Haberler

Soma Davasında Sanıkların İfadelerinin Alınmasına Devam Ediliyor

Soma davasında sanıklardan ilk ifadeyi veren Soma Kömürleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan yüreklerine 301 ateş düştüğünü belirtirken, Genel Müdür Ramazan Doğru kariyerinin 13 Mayıs’tan sonra yerle bir olduğunu söyledi.

Soma davasında sanıklardan ilk ifadeyi veren Soma Kömürleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan yüreklerine 301 ateş düştüğünü belirtirken, Genel Müdür Ramazan Doğru kariyerinin 13 Mayıs'tan sonra yerle bir olduğunu söyledi. İşletme Müdürü Akın Çelik ise, ölmeyi dilediğini ve her gece yatağında ağladığını ifade etti.

Manisa'nın Soma ilçesinde hayatını kaybeden 301 işçiyle ilgili görülen davada Soma Kömür İşletmeleri A.Ş'nin sahibi Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru ve İşletme Müdürü Akın Çelik'in ifadeleri alındı. Sanıklardan ilk ifadeyi veren Can Gürkan yüreklerine 301 ateş düştüğünü belirtirken, Genel Müdür Ramazan Doğru kariyerinin 13 Mayıs'tan sonra yerle bir olduğunu, İşletme Müdürü Akın Çelik ise ölmeyi dilediğini ve her gece yatağında ağladığını ifade etti.

Can Gürkan, sözlerine kazada hayatını kaybedenlere rahmet ve ailelerine başsağlığı dileyerek başladı. Bunun üzerine salonda bulunan şehit madenci yakınları, "Sen başsağlığı dileme" diyerek tepki gösterdi. Gürkan, "301 ocağa ateş düştü ama inanın bizim de yüreğimize 301 ateş düştü " dedi.

"BİLİRKİŞİ RAPORU OLAY YERİNE GİTMEDEN HAZIRLANDI"

Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. hakkında bilgi veren Gürkan, 1982 yılında kurulduklarını ve 30 yıllık tarihlerinde hiçbir göçük, patlama, en ufak bir olay bile yaşanmadığını ifade etti. Kazadan sonra bilirkişi raporunu heyecanla beklediklerini belirten Gürkan, "Rapora eklenmesi için bizim de taleplerimiz oldu. Ancak hiçbirine yer verilmediğini gördük. Raporda şirketimiz sanki küçük bir şirket, hiyerarşik düzeni olmayan mühendis çalıştırmayan bir şirket gibi hissettirildi. Biz 6 bin 700 kişi istihdam ediyoruz. 150 maden mühendisi çalışıyor. Soma Kömür İşletmeleri Genel Müdür Ramazan Doğru tarafından yürütülmektedir. Kendisinin yaptığı atamalara Eynez İşletmeleri kurulmuştur. İşletme müdürlüğünü de 25 yıllık deneyimi olan fakülte birincisi Akın Çelik yürütmektedir. Uzun yıllar uzmanlaşmaya önem verdik. Her birim kendi birimine bakar. Yapılan her iş uzman tarafından yapılır. 400 kişilik bir idari kadro vardır. Buna rağmen küçük bir işletmeymişiz gibi hissettirildi. Biz tutuklu kaldığımız sürece en çok bu kazanın neden olduğunu merak ettik. Maalesef tutuklu olduğumuz için araştıramadık. Bilirkişi raporunun da olay yerine gitmeden keşif yaptığını öğrendik. Olay yerine gidilmesini talep ettik ancak gidilmedi. Ardından bakanlık ve TBMM komisyonu da rapor tuttu. 3ü de birbirinden farkıydı. TBMM komisyon raporunda olayın yangın olmadığı belirtildi" diye konuştu.

