Nejat İşler sözleri? Nejat İşler nereli? Nejat İşler dizileri nelerdir?

Nejat İşler yer aldığı her projede adını altın harflerle yazdıran ve büründüğü her rolü hakkıyla veren usta bir oyuncudur. Dönem dönem maqgazin dünyasına malzeme verse de hayatını gizleme taraftarı. Peki, Nejat İşler sözleri nelerdir? Nejat İşler nereli? Nejat İşler dizileri nelerdir?

NEJAT İŞLER SÖZLERİ

Bazı insanlara gerizekalı bile diyemiyorum; O bile beli bir ölçüde zeka gerektiriyor çünkü…
Dışarıdan göründüğüm gibi değilim, bildiğin ev erkeğiyim. Üstüme konan görüntüden farklıyım, evde kadınımın yanında otururum, hiçbir yere gitmem, dışarı çıkmam. Yeter ki geçimli olsun, beni sevsin, ben onu zaten çok severim. İnan başka bir şey istemiyorum hayatta. Dışarıda zaten savaşıyorum, eve geldiğimde ne olur sessiz olalım, sarılalım, sevelim birbirimizi.
Fransız devrimini görmek isterdim, Rus devrimini yaşamak isterdim. İkinci Dünya Savaşında Hitler'e karşı savaşmak isterdim. Oradaki insanları anlamak isterdim. 80'lerde Diyarbakır Cezaevinde olmak isterdim.
Dedem feshanede, babam ise fabrikada işçiydi.
Ve benim de emin olduğum bir şey var, ölene dek sınıfımın yanında kalacağım.
Bir kız çocuğunuz olursa, ona erkeklerle ilgili vereceğiniz en önemli öğüt ne olur? "Hepsi salak, kafana göre takıl" derim …
Bilekleri kesmek falan hikaye, hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi. Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor. Daha kötü olan ne biliyor musun? Ölmüyorsun. Mutluluk, galiba mutsuzluğa alışma hali. Kardeşim, biz bu dünyada mutsuz olacağız, bu kesin. Çünkü bizi mutsuz edecek birileri çıkacak; sen ne yapmaya çalışırsan çalış, buna engel olamayacaksın" dediğin zaman tamamdır. Bence mutluluk bu.
Bilekleri kesmek falan hikaye, hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi. Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor. Daha kötü olan ne biliyor musun? Ölmüyorsun…
Elbette unutamadıklarımız olacak. Ağzımıza bir güzel sıçıp gidenleri nasıl unutabiliriz ki.
Zamanla aram pek iyi değildir. Bunun dışında kendimi şanslı sayarım yine de. Yalnız kalmakla ilgili bir sorunum yok. Sadece nefesini sevdiğim birinin yakınlarda olması beni rahatlatır. Bencilce bir şey, biliyorum. Ama birbirimize ihtiyacımız olduğunu hissediyorum ve bunu değerli buluyorum. Zaman nefes almakla geçen günler değil, birinin aklında okmakla ilgili biraz… Hayatın kronometresini sen değil, senin yanındaki tutar. O kadar.
Bir yaşamım varsa onu böyle geçirmek isterdim. Kuvvetli hissediyorum kendimi ve güçsüzlerin yanında olmak istiyorum.. Ben de varım, beni de öldürün hadi demek istiyorum.
Dışarıdan göründüğüm gibi değilim, bildiğin ev erkeğiyim. Üstüme konan görüntüden farklıyım, evde kadınımın yanında otururum, hiçbir yere gitmem, dışarı çıkmam. Yeter ki geçimli olsun, beni sevsin, ben onu zaten çok severim. İnan başka bir şey istemiyorum hayatta. Dışarıda zaten savaşıyorum, eve geldiğimde ne olur sessiz olalım, sarılalım, sevelim birbirimizi.
Bilekleri kesmek falan hikaye, hiç umudunu kestin mi? Ben kestim. Sanki kanaması durmak bilmeyen hayat damarlarından birini kesmişsin gibi. Kanaması durmuyor ve her saniye daha çok acıtıyor. Daha kötü olan ne biliyor musun? Ölmüyorsun.
Belki tavırların beni en ağır küfürlere tahrik eder ama benim yüzümdeki o iplemez gülüş senin gelmişini geçmişini tatmin eder.
Bir gün daha bitti. Milyonlarca kadın hayallerinin adamını bugün de bulamadı. Yarında bulamayacak, öbür gün de. Öyle bir adam yok çünkü.
