Haberler

İlmin kapısı kimdir?

Güncelleme:

Son dönemde vatandaşlar tarafından "ilmin kapısı kimdir?" sorusu araştırılmaktadır. İşte detaylar;

Bilindiği gibi İslâmiyet ilme, öğrenmeye ve öğretmeye büyük önem vermekte, bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacaklarını bildirmektedir. Bu bağlamda son dönemde vatandaşlar tarafından en çok merak edilen konu "İlmin kapısı kimdir?" sorusu araştırılmakta. İşte detaylar... Gündem haberler için bizi takip edin. Haberler.com gündemin sıcak konularını sizler için derliyor.

İLMİN KAPISI KİMDİR?

HZ. ALİ (R.A.) Türkiye'nin en kapsamlı haber sitesi, Haberler.com ile haberler devam ediyor.

Hz. Ali hukuki meseleleri halletme hususunda insanların en iyi hüküm vereni olmuştur.

Bilindiği gibi yüce dinimiz İslâmiyet ilme, öğrenmeye ve öğretmeye büyük önem vermekte, bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacaklarını bildirmektedir.

Hz. Ali (r.a.) ashabın en âlimlerinden biri idi. Onun için ilim beldesinin kapısı olarak bilinir. Peygamber efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: "Ben ilmin/ hikmetin şehriyim, Ali de kapısıdır. İlim isteyen kimse bu kapıdan gelsin" buyurmuştur. (Tirmizi, Menâkıb, 20; Hakim, Müstedrek, H.No: 4612, 4613, 4614; Taberânî, el-Mu'cemü'l-Kebîr, H.No: 10898)

Peygamber Efendimiz genel olarak ümmetini ilim öğrenmeye teşvik ettiği gibi, özel olarak da Hz. Ali'yi ilme teşvik etmiştir. Bir hadis-i şeriflerinde Hz. Ali'ye hitaben şöyle buyurmuştur:

"Ey Ali, tevhidi muhafaza et, çünkü o benim sermayemdir. Amele sarıl, çünkü o benim mesleğimdir. Namazı dosdoğru kıl, çünkü o benim gözümün nurudur. Allah'ı zikret, çünkü o benim kalp gözümdür. İlmi kullan, çünkü o benim mirasımdır." (Fahreddin Râzî, Mefâtihu'l-Gayb, trc. Suat Yıldırım ve dğr.), II, 297)

Başka bir hadis-i şeriflerinde de: "Ey Ali! İnsanlar Allah'a çeşitli iyiliklerle yaklaşır. Sen O'na aklın hikmetiyle yaklaş ki, derecen itibariyle onları geçer, insanlara ve Allah'a daha yakın olursun." (Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi (Heyet), İst. 1986, I, 295) buyurmuştur. Bir kısım âlimler hadis-i şerifi: "Rasûlullah, Hz. Ali'nin servetinin ilim ve aklı olduğunu ve bu ilmiyle cahilleri eğitip halkın müşkillerini çözmek suretiyle Allah'a yaklaşacağını, Allah ve insanlar katında sevileceğini…" (Doğuştan Günümüze Büyük İslam Tarihi, I, 295) şeklinde açıklamışlardır.

Hz. Ali, Peygamber Efendimizin ashabı içerisinde ilmi ile temayüz edenlerin başında geldiğinde, âlimler içerisinde zirvede olduğunda hiç kuşku yoktur. Çünkü o, küçük yaştan itibaren Peygamber Efendimizin himayesinde, terbiyesinde ve rahle-i tedrisinde yetişmiştir. Hz. Muhammed (s.a.s.)'e peygamberlik gelince de hemen Müslüman olmuştur ki, o zaman henüz on yaşında idi. Buna göre Hz. Ali Nübüvvet evinde yetişmiş, daha sonra da Hz. Fatıma validemizle evlenerek Efendimize damat olmuştur, böylece Efendimizin ilim ve feyzinden çok istifade etme imkânı bulmuştur.

Hz. Ali Mekke'de okuma yazma bilen az sayıda kimselerden biri idi. Bunun için Efendimiz'in vahiy katipleri içerisinde yer almaktadır. Aynı zamanda Peygamber Efendimiz'in hayatında Kur'an-ı Kerim'in tamamını ezberleyenlerden biri idi. Bu yönüyle de Allah'ın kitabını yazma, öğrenme, anlama ve amel etme hususunda ashabın en önde gelenlerinden idi. İbn Sa'd Peygamber Efendimiz'in vefatını müteakip Hz. Ali'nin altı ay kadar inzivaya çekildiğini, bu müddet içerisinde Kur'an-ı Kerim'i iniş sırasına göre tertip ettiğini belirtir.

Hz. Ali ayetlerin nerede ve ne zaman indiğini bilirdi. Nitekim o, insanlara hitabederek: "Bana sorunuz. Allah'a yemin ederim ki, bana hangi şeyden sorsanız mutlaka size cevap veririm. Bana Allah'ın kitabından sorunuz. Allah'a yemin ederim ki, ben Allah'ın kitabında inen her ayetin gece mi, gündüz mü, dağda mı, ovada mı indiğini biliyorum." (Süyûtî, el-İtkan, II, 1227) demiştir.

Kaynak: Haberler.com / Gündem

Dini Gündem Güncel Haberler

Bakmadan Geçme

500
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title