"BU KAZA NASIL OLDU, BUNU BİLMEK İSTİYORUZ"

Kazanın her birini derinden yaraladığını ifade eden Gürkan, şöyle konuştu:

"Şirkete önyargılı bir yaklaşım var. Soma Kömür İşletmeleri'nde yenileşme bedeli 500 milyon TL'yi bulmuş durumda. Ben kendim finansman uzmanıyım. Deneyimli kadro altında bu kaza nasıl oldu bunu bilmek istiyoruz. Bir daha böyle benzer bir kaza olmaması açısından bu çok önemli bir husustur. Enerji sektörünün geleceği açısından da bu kazanın çok iyi incelenmesi lazım. Olay yerine gitmeden sadece yoruma dayalı bilirkişi analizi yapıldığı olay yerine giden iki heyet tarafından da söylendi. En büyük gururumuz tertemiz sicilimizdi, bu olay bizi derinden yaraladı. Bizi yargı sürecinde alınabilecek her sonuçtan daha fazla yaraladı. Böyle bir ithamı üzülerek karşıladık. Bu kazanın nasıl olduğunu anlamak en büyük arzum. İnşallah adalet de yerini bulur."

Şahsına yönelik suçları tam olarak kabul etmediğini ifade eden Gürkan, "Ben 14 yıldır bu şirketin finansmanıyla uğraşıyorum. Benden şirketin eksikliğiyle ilgili hiçbir şey talep edilmedi. Edildiği sürece de karşılanmayan hiç bir şey yoktur. Şu aşamada talebim tahliye edilmek ve ilerisi için beraatimi istiyorum" dedi.

"BANA HERHANGİ BİR EKSİKLİKTEN BAHSEDİLMEDİ"

Kendisine sensörlerin dikkate alınmaması, havalandırma sistemi sorunları, yer altı işçi sorunlarının artmasının risk oluşturmasının, ekipman, maske, haberleşme, tahliye planı, iş eğitimi eksikliği gibi birçok suç isnat edilen Gürkan, bu suçlamalara da şöyle yanıt verdi:

"Bana bilgileri Ramazan Bey verir. Malzeme eksikliğinden bahsediliyor. Çalışanlarına aylık 20 milyon TL veren ve bu boyutta çalışan bir şirket olarak olası ihtiyaçların karşılanmaması söz konusu değildir. Herhangi bir konuda bilgim yok. Sensör için ayrı bir ekip var. İşçi eğitimi için hem bir ekip hem de dışarıdan anlaşmalı bir üniversite vardır. Bana herhangi biri eksikliklerden bahsetmemiştir. 6 bin 700 kişiye iş veren bir grup olarak bugün bu duruma gelmek istemezdik."

"İNSANLAR PANİKLE SAĞA SOLA KOŞUŞTURUYORDU"

Sözlerine rahmet ve başsağlığı dileyerek başlayan Ramazan Doğru da, bir daha böyle kazaların yaşanmaması için dua ettiğini ifade etti. Soma İşletmeleri'ndeki görevi hakkında bilgi veren Doğru şunları söyledi:

"Ben Soma Kömür İşletmeleri'nde 6 ayrı firmanın genel müdürüyüm. Yönetim kuruluna bağlı çalışıyorum. Görevim işletmelerde vuku bulan ihtiyaçları işletme müdürü ile görüşerek yönetim kuruluna aktarmaktır. Ben Soma Kömür İşletmeleri'nde işveren vekilliği yapıyorum ancak sadece protokol olarak. Olayın olduğu gün Soma'da mevcut olan Işıklar işletmesindeydim. Saat 15.20 sularında işletmeden bir arkadaşım ocaktan yoğun bir duman çıktığı ile ilgili mesaj attı. Son sürat aracımla yol aldım. Başka birisi de telefon açarak trafo patlaması olduğuna dair söylentilerin olduğunu bildirdi. 10-15 dakikada işletmeye ulaştım. İnsanların panik içerisinde sağa sola koştuğunu gördüm. Daha sonra ekiplerden yardım istedim. Ardından içeriye temiz hava vermek için çalışmaya başladık. Havanın temizlendiği taraftan ocağa girdik ancak hızlı ilerleyemedik 45 dakika sonra bir noktaya ulaştık. Bir grup insanı sağ olarak bulabilirim diye düşündüm ancak bir boşluğa 5 kişi sığmıştı."