Kadının arkasından ağlamak çocuğun oyuncağını kaybetmesindeki ağlaması gibi… Ben karşımdakini oyuncak gibi görmediğim için pek de ağlamıyorum.
Dedem feshanede, babam ise fabrikada işçiydi. Ve benim de emin olduğum bir şey var, ölene dek sınıfımın yanında kalacağım.
İkinci şans her zaman iyi bir fikir olmayabilir; ilkinde yaralayan, ikincisinde öldürebilir.
Özlüyorsun ama gelsin istemiyorsun. Mesaj atsın istiyorsun ama konuşmak istemiyorsun. Deliler gibi sesini duymak istiyorsun ama aramak istemiyorsun. Umrunda değil, ama aklına geldiğinde kalbindeki o sızıyı yok edemiyorsun. Sevmek mi acaba bu? Unutmak mı yoksa yavaş yavaş? Bilemiyorsun…
Kalp herkeste var. Yürek başka bir şey…
Mutluluk, galiba mutsuzluğa alışma hali. Kardeşim, biz bu dünyada mutsuz olacağız, bu kesin. Çünkü bizi mutsuz edecek birileri çıkacak; sen ne yapmaya çalışırsan çalış, buna engel olamayacaksın" dediğin zaman tamamdır. Bence mutluluk bu.
Amacım zamanı satın almak. Mülk edinmek gibi bir derdim yok. Mülkiyet hırsızlık gibi bir şey. Sevmiyorum işte. Biz kuşak olarak böyleyiz. Bize sevmeyi, bir şeylere bağlanmayı öğretmediler.
Sadece Türkiye'de değil. 1938-1939'larda Yahudi olmak isterdim Almanya'da. Bir yaşamım varsa onu böyle geçirmek isterdim. Kuvvetli hissediyorum kendimi, güçsüzlerin yanında olmak istiyorum. 'Bende varım beni de öldürün hadi' demek istiyorum.
Sonra düşündüm, Beni kazanmaktan çok kaybetmeye meyilli bir insanı varlığımla rahatsız etmemeliydim. Ben de gittim…
Belki de şu an yaşadığından habersiz olduğumuz bir insan, 1 ay sonra hayatımızın olmazsa olmazı olacak. Hayat çok ilginç…
Dedem fes hanede babam ise fabrikada işçiydi. Ve benim de emin olduğum bir şey var ölene dek sınıfımın yanında kalacağım.
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Sen güçlüsün bunu da atlatırsın. Yani diyor ki; gelen sıçmış giden sıçmış sen alışıksın bir şey olmaz.
Ben de çekiyorum aynı acıyı. Altıma son model bir araba çekip, güzel bir ev alınca mutlu mu olacağım yani? Hayır olmam. Aramızda mutlu olanlar varsa zekalarından şüphe ederim, bir de gözlerinden. Çünkü iyi görmüyorlardır.
Tedaviyi reddetmek, erken ölmek gibi niyetim yok. Bazen cevabını kaldıramayacağını bilsen de yine de gerçeği öğrenmek istersin. Milyon tane kazık yiyince, bedenin zarar görüyor.
Yıpratılmış kadınları sevmek lazımdı belki de, şımartılmışları değil.
Unutmayacağım. Sana en çok ihtiyacım olduğu anda beni görmezden gelişini.
Saçlarını kesen bir kadının çektiği acıyı anlayabilecek kadar sev bir kadını.
Anladım ki; Bir çok insan vücudunun su ihtiyacını, 'Tükürüğünü' yalayarak gideriyor… Bazen kırdığım insanlardan özür dilemek istiyorum sonra yaptıkları aklıma geliyor, vazgeçiyorum.

NEJAT İŞLER KİMDİR?

İstanbul'un Eyüp semtinde doğan, dedesi Feshane işçilerinden sayacı bir usta[1], babası da işçi olan İşler, ilkokuldan sonra eğitimine Cağaloğlu Anadolu Lisesi'nde devam etti. İşler soyadını dedesinin işinden aldığını söylemiştir. Ortamına alışamadığı yeni okulunda popüler olmak ve derslerinden kaçmak için okulun tiyatro koluna girdi. Kısa zamanda popüler olan Nejat İşler derslerini de boşluyordu. Liseyi bitirdikten sonra üniversiteye giremeyince, para kazanmak için çay partileri düzenlemeye başladı. Nejat'ın parti organizasyonlarında işleri umduğu gibi gitmeyince borca girdi. Borçlarını kapatabilmek için Mahmutpaşa'dan T-shirt alıp Teşvikiye'de bu T-shirtleri satma kararı aldı. Kış aylarında ise T-shirt yerine kitap, dergi ve plak sattı.

Kaynak: Haberler.com / Gündem