Haberler

Arena'da Siftah Servet'ten

Son günlerde karmaşa yaşayan Galatasaray için Sıvasspor'dan tek golle alınan üç puan çok şey ifade eder.

Son günlerde karmaşa yaşayan Galatasaray için Sıvasspor'dan tek golle alınan üç puan çok şey ifade eder. Oyun için söylenecek şey de şudur; çok çaba az randıman!...

Culio, Kazım, Yekta, Emre sonradan giren Stancu gibi yetenekli ve topla iyi oynayan oyuncular olmasına rağmen takımı rahatlatan gol iki beceriksiz adamdan geldi;

Barış pası verdi Servet golü attı!

Güzeldi ama biraz komikti! Servet; Ali Sami Yen'deki kapanış maçında da attığı şahane röveşata gol ile tarihe imzasını atmış oldu. İlginçtir, elli sene sonra herkes Galatasaray'ın golcü forveti Servet'miş diyecek.

Futbol işte böyle bir oyun.

Sıvasspor'a gelince; çok fazla tekme attılar. Culio yerden kalkmadı. Keza Ayhan… Bu kadar sertliğe gerek yoktu. Zaten topla oynama oranları Galatasaray'ın tekme yediğinin tipik göstergesiydi. Galatasaray topa sahip olmada % 65 öndeydi. Sıvasspor da peşine takıldı, durduramayınca bastı tekmeyi.

Düşünün Galatasaray'da daha; Arda, Baroş, Kewell, Neil, Pino kalede Zapata yok!

Yani takımın yarısı yok.

Yekta ve Stancu da yeni.

Bunlar da takıma oturursa Galatasaray zor günleri aşar.

Hagi'li takımın 9. bitirdiği ilk yarıdan sonra ikinci yarıya 7. sırada başlaması moral oldu.

Her ne kadar Galatasaray'da futbol adına mücadeleden başka fazla güzellik olmasa da Türk Telekom Arena'nın güzelliği üç puanla birleşince taraftarın da keyfi geldi.

Galatasaray taraftarı nice koltuk sahiplerinden olgun

Büyük bir özveriyle stada koşan ve Arena'yı doldurarak Galatasaraylı oluştan ince örnekler veren taraftarlara da alkış tutuyorum. Günün polemiklerine katılmayarak takımlarını ve bizleri yönetenlerden çok daha centilmen olduklarını göstermiş oldular.

Gündüz, üç büyük takımın futbola siyasetin karıştırılmaması için ortak protesto yürüyüşünü de olumlu bir adım olarak algılıyorum.

Stat çıkışı yaşanan eziyeti de takımlarının geleceği için, bir süre hoşgörüyle karşılayacaklarından eminim. Güzele kavuşmanın zorluğunu yaşamak onun kıymetini daha iyi anlamaya yarar.

Nasıl olsa Arena'da 15'te bir maç oynanacak.

Ayda iki gün eziyet yaşanacak ama Arena'da otuz gün de çalışma fırsatı olacak. Eksikler giderilecek.

Culio, Stancu ve Yekta

Culio'nun takıma uyumu çabuk oldu. Gücü, yeteneği ve de oyuna asılması çok güzel. Topla fazla oynaması sıkıntı yaratıyor. Her şeyi kendi yapmak istemesini biraz da takımın diğer elemanlarının düz topçular olmasından kaynaklandığını zannediyorum. Bakıyor ki ötekiler sonuca gitmekten uzak basıyor çalımı. Hagi bunun önüne geçmeli.

Culio'nun; Baroş, Stancu, Arda ve Kewell ile daha başarılı olacağını, onların da katkılarıyla takım oyununa daha fazla katılacağını tahmin ediyorum. Culio, Galatasaray'ın eksiğini dolduracak bir oyuncu.

Stancu'yu yarım saat seyredebildik. Olumlu işler yaptı. Forvete pozisyon yaratmada ve gole ulaşmada faydalı olacak. Klas bir oyuncu. İlk maçı olmasına rağmen kendinden emindi.

Yekta en çok koşandı. Koştu ama tek başına krosa çıkmış gibiydi. Takımla iletişimi zayıftı. Kendisinden mi kaynaklandı takımdan mı anlayamadım. Yoksa Kasımpaşa'da yukarı doğru Galatasaray'a gelişi mi yalnızlık yarattı bilemedim. Çok mücadele etti gibi gözüktü, takıma katkısı bireysel illüzyonda ileri gitmedi.

Yekta kuvvetli bir oyuncu. Galatasaray'a forvette ofans-defans için herkesin oyuna girdiği çağdaş futbolda çok faydalı olur. Bu kumaş onda var. Kendinden emin ve topu iyi kullanıyor. Ancak, Yekta ve Culio'nun Barış ve Ayhan'la başarılı olması pek mümkün değil. Galatasaray topa sahip olmada zorlanıyor. Güç var kalite hala yok.

Kazım da uçarak atmak istediği kafalarla iki kez gol oldu ama topa vuramadı! Kazım hep son topları diriltmeye çalışıyor. Top ona gelince biraz ferahlıyor. Bilinçli hareketler görebiliyoruz ama Kazım da yüzde elli randımanla oynuyor. Gerek mevkii gerek takım bütünlüğü açısından o da zorlanıyor. Galatasaray iyi ama uyumlu bir takım görüntüsü henüz vermiyor.

Pino'nun bu takıma sürat getireceğini zannediyorum.

O zaman da Hagi zorlanacak.

Eleman çok;

Arda, Baroş, Kewell, Pino, Kazım, Culio, Stancu, Yekta, Emre Çolak, Ayhan, Mustafa Sarp, Barış, Lorik'le 13 kişilik bir forvetten ilk 11'e koyacak sadece 6 futbolcu seçmek çok zor olacak.

Arda'nın da sakatlığı son anada çıkınca Galatasaray'ın forvetinde Culio'dan başka top taşıyacak adam kalmadı.

Emre Çolak da topla iyi ama etkisi zayıf!

Sıvasspor sert ve golden uzak

Galatasaray maçı kazandı ama sakat vermediğine dua etmeli. Sıvasspor çok sert oynuyor. Navratil, Hayrettin, Rada balta gibiler. Belki iyi oyuncular ama futbola çirkinlik katıyorlar.

Sıvas'ın forveti de yok. Gol atmaları zor. Buna rağmen iki pozisyona girdiler ki gol olmaması mucize. Birini kaleci Ufuk kurtardı, öteki direkten döndü. Galatasaray maça yenik de başlayabilirdi. Bir pozisyon da o zaman kaçtı.

Tek Mehmet Yıldız'la olmuyor. Sakatlıktan sonra pek faydalı olamıyor.Sıvasspor rakiple iyi mücadele ediyor ama gol yollarında tıknefes!

Maçtan bir not;

Bu kadar güzel Arena Stadı'nda bile ikinci yarı tribünlerdeki basamaklar yine doldu. Kimse ikaz etmedi.

Maalesef insanımız da çok pis. Eline geçeni yere atıyor, canım stat pislik içinde. Yerdeki çöplerden utandım. Daha dün bir bugün iki…

Neyse Galatasaray iyi başladı. Bu takım birbirine alışırsa keyif verir.

Mekan da oynatır.

Kaynak: Haberler.Com / Spor

Spor Haberler

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title