"CEZAEVİNDE ÇOK KAFA YORUYORUZ, KAZAYI ANLAMIŞ DEĞİLİZ"

Savcılığa verdikleri ilk ifadelerinde olayın nerde ve nasıl olduğunu bilmediğini aktaran Doğru, "11 aydan beri cezaevinde (İşletme Müdürü) Akın'la kalıyorum. Şu kazanın nasıl olduğunu anlamış değilim. Cezaevinde zamanımız olduğu için de çok kafa yoruyoruz. Tekrar tekrar düşünüyoruz ancak nedenini bulamıyoruz. Bir daha ülkemizde böyle bir kazanın yaşanmaması için bilimsel olarak geniş çapta araştırma yapılmasını talep ediyorum. Bizim yaşadıklarımızı başkalarının yaşamaması için kazanın nedeninin tespit edilmesi gerekiyor" dedi.

"KARİYERİM OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORDUM AMA YERLE BİR OLDU"

Bilirkişi raporunu eleştiren Doğru, Meclis ve Çalışma Bakanlığı raporlarının bilirkişi raporlarından çok daha farklı olduğunu vurguladı. Madencilerin kaderinin her zaman böyle olduğunu dile getiren Ramazan Doğru, "25 yıllık madenciyim, 21 yılım Soma'da geçti. Kaybettiğimiz arkadaşlarımızın çoğunun babasını tanıyorum. Hepsi çalışma arkadaşlarımdı. Düne kadar madencilik konusunda Soma'da kariyerim olduğunu düşünüyordum ama 13 Mayıs'ta yerle bir oldu. Ben de ölseydim o kazada benim de ailem sizlerin arasında olacaktı. Ben sizleri anlıyorum. Çok üzgünüm. Arkadaşlarımızı kaybettik. Hepsi kendini feda etti. Arkadaşlarım şehit oldu. Şuan sanık pozisyonundayız. Ancak bu durum maden mühendisliğinin kaderinde olan bir olay" ifadelerini kullandı.

Doğru, araştırma yapan farklı iki komisyon raporlarına göre boşluğa dolan metan gazı ile madencilerin kaybedildiği, bir diğer rapora göre ise kömürlerin kızışması sonucu çıkan dumanın C ve A kapısına ilerlediği şeklinde tespit yapıldığını belirtti.

"İSNAT EDİLEN SUÇLARLA İLGİLİ BANA BİLGİ VERİLMEDİ"

Mahkeme Başkanı Ramazan Doğru'ya "Şirkette genel müdür olarak işveren vekilliğiyle ilgili ne gibi sorumluluklarınız var, ocağa kaç defa girersiniz, kimlerden bilgi edinirsiniz?" sorusunu yöneltti. Doğru bu soruya, şöyle yanıt verdi:

"6 binin üzerinde çalışanı olan 6 ayrı işletmenin genel müdürüyüm. İşveren vekili olarak iş güvenliğiyle ilgili bir sorumluluğum yok. Benim görevim idarecilikti. İsnat edilen suçlarla ilgili bana bir bilgi gelmedi. İşletmelerle ilgiyi bilgiyi Akın Çelik'ten alırım. Ben işletmelere devamlı gitmem. Haftada bir gündür. Ayrıca Türkiye'nin değişik yerlerinde maden ocaklarında araştırılması gereken yerlere girerim. Ar-Ge ile ilgileniyorum."

"BAHTİYAR HOCA'NIN RAPORUNU KAZADAN SONRA GÖRDÜK"

Mahkeme Başkanının Hacettepe Üniversitesi Maden Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Soma madenleri üzerine çalışan Prof. Dr. Bahtiyar Ünver'in hazırlattığı "Risklere karşı maden ocağında ne gibi tedbir aldınız?" sorusuna, "Raporu kazadan sonra gördük. Biz bilmiyorduk. Bahtiyar hocayla sadece metan gazı konusunda görüş almıştım. Öyle tanıyorum. İşletmemizden kimseye bu konuda bilgi verilmedi" dedi.

