TÜM KATEGORİLER
'Sınır Dışı veya Kampa Gönderme Yerinde Bir Karar Değil'
Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Gaziantep Belediyesi'nin Suriyelileri çevre illere gönderme kararının uygulanabilir olmadığını kaydetti.
Kararın olaylar başlamadan önce alınması gerektiğini belirten Şanlıurfa İnsani Yardım Platformu Başkanı Osman Gerem, "Gaziantep Büyükşehir Belediyesi'nin almış olduğu karardan sonra olaylar çıkmaya başladı. Ondan önce bizim memleketimizde de fazla böyle olaylar yoktu. Bazıları sanki bu olayları istismar ediyor, olay çıksın, bu Suriyeliler sınır dışı edilsin diye. Art niyetli çalışmalar var. Maraş'ta başladı, Gaziantep'te başladı. Aslında belediye başkanının almış olduğu karar ilk önce alınmış olsaydı, uygulanabilir bir karardı. Ama bu saatten sonra 300 bin kişinin bir ile yerleşmesi, iş güç sahibi olması, sadece bu insanların fakirleri gelmedi. Bu insanların zenginleri de geldi. Orada iş kurdular. Şirketler kurdular. İthalat, ihracat işiyle uğraşıyorlar. Bu saatten sonra bu insanların sınır dışı edilmesi veya kampa alınması uygulanabilir bir karar olmadığını düşünüyoruz ve yerinde de bir karar olmadığını düşünüyoruz" dedi.
GAZİANTEP'TEKİ OLAYLAR
Yaklaşık dört gün önce Antep'te Suriyeliler ile mahalle sakinleri arasında olaylar çıktı. Ellerinde Türk bayrakları taşıyan gruplar Suriyelilere ait olduğu düşünülen evlere ve araçlara zarar vermişti. Bu olaylar üzerine güvenlik güçleri olaylara müdahale edip birçok kişiyi gözaltına alırken, bu olaydan sonra birçok Suriyeli sığınmacı çevre illere veya kamplara gönderilmişti.
'SURİYELİLER VİCDANIMIZA SIĞINMIŞTIR'
Aynı konuda yazılı bir açıklama yapan Türkiyeli Araplar Derneği'nin (ARAPDER) Genel Başkanı Şükrü Kırboğa ise 'Suriyeliler Vicdanımıza Sığınmıştır' dedi.
Kırboğa açıklamasında Gaziantep'te yaşananları üzüntü ile takip ettiğini de sözlerine ekleyerek şu ifadelerde bulundu: "Kadim komşumuz Suriye'de yaşanan trajedi bölge ülkelerinin olduğu kadar insanlığın da geçirdiği bir büyük sınavdır. Bir ülke düşünün ki tam bir yıkımı yaşıyor ve insanların yarına dair hiçbir ümidi kalmıyor. Ve bu yıkımın içerisinden yeniden hayata tutunabilmek umuduyla komşu ülkelere sığınıyorlar, tüm dertleri canlarını kurtarmak ve çocuklarının güneşin doğuşunu bir gün daha görebilmesini sağlamak. Başka beklentileri yok, sadece hayata tutunmaya çalışıyorlar.
Türkiye tarihine yakışır bir şekilde Suriyeli mazlumlara kapılarını açıyor ve beklendiği gibi milyonlarca mazlum, muhacir olarak bu kapıdan geçip hepimizin vicdanlarına sığınıyor. Onlar "muhacir" ise bizlerde "Ensar"ız. İslam Muhacir-Ensar ikilisinin üzerinde kendisini var etmiştir ve "Allah onlardan razıdır."
Çok şükür ki Türkiye halkı Ensar bilinci ile Suriyeli mazlumlara elinden geldikçe yardımı esirgemiyor ve bu insani hasletler ile her türlü övgüyü şüphesiz hak ediyor. Fakat, Ensar bilinciyle hareket edenlerin bu güzel hasletlerini gölgede bırakan tehlikeli provokasyonlarda kendisini göstermeye başladığını görüyoruz. Gizli bir elin bu olayları kışkırttığını ve bazı grupların bu oyuna geldiğini üzülerek izliyoruz.
Yakın zamanda Gaziantep'te meydana gelen bir cinayet olayı bahane edilerek Suriyeli mazlumlara karşı başlatılan şiddet olaylarını insani bulmadığımızı belirtmek istiyoruz. Cinayet olayının da iç yüzünün biran önce açıklanmasını bekliyoruz. Sığınmacı mazlumlara karşı gayrimeşru eylemlerde bulunan ve karşılığında istenmeyen tepkilerin oluşmasına sebep olan bu tür olayları sadece Suriyelilere yıkmak adil olmasa gerektir."
(Kaynak:Gazeteİpekyol)
