuyoruz. Biz top oynayanlar, kenarda oyunu daha iyi süzebiliyoruz. Oynamayanlara göre oyunu süzmemiz daha kolay."
"Bu sefer bir komplo teorisi olduğunu seziyorum. Gidip ifadenizi veriyorsunuz, temsilci, gözlemci, disiplin komseri dahil toplam 7 kişi. Bu kişiler ne yazıyorsa o karar alınıyor. Sana küfür de etmeyeceğim, hakaret de etmeyeceğim dedim iş benim tehdit ettiğime döndü. Beraberce bu işi nasıl götürürüz diye düşünmemiz lazım. Dördüncü hakeme bakın maç içerisinde ne kadar bizim önümüzde durdu, ne kadar diğer taraflara gitti."
"BENİ KİMSENİN İTİBARSIZLAŞTIRMAYA HAKKI YOK''
"Ben bugün, ceza biraz daha artsın diye basın tribününe girecektim. Bazıları da sevinir. Bugün hiç istemediğim bir şekilde sokak ortasında basın toplantısı yaptım."
"Benim hakemlerle hiç bir işim olmadı. Hiç bir kötü diyaloğum yoktur. Hakemleri biraz daha hoşgörüye davet ediyorum. Yine söylüyorum, iğneyi de çuvaldızı da kendime batırıyorum."
"Beni kimsenin itibarsızlaştırmaya hakkı yok, 'otur oraya, kalk' böyle şeyler olmaz. Ortada örgütsel bir yapı var diye düşünüyorum. Gözlemciye 'Bunları da yazın' diye söyledim zaten."
"Orduspor maçında soyunma odasına girdim. Çayımı içtim, taktiğimi verdim. Yüzümü yıkadım. Tam paltomu giydim sahaya çıkacağım, Şükrü Hanedar geldi. 'Hocam hakem seni atmış' dedi. Şimdi ben size soruyorum. Bu hakem devre arasında herhangi bir telefon konuşması yapmış mıdır, yapmamış mıdır?"
"Hakemin kararına tepki gösterdiğimi söylüyorum. Cezalarda adalet yok. Kime ne veriliyor, kim ne yapılıyor. Hakaret etmeden küfür etmeden bize ne oluyor. Bizi yaptığımız ayıpla baş başa bıraksanız ne olur peki? Her gün uygun adım atacağız diye bir kural yok. Türk futbolu için bu kadar hizmet etmiş, edecek olan bir insana bu yapılmaması lazım. Sabah ben Real Madrid maçı için hazırlığımı tamamlamam lazım. Şimdi savaştan çıktık resmen. Nasıl olacak?"
"Schalke maçında 3. golü attığımız anda sahanın içine 30 kişi girdik. Hadi ben antrenörüm, herkes oyuna girdi. Aynısı burda olsa, şimdi sahadan atılmıştık. Bize ayrılan bölüm çok kısıtlı. Aslan terbiyecisi gibi, yani ben orada 1 adım ileri gitsem ne olacak. Belli ki orada oyuncuma bir şeyler söylüyorum"
"Bazı hocalar, meşhur olmak için başarılı oyuncuları kadro dışı bırakırlar. Tekrar söylüyorum. Benim üzerimden prim yapmaya çalışmasınlar. İtibarsızlaştırmak sığ kafalı insanların işidir."
"Adil olmak zorundayız. Adalet hepimize lazım. Nefret tohumları ekilmeye başlandı. Gökhan'ın cezasını neden kaldırmıyorlar? Avrupa'da örnekleri var. Görüntülerden ceza da verilmiyor. Bir mağduriyetin hissi içerisindeyim. Biz oyuncu tükürmedi diyoruz. Federasyon başkanı tükürdü diyor ceza veriliyor."
Ben oyunu saniye saniye yaşayan bir insanım. Top gelmese topu da yeri atmam. Nasıl dolduysam artık, orada Drogba düşürüldü, arkasından kırmızı kart. Beni rakip falan ilgilendirmiyor. Ben Disiplin Kurulu'na gittim, her şeyi dürüstçe anlattım. Ancak bundan sonra Disiplin Kurulu'na ifade vermeye gitmeyeceğim. Hiç bir şeye yaradığı yok. Disiplin Kurulu'nda geçen sefer, ifade verdim. Karar vermek için toplandılar. Ben kararı evde almak istediğimi söyledim. Arkasından koridora bir çıktım, baktım bütün komitenin elinde telefon var. Bir yerlere servis ediliyor"
"Topu yere attığımda, tribüne gönderileceğim Kuran çarpsın aklıma gelmedi. Topu yere attım diye hoca tribüne mi gönderilir"