"CEZAEVİNDE GÖZYAŞLARIYLA YATAĞIM ISLANIYOR"

Soma Kömür İşletmeleri İşletme Müdürü Akın Çelik de ifadesinde yan yana çalıştığı arkadaşlarını kaybettiği için her gece ağladığını ve 'Keşke ölseydim' dediğini dile getirdi. Çelik, "Bu kazada arkadaşlarımın çoğunu kaybettim. Ben işletme müdürüydüm evet ama hepsini tanıyordum. Hepsine rahmet ve ailelerine başsağlığı diliyorum. Beni de o kazadan bir dakika ile kurtardılar. O yüzden bütün ailelerin acılarını yürekten hissediyorum. Üniversiteyi birincilik ile bitirdim. 6 ay o arkadaşlarımla birlikte işçi olarak çalıştım. Her gün yüz yüze baktığım arkadaşlarımı öldürmekle suçlanıyorum. Aileleri destekliyorum. Bu davayı takip etsinler. Bu olay bizi yıprattığı gibi 'keşke ölseydim' diyorum. Her gün hapishanede gözyaşlarıyla yatağım ıslanıyor. Her türlü cezaya razıyım. Sadece katil denmesi beni üzüyor. Böyle bir talihsizlik oldu, keşke olmasaydı. Aileler bu olayı takip etsin. Çünkü bu olay böyle değil" ifadelerini kullandı.

"EĞER BİZDEN KAYNAKLIYSA SOMA'DA KENDİMİ YAKACAĞIM"

Bilirkişi raporunda da eksikliklerin olduğunu dile getiren Çelik şunları kaydetti:

"Toplumsal baskı var evet ama her şey ortaya çıksın. Belki biz yıllarca burada kalacağız ama başkaları bunu yaşamasın. Hepimiz çok titiz çalışıyorduk. Nasıl olduğunu bilmiyoruz. Bilirkişi raporunda bir delil parçası bile yok. Oraya gidip yanmış gaz var dediler farklı bir algı oluşturuldu. Bir ölçüm bile yapmadılar içeride. Ben grafik uzmanıyım. Yeraltına girdiler ama yine kaza yerine gitmediler. Kömür yangını olduğu söylüyorlar. Eğer bu bizden kaynaklanan bir yangınsa ben Soma'da madenlerde kendimi yakacağım. Bize katil diyebilirsiniz ama öyle bir şey değil bu. Bilinçli veya bilinçsiz bu rapor hazırlandı."

Olay gününü de anlatan Çelik, "Yoğun duman var dediler geldik ne olduğunu bilmiyoruz hemen gittim. Yoğun dumanlardan görüş yoktu. Cihazımızla aşağıya gittik. Yoğun duman çıkıyorduk. Madencilerin olduğu kısma doğru gitmeye çalıştık tek başıma aşağıya doğru gittim. Hepsi zor durumdaydım. Arkadaşları cesaretlendirdim.'Haydi arkadaşlar ayılın' deyip çıkarmaya çalıştım. O kadar arkadaşımı bir cihazla götüremezdim. Kendimden geçtim. Birçok arkadaşımı tahliye ettim. Birkaç arkadaşımın cenazeleri ile karşılaştım. Amacım arkadaşlarımı sağ olarak kurtarmaktı ama zaman geçmişti. Onları fiziki olarak kurtarmak istedim. Yangın çıkabilirdi. Çıkacağım anda koyu bir duman geldi. O an bittiğimi hissettim" dedi.

Dinamitlerle ilgili kayıtlı bir defterin olup olmadığıyla ilgili soruya da cevap veren Çelik, "Dinamit kullanım cetvelimiz var. Madende çalışan depo sorumluları dinamitlerle ilgili not alır. Bilirkişi raporunda biz insanlara yoğun zararlı gazla çalıştırıyormuş imajı var. Konuyla ilgili incelemeler yapılabilir. Maden ocağında sabit sıcaklık sensörü var. Devamlı ölçümlerimiz yapıyoruz. Bilirkişi raporunda grafik tespitleri yok" dedi. - MANİSA

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Güncel

Ramazan Doğru Akın Çelik Soma Kömür Politika Güncel Haberler

title